Elimde çizimlerle,gözüm saatte...Bekliyordum,adını bile bilmediğim,yakında beraber iş yapacağım kişiyi.Önümdeki kahvenin yarısı yudumlanmış,soğukluğu giderek artmış,son yudumlarıysa unutulmuştu bile...Okulun karşısında olmasına rağmen kapısından adım bile atmadığım bir kafede bekliyordum,sessizce.Karşı masalara göz gezdiriyordum biraz,hepsi sevgilileriyle,arkadaşlarını bekleyenlere.Yüzüm düşüyor,duygulanıyordum,
doluyord
um.Bense hiç tanımadığım birini bekliyordum,saçmalıklar zelzelesi.Üç kez üst üste hapşırıyordum,dün ki yağmurun kalıntıları.O yağmur yüzünden Berk'le aynı binada olmak zorunda kalmıştım,çok şükür ki kiracımızın oğlu alt katta oturuyor ve yeni bir ev arkadaşı arıyordu,o ev arkadaşıda Berk oldu.Zaten ev sahibimiz Halime Teyze oğlunu tembihlemiş,bizim eve giren erkek olmamasına dikkat edin demişti.Mahalle sakinleri biz den yaşça büyüktü ve evimize giren çıkanı takip ediyor,bizi korumaya çalışıyorlardı.Bir kez daha saatime bakıyordum,çoktan gelmesi gereken yabancı hala yok ortalıkta.Bir kitap çıkarıp okuyordum,bir kaç satır,hepsi de beni anlatır...Sonra hafif tiz,pürüzsüz bir ses..."Hoşgeldin!" diyor.arkamı döndüğümle şaşkınlık yüz halim oluyor.Dün gece yağmurda ıslanan yabancı ve o yeşil gözleri.Niyeyse gözleri çok fazla dikkatimi çekiyor,yeşil diye bağıran gözleri...Yemyeşil...Ağlayacakmış gibi güzel bakan gözleri...Biraz konuştuktan sonra anlıyorum ki o da diğerleri gibi,umursamaz hiç kimseyi,evet hayat,yeni konuğumuz da halktan biri...Adının Caner olduğunu öğrendiğim bu adam nedense bana Berk'i hatırlatıyor,gülüşüyle...
Gamzeleriyle...Tavırlarıyla...-"Neden bana tamamlanmış çizimleri verdin"
-"E yarım çizim yoktu da ondan,sen uyurken hepsini bitirmiştim"
-"Senden böyle bir şey isteyen olmadı"
-"Patronuna karşı çıkmak haa cık cık cık"
-"Alt tarafı Yeşim Hoca projeyi sana devretti,patron falan olmadın yani.Ukalalıkta olduysan orasını bilemem tabi"
Ben kapak ettim diye böbürlenirken burnum da hiç boş durmadı ve sona emojiyi çaktı.Uzun lafın kısası beş kez üst üste hapşırdım.Hapşırığıma 'çok yaşa' demek yerine kahkahalarla gülen birisiydi yeni ortağım Caner.Ben daha kendime gelememişken bu seferde kulaklarımda kızların sesi yankılandı:"Enişteee!!"
Bòyle dram böyle trajedı görülmedi.Kızlar dün tüm gün bana ulaşamayınca ve de gece o yağmurda Caner'le ıslandığımı görünce yanlış anlayıp gece boyu benimle dalga geçmişlerdi.Öyle bir noktadaydım ki!Yanlışlıklar...Saçmalıklar...Belalar...Hayalden ibaretti,
Hayatım ibretlikti,
Sesi nefesimdi,
Gözleri yemyeşildi.Geçmiş aldatır,
O geçmiş,sözyaşlarıdır,
Yazıyorum bir kaç satır,
Hepsi de beni anlatır...🔏...
Bu bölüm çok sevdiğim iki güzel insana,Dilan ve Gülşen Abla'ya...😊
Görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNIŞIĞI🌌🌅
Chick-LitSÖZYAŞLARI kitabımın devamıdır!!! Gün ışığı karanlığı gizler,ihanete uğrayanlarsa kanayan yaralarını...Aradaki tek farksa hiç bir suçu yokken ihanetten geri kalanların yara alması...Peki ya gün ışığı o ihanetin yaralarına gönderirse ışınlarını,o yar...