8.BÖLÜM: ZİNDAN'2'

548 64 14
                                    

30.12.****

Bu sabah erken kalkıp markete gitmiştim. Bir ekmek ve aldığım hazır çorbayla kasaya gittim... Eve geldiğimde toz çorbayı suya dökerek karıştırdım. Bir kaç dakika sonra hazır olan çorbayı bir kaseye koyarak tepsinin içine yerleştirdim. Bir ekmek ve çorba ona fazla bile gelirdi, bünye olarak değil insanlık olarak. 

"Hoş geldin şizofren" dediğinde gülümsedim ve demir parmaklıkların arasından elimdeki kase ve ekmeği ona uzattım. "Benim için yemek mi yaptın ufaklık?"

"Tabi ki hayır hazır çorba o."

"Peki kızma, bu arada bu diğer zindanlar neyin nesi tek ben değil miyim tuttuğun?" deyip çorbayı yudumlamaya başladığında ona cevap verdim. "Bu ev çok eski 1900'ler de insanları hapsetmek için kullanıldığı söyleniyor."

"Her neyse peki bana ne yapacaksın?"

"Sence?" dedim sırıtarak, korkmamıştı tam tersi bir insan nasıl bu kadar şizofren olabilir diye şaşırmıştı.

"Bu zindana girersen ben değil sen ölürsün biliyorsun değil mi?" dedi elindeki boşalan tabak ve kaşıkla oynarken.

"Oraya geleceğimi kim söyledi(?)"

"Nasıl öldüreceksin o zaman, açlıktan mı?"

"Hayır, mesela az önce son kaşığını aldığın çorbanın içine zehir koyabilirim." dediğimde hızla elindeki kaşığı yere atıp ayağa kalktı ve bağırmaya başladı. 

"Manyak mısın kızım sen, ne yaptın?" deyince oturduğum sandalyeden kalkarak ona doğru yaklaştım ve "Korkma bugün değil bu kadar kolay kurtulamazsın benden." dedim. Dudağımın kenarını ısırıp, şehvetle ona baktığımı görmüş olacak ki "Derdin ne ufaklık?" dedi.

"Bilmem, sence?" 

"Hani karım istemişti? Daha dün benden nefret ediyordun, hayırdır?"

"Karın için tuttum tabi ki ama şuan burada yok."

"O bir ölü zaten yok."

"Onu göremiyorsun değil mi?"

"Aslında olmadığını sende biliyorsun ama inanmak istemiyorsun değil mi?"

"Bilmiyorum galiba deliriyorum."

"Seni kurtarabilirim." deyince ona yaklaşarak elini tuttum ve önce dudaklarımın üzerinde gezdirdim sonra yavaşça aşağı indirip özel bölgeme getirdim. "Kurtar beni." dediğim anda sert bir şekilde sıkarak demir parmaklılara çekti beni ardından diğer elleriyle saçımdan tutup öpmeye başladı. Bu kadar güçlü olduğunu ve canımı bu kadar acıtacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Dili ağzımın içinde öfkeyle gezinirken eli kalçalarıma gitmişti bile beni demire yapıştırmışken kalkan erkekliğiyle eli vücudumda geziniyordu. 

 Kısa şortumun içine elini sokup kalçalarımı sıkarken aynı zamanda boynumu yalıyordu. Ne kadar kurtulmaya çalışsam da kolları çok güçlüydü. Yavaşça göğüslerime inmesiyle bir boşluk bularak kendimi geri çektim. Yere yapışmamla kalçamda hafif bir acı hissetsem de az önceki acıların yanında yok gibiydi.

Bugün çok tuhaftı ama o şerefsizi öyle bir korkutacaktım ki ölüm korkusundan dünyayı unutacaktı.

ŞİZOFRENİ HASTASININ GÜNLÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin