Merhaba biz geldik🧡
Hep Erezi ve Ömürü okumak belki sizi sıkar diye bölümü ikiye böldüm, bu alevli bölüm ilk partımız ancak merak etmeyin, diğer kısmı da tamamlamak üzereyim, sonra da hooop günümüz😌
Geçen bölüm bana iyi feyk attınız djhkdfkh Ama bu sefer oylar tamamlanmadan bölüm atmayacağımı söylemek istiyorum. 650 oy gelirse, cumartesi günü bölüm sizindir. Anlaştık? Bence anlaştık😌👌🏻
Bir saniyenizi ayırıp oy verir ve yorum yaparsanız bizi çoook mutlu edersiniz🧡
Keyifli okumalar🧡🍂
***
Ömür titreyerek Erez'e sokuldu ve çıplak bedeni, odadaki şömineye rağmen ürperdiğinde ve dudaklarından sesli bir iç çekiş döküldüğünde, Erez onu kendine doğru çevirerek kolları arasında sıkıca sardı. Kızın çıplak göğüsleri, kendi göğsünün altında ezildi ve az önce parmaklarını ve dudaklarını gezdirdiği uzun bacakları kendi bacaklarının arasına aldı. Büyük ellerinden birini kızın sırtında okşarcasına gezdirdi ve onun gevşeyerek gözlerini yumduğunu gördüğünde sertçe yutkundu. Ömür kollarının arasında bir kedi yavrusu kadar masum ve ürkek duruyordu ancak sadece dakikalar önce tırnaklarını çıkarmaktan çekinmeyen vahşi bir kedi gibiydi ve Erez bundan hiç olmadığı kadar hoşlanmıştı. İlk kez birini bu kadar çok istiyor ve ilk kez, kendini kaybetmenin eşiğinde, tıpkı ince bir ipin üstünde yürür gibi yürüyordu.
Uzanıp kızın yüzünün önüne düşen nemli saçları sırtına doğru attı ve onun hala gözlerini kapadığını gördüğünde burnunu onun şakaklarında gezdirerek "Bana bak," diye fısıldadı. Kızın enfes bir pembeye boyanan teninin, utançla birlikte her geçen saniye daha da kızarmasını seyretmek oldukça hoşuna gitse de o güzelim yeşil gözleri görmeye ihtiyacı vardı. "Bana bak Ömür, seni görmem lazım..."
Ömür kirpiklerinin altından ona kaçamak bir bakış attığında ve hemen ardından gözlerini kaçırdığında Erez onun çenesini kavrayarak yüzünü yukarı doğru kaldırdı ve için için yanan gözlerini onun güzel yüzünün her bir noktasında gezdirirken dudakları küstah, serseri bir gülüşle kıvrıldı. Bir kadını tatmin etmeyi çok iyi biliyordu ancak bu seferki gülüşü buna değil, Ömür'ün bakışlarındaki o çekingen kızaydı.
"Utanıyor musun?"
Ömür yeniden bakışlarını kaçırdığında Erez geri çekilerek kızı altına aldı ve parmaklarını onun parmaklarının arasından geçirerek, ellerini başının iki yanına sabitlerken derin bir nefes aldı. Eğildi, dudaklarını Ömür'ünkilere değdirdi ve "Çok güzelsin," dedi. "Çok güzelsin Ömür, çok güzelsin..."
"Ben... Ben normalde böyle biri değilim." Erez kaşlarından birini sorarcasına kaldırdığında Ömür dudaklarını dişleyerek yutkundu. "Demek istediğim, normalde bu kadar rahat biri değilimdir. Ben sadece..."
Ömür yeniden susarak bakışlarını kaçırdığında Erez onun ne demek istediğini anladı. Ömür'ün söylemek istediği şey, henüz birkaç gündür tanıdığı bir adamın yatağına girecek türden bir kız olmadığıydı ve Erez onun utancının da bundan kaynaklandığından emindi. Ona dokunduğu için değil, Erez'in onun hakkında böyle düşüneceğini sandığı için utanmıştı.
Oysa bu endişelenmesi gereken en son şey bile değildi ve doğrusu Erez'in de tecrübeli biri olarak onun işini çok da kolaylaştırdığı söylenemezdi. Biraz daha erdemli bir adam olsa kızla arasına bir mesafe koyar, ona tıpkı bir misafir gibi davranır ve bugün kahrolası telefon çektiğinde ona ailesini araması için verirdi. Ama o bunun yerine Ömür'ü baştan çıkarmış ve kızla sırf fazladan birkaç gün geçirebilmek için her türlü riski almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZ GÜLLERİ
General Fiction"Beni özlediğini biliyorum, hala beni istediğini biliyorum Ömür. Duruşun değişmiş, gülüşün ve kelimelerin... Ama gözlerin... Onlar hala aynılar ve sen ne kadar itiraz edersen et, onlar hala beni sevdiğini söylüyorlar..." *** Erez Gündoğdu o serseri...