46. Bölüm • Ser-efrâz

3.1K 240 215
                                    

Merhaba hanımlar, beyler..:)

Nasılsınız, hayat nasıl gidiyor?

Bu zamanlarda bu soruyu sormak biraz gereksiz gibi ama işte alışkanlık skdkksksd

Öncelikle yeni yılınız kutlar bu yılın hepimiz için daha sağlıklı ve geçen seneye göre daha heyecan dolu geçmesini diliyorum. <3

Acaba şarkı önermemi ister misiniz bunu merak ediyorum açıkçası. Genelde dinlediğim tarz belli oluyor, bazen Gül ve Hançer için yepyeni istisnalar dinliyorum ama hepsinden ayrı zevk alıyorum. Size şarkı önersem mi, ya da spotifydan listlerimi mi paylaşsam bilemedim. Böylece siz de bana yeni şarkılar önerebilirsiniz..:))

Lütfen bölüm için görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın :))

Seviyorum sizi 🤍

Seviyorum sizi 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


46. Bölüm • Ser-efrâz

Ser-efrâz: Başını düşürmeyen, yüceltilen

Elizabeth elbisenin bağcıklarını sıktığında arkasından bağlanamayacağı için belinde bir tur döndürüp karnının üzerinde güzel bir düğüm attı. İki gündür Cihangir'in odasında kalıyordu ve geç kalkmasına, odada dolaşıp miskinlik yapmasına rağmen kimse ona karışmamıştı. 

Dün sabah yine geç kalktığında Huricihan'ı merak ederek onun odasına gitmişti lakin Amiran onun ablası Ayşe Sultan'ın yanına gittiğini söylemişti. Elizabeth, Huricihan'ın ne yaptığının farkındaydı. Kaçıyordu; bu sarayda sorunlarıyla yüzleşemeyeceğini biliyor, Hatice'yi görmemek için kaçıyordu lakin bu ne zamana kadar sürebilirdi ki? Ona biraz zaman vermeyi seçti. Böylece biraz da kendine vakit ayırabilirdi. Cihangir'in kitaplığını karıştırıyor, okumadığı için utandığı kitapları okuyor ve bundan mutluluk duyuyordu. Belki de hicranın içinde yarattığı boşluğu bu şekilde doldurmaya çalışıyordu.

Bugün kahvaltı yapacak durumda olmadığı için Amiran'dan kahvaltı istemedi. Zaten yeterince geç kalkmışken bir de mutfaktakilerini bu yüzden yoramazdı. Biraz hava almaya ihtiyacı varmış gibi hissediyordu, iki gündür Cihangir'in odasına tıkıldığından beri başı dönüyordu. Sanırım bu kadar kapalı alanda kalmak ona iyi gelmemişti. Cihangir'in kürklü bir pelerinini alarak omuzlarına geçirdi ve onu boynundan bağladı. Yanında duran taraklı tokayı da yarım yamalak topladığı saçlarına taktı.

"Bu benim isteğim değil, hünkarımız böyle istediler."

Tam kapıyı açıp çıkıyordu ki duyduğu seslerle kapıyı biraz aralayıp arkasına saklandı. Konuşan Giray'dı ve sesindeki gerginliği çok kolay bir şekilde sezebiliyordu Elizabeth.

"Tamam da ben nasıl kimsenin haberi olmadan yapayım bunları ağam? Elbet biri görür." Nizar'ın paniklemiş sesi Elizabeth'in kaşlarını çatmasına neden oldu. Şu an onların yüzlerini göremiyordu lakin ses tonları her şeyi açıklıyordu. Cihangir kimsenin ne tür bir şeyden haberi olmasını istemiyordu ki?

Gül ve Hançer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin