Acılarım birleşip bir deniz olmuştu. Simsiyah bir deniz. Beni boş bir anımda tuttu çekti içine. Boğdu beni içinde. Kurtulmaya çalıştım. Çırpındım. Ama yüzme bilmiyordum. En derine doğru çekiliyorum. Acılarım beni içinine doğru çekiyordu. O denizin içinde ölmem gerekiyordu ama ben acı çekmeye mahkum birisi olarak ölmedim ve acı çekmeye devam ettim. Bir el gözüktü tuttu kolumdan çekti. Çıkardı beni içinden aldı beni kollarının arasına. Bütün acımı hafifletti. Deniz beni içine çekmeye çalışırken o bana sımsıkı sarıldı. Deniz duruldu, Sakinleşti. Ama bir anda bir fırtına koptu. Deli gibi yağmur yağmaya başladı. Acılar denizi yükseldi. Beni sımsıkı saran kolların gevşettiğini hissettim ve bir anda beni kendi elleriyle acılarım dolu olan o denize ittirdi. Şimdi ise yine o denizin içindeyim. Acılar denizinde. Ve şimdi o deniz artık daha derindi. Ama bu sefer acılar içinde ölüyordum, yok oluyordum. Ama tekrar gözlerimi açtım. Yine acı çekiyordum. Göz yaşlarımı denizin içinde yok oluyordu. Bütün acılarım acılar denizinde görünmez oluyordu. Bir tek ben görebiliyordum. Bir tek ben hissedebiliyorum. Acılar denizi. Benim denizimdi. Eğer içine girersen. Boğulursun. Fakat asla ölmezsin.
57 parts