28.12.****
Dün televizyonda bir haber gördüm, bir kadın öldürülmüş merak ettim ve araştırdım. Kaya adında bir adam kadın ondan ayrıldı diye öldürmüş onu. Her neyse Bu sabah uyandığımda kadının Miray'la sohbet ettiğini gördüm merak edip yanına gittiğimde kadın ağlıyordu sonra anlatmaya başladı bize. Kadın adamın şiddetlerinden yorulduğu için ayrılmak istese de adam peşini bırakmamış dövmüş, rahatsız etmiş ve en sonunda katletmiş işte...
Kadın anlata anlata saatlerce ağladı önümde. Kadın dediğime bakmayın 24 yaşında gencecik bir kız... Ama son cümlesi etkilemişti beni. "İntikamımı al lütfen." Ne yapmamı istiyordu bu kadın, anlamıyordum nasıl intikam alacaktım?
*****************
"Miray o kadın bana gitmeden önce 'intikamımı al'dedi, ne demek bu?"
Biliyorum Işıl iki saattir onu düşünüyorsun, bende kadının ne dediğini çözmeye çalışıyorum ve galiba çözdüm.
"Ne peki, neyi çözdün?"
O kadın ben öldüm o da ölsün diyor.
"Ne, ben kocaman bir adamı nasıl öldüreyim?" dediğimde Miray'ın sırıtışıyla 'Beraber yapalım.' dediğini anlayabiliyordum.
Fazla gecikmemek için hızla üstüme bir şeyler giydim ve adamın her zaman takıldığını o boktan mekana gittim zaten karısıyla da bu bok mekan yüzünden ayrılmış. içeri girdiğimde bazılarının gözü üstümde beni süzerken farklı hayaller kurduğundan emindim ama ben sadece hedefime bakıyordum. Selam verdim önce, yanına oturmama izin verdiğinde korkuyla oturdum. Şort giydiğim için çıplak olan bacaklarımda eli gezinirken "Bu mekanda yenisin herhalde?" dedi.
"Evet."
"Küçüksün... Ama küçük kızları severim." Evet biliyorum p*şt, kırk yaşında yirmi dört yaşında bir kadınla evlenip öldürdün onu.
"Öyle mi?"
"Evet, çıkalım mı?"
"Olur ama nereye?"
"Evime."
"Olmaz benim evime gidelim hem daha güzel."
"Nasıl istersen küçük."
*************************
Bir bodrum katına geldiğimizde yavaşça üzerime yürüdü ve "Artık başlayalım ufaklık" dedi. Öküz gibi dudaklarıma yapışmasıyla bu sabah aldığım beygirleri bile bayıltan ilacı doldurduğum iğneyi sapladım. Canı yanmış olacak ki bir anda bağırdı ama bana saldıramadan olduğu yerde bayıldı.
***********************
Bodrum katımız bir hapishaneydi, buranın yapılma amacı 1970'ler de insanların tutsaklarını buraya kapatmaları imiş.
"Derdin ne ufaklık?"
"Hiç bir şey."
"Neden tutuyorsun beni?"
"Ah bende seni akıllı sanırdım, sence neden tutuyor olabilirim?" dedim ben ne kadar alaycı bir tavırla sırıtsam da o kaya yutmuş gibi sertti.
"Çocuk oyun oynayacak vaktim yok." Koca bir kahkaha patladım ve biranda sert, sinirli bir yüz ifadesi takındım. "Ama bir kadını günlerce takip edebilecek, kadına tehditler savurabilecek hatta onu öldürebilecek kadar vaktin var, öyle mi?"
"Ne bu intikam mı alacaksın benden?" tekrar gülmeye başladım sinirlendikçe güldüm, bütün sinirimi kahkahalarımdan attım.
"Sen bir şizofrensin."
"Ah canım bunu diyen ilk kişisin biliyor musun?" dedim ve ciddileşerek ekledim "Çünkü bunu demeye kimse cesaret edememişti ama her neyse benim seninle bir problemim yok karın ne derse onu yapacağım." diyerek kadına döndüm öfke ve üzüntüyle ona bakıyordu.
"Hadi çıkalım bayanlar" diyerek önden çıktığımda kızlarda peşimden geliyorlardı. Ona sadece kuru bir ekmek ve bir tas su vermiştim çünkü o insan gibi bir muameleyi hak etmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFRENİ HASTASININ GÜNLÜĞÜ
ChickLitBiliyordum hiçbir şey gerçek değildi fakat bu bataklık beni içine çekiyordu. Ben artık bir katildim.