Bölüm 32- Göz Alıcı İblisler ve Kaotik Güzeller

23.7K 1.8K 502
                                    

Selaaam ben geldim

Öncelikle bölüm azıcık geciktiği için özürler diliyorum.

Bunun için de sınırı kolay tutuyorum, 500 oy 250 yorum olsun🤸‍♀️🤸‍♀️

Size çiçek gibi bir bölüm yazdım, ama öncesinde beni çok heyecanlandıran bir haberi paylaşayım.

 Profilimde yeni bir hikayenin minik birtanıtımı var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Profilimde yeni bir hikayenin minik bir
tanıtımı var. Üstelik kapağını da ben yaptım. 😎😎 Çok minik bir tanıtım, ama en azından "Yeni kitap gelecek mi?" sorularını şöylece bir savuşturalım. Hem, belki sevip kütüphanesine ekleyen bile olur. Girip bir bakarsanız sevinirim.

İşte şimdi iyi okumalarr💃💃💃

***

Sıradan insanlar hayatlarını kökten değiştirecek davalarla çok sık karşılaşmazlar.

Azra sıradan bir insan değildi. O açılan malpraktis davalarının üçte birine sahiplik yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum branşının uzman doktorlarından biriydi.

Yine de bu, ilk malpraktis davasıydı. Üstelik davayı açan adam daha önce kendisini darp etme teşebbüsünde bulunmuştu.

O sabah kalbinde taşıdığı gerginliğin asıl sebebi ise bunlardan hiçbirisi değildi. Oğuz'u görmeyeli bir haftayı devirmişti. Kendisini dağlara taşlara vurduğunu kesinlikle iddia edemezdi. Ayrılık bir sebebi olduğunda kesinlikle daha kolay baş edilebilecek bir dertti. Ancak yine de göğsünün ortasına oturuvermiş hasret duygusunun sunabileceği tüm makul sebeplere kulakları kapalıydı.

Üzerine koyu renk bir takım elbise giydi ve aynada kendisini şöyle bir süzdü. Nasıl giyinmesi gerektiği tam bilmiyordu ancak koyu renk takımı ve mat topuklu ayakkabılarıyla da sırıtmadığına neredeyse emindi.

Çantasını takıp telefonuna göz attığında çıkması gereken vaktin çoktan geldiğini anlamıştı. Aşağıda kendisini bekleyen arabaya ilerlediğinde yaprak gibi titriyordu. Heyecanının her geçen saniye daha çok arttığına yemin edebilirdi.

"Günaydın çiçeğim." diyerek onu selamlayan arkadaşına güzel bir gülümseme hediye etmeyi denedi. En azından yapabildiği kadarıyla.

O sabah kendisi ile duruşmaya gelmeye babaannesi, Hediye teyzesi, Burak, Berra, Gülse ve Ufuk'dan oluşan bir ordu hevesliydi. Gülse ve Ufuk sabah bölümde olacak önemli bir ameliyat sebebi ile ilk elenenler olmuşlardı. Babaannesi ve Hediye teyzesini bu kadar gergin bir ortama sokması mümkün değildi.

Hem o iki kadının içten içe Oğuz'u öldürme planları yaptığını biliyordu. Sadece onlar Gülse'den daha ketumlardı.

Geriye Burak ve Berra kaldığında onlara itiraz etmedi, edemedi de. Bu sabah gerçekten sevdiği insanların yanında olmasına ihtiyaç duyduğu bir sabahtı.

Yüzyılın İntikamı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin