YENİ ARKADAŞLIKLAR

7 2 2
                                    

"Nereye?" diye sordu Caner duygusuz bakışlarla,"Eve" dedim.Tam gitmeye yeltendiğim anda kolumdan tuttu ve "Mimarlık odasında toplanacağız bir saat sonra unutma!" dedi ve yine aynı yüz ifadesiyle kolumu bırakmadan yürümeye başladı.Bende ne olduğunu anlamamış bir halde onu takip ettim,bizi uzaktan gören biri sevgili zannedebilirdi,yanlış anlayabilirdi ama nedense o an
hiçbir şeyi umursadım,kafaya takmadım.Az sonra kafeteryanın büyük masalarından birinde toplanmış bir grup gencin oturduğu yere gelmiştik,bizim tayfa haricinde farklı öğrencilerde vardı.Ben ne olduğunu anlamadan o söze ve beni tanıştırmaya başladı.Sarışın,uzun boylu,mavi gözlü,yakışıklı bir genci göstererek "Bu Emir,yurttan arkadaşım.Konservatuarda okuyor." dedi ve yanındaki gence geçti.Adının Melih olduğunu ve Emir'le aynı bölümde okuduğunu öğrendiğim esmer gençse bana gülümseyerek "Caner sizden çok bahsetti." dedi.Benim bakışlarımı fark eder etmezde "Yani hepinizden,yıllardır süren arkadaşlığınızdan." diye de ekledi, "Bizde sizin gibi eski dostlarız.Yıllardır beraberiz." dedi Ali diye başka bir genç.Hepside Caner gibi güler yüzlü,temiz kalpli insanlardı,bunu hal ve hareketlerinden anlayabiliyordum.Caner'e kaydı bir ara gözüm,mutluydu,eskisi gibi...Öğrendiğime göre okulları bizim evin yakınlarındaydı.Melih'le Caner yurtta kalıyor,Emir ile Ali ailelerinin yanında yaşıyordu.Bir saate yakın sürede,ben hariç herkes,arkadaş denebilecek seviyeye ulaşmış,çıkışta bir şeyler içmek için sözleşmişlerdi.

Mimarlık odasından çıktığımızda gün batmak üzereydi.Ben hariç herkes çantalarını alıp çıkmış,hoca ise devamsızlığımın yerine görev vererek durumu eşitliyordu.Mimarlık odasından çıktığım gibi kapıda bekleyen gruba şaşkın bakışlarımdan savurduğumdan olacak hep bir ağızdan konuşarak durumu anlatmaya başladılar."Yeter!Sessizlik!" diye koridoru inlettiğimde ölüm sessizliğide beraberinde geldi.Ali elini kaldırarak "Karşıdaki kafeye gidecektik,senin çıkmanı bekliyorduk.Tek sorunumuz arkadaşların bunu pek hoşnut karşılamadı." dedi.Gülsüm'le Kübra'ysa konuyu kapatmak için çabalıyorlardı,benim bakışlarımla bahaneler sıralamaya başladılar.En sonunda Melek "Sahra da geliyor bizimle." diye bağırarak herkesi susturdu.Dolmaya yer arayan gözlerimi hepsinin gözlerinde gezdirdim bir kaç saniye,Melek bana acıyan gözlerle baktı, 'Üzülme' der gibi."Gelmiyorum" diyerek aralarından sıyrıldım ve koşar adım merdivenleri çıktım.Dolu olan gözlerime yaptığım baskıdan nefes alamaz hale gelmem sonunda kafama dank etti ve kendimi üniversitenin bahçesine attım.

Nedendi bu dolan gözler, susan diller?Nedendi?Neden...
Kimlerdi hayata karşı gelenler?..
Neredeydi gerçekten sevmeler?..
Nasıldı sırları gizlemeler ve bilmeceler?..
Gerçek miydi hissetmeler?..
Hani gerçekten sevenler?Nerede 'aşığım' diye sokakları inletenler,şimdi neredeler?Kiminleler?

Sözüm size,gerçek aşkı bilenler...



Görüşmek üzere...

GÜNIŞIĞI🌌🌅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin