Selaaam, ben geldimm
Başlamadan önce oylarımızı verelim mi?
***
"Azra, ben bırakacağım seni beklesene." Ayakkabılarını giymek üzereyken bir an bile duraksamadı Azra. Buna hiç zamanı yoktu çünkü. "Çabuk ol o zaman, ameliyatım var zaten." diye söylendi.
Arda'nın da rüzgar gibi hareket edip kendisi ile birlikte çıkması onu şaşırtmadı. Son 2 haftadır Azra tekrar hastaneye hızlı bir alışma süreci yaşıyordu. Kendisinden bile beklemedi bir şekilde hızlı oluyordu her şey. Begüm'ün kontrolleri ile döndüğü hastaneye oldukça çabuk bir şekilde tekrar adapte olmuş, 1. haftanın sonunda ufak işlemlere ve sezaryenlere tekrar başlayabilmişti.
Arda ile teoride hala aynı evi paylaşıyorlardı. Ancak Arda zaman zaman babannesinin yanında kalıyor, Oğuz'a Azra'ya gelebilmesi için fırsat tanıyordu. Ya da sıklıkla Azra Oğuz'a gidiyordu. Bu göçebe yaşam üçü için de normal bir rutin haline çoktan gelmişti.
Arda arabayı çalıştırırken "Mesaj atsana bi Gülse'ye, nerede olacakmış? Çok arıyorum sonra." diye söylendi.
Azra hastaneye başladığından beri Arda yarı zamanlı olarak hastanede çalışıyormuş gibi davranıyordu aynı zamanda. Azra ne zaman baksa Arda hep oralarda bir yerlerdeydi. Gülse ile aralarında en ufak bir gelişme yoktu başlarda. Gülse'nin abisine olan ilgisinin başta Arda'nın kuruntusu olduğuna inandırmıştı kendisini.
Ancak sonrasında Gülse'nin de Arda'nın yolunu gözlemekte olduğunu anlaması uzun sürmedi. Arda 2 gün gelmese, 3. gün bir yolunu bulup Arda'yı soruyordu. Yine de Ufuk ile arkadaşlıktan devşirme gibi görünen ilişkileri de tam gaz devam ediyordu. Hiçbir sorunları yokmuş gibi görünüyordu. Ve herhangi bir sorunları olsa Azra kesinlikle anlardı.
"Ne zamana kadar devam edecek bu böyle?" diye sordu Azra Arda'ya doğru meylederken. "Kızın sevgilisi varken ne kadar etrafında dolaşacaksın daha, o şıpsevdi ne kadar daha müsade edecek buna?"
Arda omuz silkti. "Bir şey var, bir şey bekliyor biliyorum. Bana git derken, benden vazgeçeme der gibi baktığını görüyorum. Gülse ne kadar isterse o kadar sürecek o yüzden."
Arda'nın hayatının çok büyük bir kısmının en ön sıradan tanığıydı Azra. Bu yüzden Gülse'ye olan hislerinin daha kalıcı şeyler olduğunun elbette bilincindeydi. Gülse başarılı ilişkileri ile ünlü değildi pek yine de onun da Arda'ya olan bakışlarındaki pırıltıları kesinlikle yok sayamazdı.
İkisi için şans dilemekten başka bir şey gelmiyordu elinden. İkisinin kötü biten bir ilişkiye, hatta biten bir ilişkiye sahip olması kesinlikle hayatlarını kolaylaştırmazdı zira. Gilse kolay bir eski sevgili sayılmazdı.
Hastanenin önüne geldiklerinde Arda her zamanki gibi Azra için ayrılmış park yerine girdi ve hızlıca hastaneye ilerleyen kardeşini daha sakin adımlarla takip etti.
Biraz şanslıysa Gülse'nin ameliyatının olmadığı bir zamana denk gelirdi. Ki bugünün ameliyat günlerinden biri olmadığını da bilerek gelmişti.
Servise çıktığında ezbere bildiği birkaç koridordan geçip asistan doktor odasının önünde durdu. Kapı yarım açıktı. İçeriden birkaç ses geliyordu ancak göz hizasında kimse yoktu.
Kapıya biraz daha yaklaşıp tüm dikkatini içeri verdi Arda. Gülse ve Ufuk'un oldukça hararetli bir şekilde konuşmakta olduğunu duyabiliyordu.
"Bak, bu gece bitecek her şey. Dikkatli olmamız lazım ama. Bir kere daha geçelim üstünden."
Gülse'nin patronluk taslayan tavrını takındığını duyduğunda gülümsemeden edemedi. Kafasında kategorize etse, en sevdiği halinin bu olduğunu hiç çekinmeden söyleyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzyılın İntikamı (Tamamlandı)
General FictionMerhaba! Ben Azra, Azra Karakaya. Şu an ipek çarşaflar arasında, adını bile hatırlamadığım bir adamın koynunda sereserpe yatıyorum. Çıplağım ve biraz da terliyim. Az sonra dış kapımda bir anahtar dönecek, gelen kişi dosdoğru yatak odamın yolunu tuta...