Bölüm 30- Saf Kötülükler ve Tatsız Müjdeler

26K 1.9K 520
                                    

Bölüm geldi hağğnıım

Aksiyon sıralamasında 7-8 gittik birkaç gün. Ama ona rağmen az okuyucu geldi nedeni assla anlamadım hadi hayırlısı djfjsj

Yine de yeni gelen çikilatlarıma hoş geldinler. Geçin oturun, kahve falan verelim size anacım

Sınır 410 oy, 260 yorum olsun

Satır arası yorumları da unutmayalım,

Bir de kitaba geçmeden önce bana şöyle şen şakrak ama kaliteli Wattpad kitabı önerelim

Artık iyi okumalar canımlarr

***

Gözleri önce Fatma Hanım'ın daha sonra da Ahu'nun üzerinde kısacık dolaştı. İkisinin gözünde de aynı rezil ifade vardı.

Öncesinde Fatma Hanım'ın oğlunu paylaşmakla ilgili sorunları olduğunu düşünürdü. Bu yüzden ona karşı biraz daha anlayışlı yaklaştığı bile zaman zaman olmuştu. Ancak yeni gelininin yanında oturup elini gururla sıkarken sorununun Azra ile olduğu kesinlikle belliydi.

Hızlıca asistanına döndü. "Ahu'yu ya da Fatma Hanım'ı yeni hasta olarak almış olamayız değil mi?" diye sordu. Kadın önce Azra'nın kimden bahsettiğimi anlamak için onun baktığı yöne baktı. Kısacık bir düşünmenin ardından kafasını hızla iki yana salladı. "Bugünki hastalarımızın hepsi takipliydi Azra Hanım."

Demek ki kendisini ilgilendiren bir mevzu da yoktu. Sıradan bir gündeymiş gibi içeri girecek, sıra sıra hastalarını çağıracaktı. Evet, bunu kesinlikle yapabilirdi.

Ancak gözlerinin bir kez daha bitirim ikiliye kaymasını engelleyemedi. Ve bu hareketi ile başına çokça bela açacak o bombanın pimini de çekmiş oldu. Fatma Hanım gözlerini kendisine kitleyip ayaklandığında artık kaçmak için fazlasıyla geç kaldığının fakındaydı. Başka şansının olmadığını bilirken onu beklemeye başladı.

Aralarındaki birkaç adım dünyanın en uzun mesafesi olup uzadıkça uzadığında Azra aldığı nefesin ciğerlerini doldurmadığını hissetti. Aynı zamanda kendisine sonsuz bir öz güvenle uzanan kadın bir hayli midesin bulandırıyordu.

Fatma Hanım en nihayetinde karşısına dikildiğinde "Merhaba." dedi yapmacık bir gülümseme ile. Bu kadın neden buradaydı, daha fazla ne konuşabilirlerdi gerçekten de bilmiyordu zaten.

"Ahu hamile de, kontrole geldik biz de." dedi Fatma Hanım. Azra kesinlikle daha yumuşak bir giriş bekliyordu. En azından zehrini kusmadan önce bir selamı çok görmez diye düşünüyordu.

"Ne güzel." dedi sesini stabil tutmaya çalışırken. "Umarım her şey yolundadır."

"Murat Bey'e randevu aldık. Kendisi İstanbul'un en iyi doktoruymuş, öyle söylediler."

Azra karşısındaki kadına öfkesini belli etmemeye çalışsa da aldığı derin nefesleri gizleyebildiğine tam olarak emin değildi. "Evet, Murat harika bir doktordur. Çok doğru bir seçim olmuş gerçekten." dedi. Bu aptal kadına olan sinirinden meslektaşını tabii ki harcamayacaktı.

Azra bu saçma muhabbetin sonuna yaklaştıklarından emin gibiydi. Bu yüzden gardını bir an olsun düşürdü. Arkasını dönmeye hazırlanırken Fatma Hanım'dan böyle haince bir saldırıyı kesinlikle beklemiyordu.

"Berk de hiç çaktırmıyormuş sen üzülme diye ama ne kadar çocuk istiyormuş bir bilsen. Ahu'yu el üstünde tutuyor resmen. Gerçi benim gelinim de en iyilerini hak ediyor. Bana bir torun verdi ya, daha ne yapsın öyle değil mi?"

Saf kötülük insanların hayatlarında çok sık karşılaştıkları bir şey kesinlikle değildi. En kötü insanların bile isteseler de içlerinden atamadıkları kahrolası bir vicdanları olurdu. Ancak Fatma Hanım'ın iyilik düşünen yerlerini aldırdığı çok beliydi. Hiç kimse, kimseye böyle dememeliydi. Kimse kimseyi buradan vurmamalıydı.

Yüzyılın İntikamı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin