AŞK İDDİASI

5 1 0
                                    

"Ey aşk sen nelere kadirsin!" diye bağırarak sinema salonundan çıkmakta olan Caner'e son bir bakış attım.Filmin bitmesine son on dakika kala dayanamayıp gaza gelmiş ve salondan facebook'un bayat aşk sözlerini söyleyerek çıkmıştı.Avm'nin başka bir katına kadar,artık duymaktan gına gelen ve çoğunun ünlü şairlerin zannettiği sözleri sıralayarak devam etti taa ki ben durdurana kadar.Hem ağlıyor hemde ünlü ünsüz aşk şiirleri okuyordu,koluna asılarak durdurmaya çalıştım,diretince de bir çimdik attım.Attığım çimdiğin etkisini çok sonradan farkedip acıyla inleyerek sustu.Onu,Avm'nin dünya harikası olan restoranına götürdüm.Birer hamburger gömmek ikimize de iyi gelmişti.

"Aşk insana neler yaptırıyor yaa" dedi gülerek,onunda benim gibi filmin etkisinde kalmış olması az da olsa hoşuma gitmişti."Aşk diye bir şey olmadığı için yapacak bir şeyde yok" dedim kollarımı iki yana açarak.Beni düşman görmüş bir asker edasıyla süzerek devam etti "Aşk diye bir şey var,insanlar birbirlerini sever ve sonra aşık olur,kimisinde ilk görüşte", "Aşk...Saç-ma-lık-tır" dedim filmde gördüğüm kadının taklidini yaparak."Aşk bakıpta görememek,hazır olupta söyleyememektir." dedi ve savaşın ilk adımını atmış oldu.Cümlesine ve kendisine karşı olan hayranlığımı pantolonumun arka cebine tıkıştırıp "Aşk,hindistanda yetişen Aşuki isimli bir bitkiden esinlenmiş bir kurgu!" dedim sesimi bir tık yükselterek.Yüzünü yüzüme yakınlaştırdı ve "O bitki etrafındaki her şeyi sarıp sarmaladığı için aşk denen duyguyu o bitkiye benzetmişler" dedi beni nakavt ettiğini düşünerek."Aşk berbat bir kurgudan ibaret,bende her gün Melek'i sarıp sarmalıyorum,peki aşık mıyım? Hayır!" dedim kollarımı akıllı bir öğrenci edasıyla kavuşturarak. "Canercim diptesin şu an onun aşağısı yok yalnız,yukarı doğru bize doğru" diye de ekledim suskunluğunu fırsat bilip.Serçe parmağını kanca şeklinde uzatarak bana uzatti ve "Var mısın iddiasına" dedi.Şaşkınlığımı görünce "Aşk diye bir şey yoksa hiç kimseye aşık olmayacağım.Ama eğer varsa ki var,sen tek bir kişiye aşık olacaksın ve ömür boyu ona aşık olarak kalacaksın!" dedi beni korkutan bakışlarla.Kafamı olumsuzca salladıktan sonra bir kahkaha patlattı ve "Ödlek" dedi.Onun gülüşü ilk kez sinirimi bozmuştu,kahkahalarını durdurmak ve çevredekilere rezil olmamak için elimle ağzını kapadım.Elimin altından hem gülüyor hemde 'ödlek' demeye devam ediyordu,bütün sakinliğimi koruyamamanın ardından masanın altından ayağına bir tekme attım.Acıyla inildedikten sonra eski haline geri döndü ve "Sen sandığımdanda korkak çıktın" dedi hala daha havada olan serçe parmağını burnumun dibine getirerek.İçimde yeşeren büyük hırsın ardından serçe parmağımı onunkine taktım.Taktığım parmağımla beni çekerek "Savaş başlasın" dedi ve kıkırdadı.Bana göre öldürücü olan bakışlarımdan savurarak "Pilavdan dönenin aşkı batsın" dedim,bu ona komik gelmiş olacak ki küçük bir kahkaha daha patlattı ve benim söylediklerimi söyledi söz verir gibi.Ona karşı hislerim olsada artık büyük bir savaş vardı aramızda,bana göre aşk yok olmuş olabilirdi belki ama dünyadaki en güzel duyguydu.Caner'in beni öldürmeye yeten bakışlarına aldırış etmeden masadan kalktım.Avm'nin çıkışına kadar süren tartışmamız Gülsüm,Emir,Melek ve Ali'nin döner kapıda belirmesiyle bir oldu.Kahkaha atan Melek hariç hepside beni fark etmişlerdi,Gülsüm bir eliyle beni gösterip diğer eliyle Melek'i dürtüyordu.






Efsun'la Caner'i birbirine düşüren hayat bize neler yapmaz.😂

Görüşmek üzere...

GÜNIŞIĞI🌌🌅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin