24.BÖLÜM: İLK HIRSIZLIK

272 35 14
                                    

17.02.****

Bugün büyük gün, ilk defa bir hırsızlık yapacağım ama öyle basit değil, milyon dolarlık bir tablo çalınacak.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın." bana bebeğim deyişi hoşuma gidiyordu.

"Saat iki de sergi var biliyorsun değil mi?"

"Hiç unutur muyum canım?"

**********13.00**********

"Bebeğim hazır mısın?"

"Evet." diyerek aşağı indim. üzerimde uzun bir pardösü vardı şapkamı kapatmıştım. Dışarı çıktığımda siyah bir araba vardı, kapının önünde duran oldukça karizmatik adamla tanıştırdı beni "Bay hızlı ile tanış. Bu şehirde ondan hızlısı yoktur." diye gülümseyerek omzuna vurdu ve "Gidelim." Dedi. 

Arabanın içinden gizli bir bölme açıp M416 ve bir kaç tabanca çıkardı.

"Bunlar ne?" diye sorunca bana dönüp yüzümü okşadı. "Hadi ama bebeğim milyon dolarlık bir tablodan bahsediyoruz elimizi kolumuzu sallayarak alamayız."

"Bir planın olduğunu sanıyordum."

"Ben plan yapmam." diyerek bana baktığında yüzümü okşayıp biraz düşündü "Hatta biz... Silah kullanmayı biliyor musun?"

"Öğreniriz." diyerek silahı elime aldığımda koca bir gülümseme oluştu yüzünde.

  Sergi mekanına geldiğimizde üzerimdeki pardösüyü çıkarıp kısa şort ve askılı tişörtümle kalmıştım. Belime taktığım iki tabanca ve elimdeki M416 taramalı silahıyla aşağı indim. Tanınmamız imkansızdı yüzümüzde yoğun bir siyah vardı. Ozan'ın kapıya attığı tekmeyle tüm tablo başındakiler bize bakarken biz herkesi tehdit ediyorduk, duvarlarda birbirinden iğrenç renkli tablolar vardı ve en baş köşede duran milyon dolarlık tablo...

Ozan tabloyu alınca dışarı çıktık ama eğlenmek hakkımızdı bir kaç el tavana sıktığım mermiler yüzünden patlayan lambalardan ve kırıntı, kırıntı akan duvarlardan dolayı yere kapanan insanların üzerinden atladım. Heyecan vericiydi belki bir manyak olduğumu düşünüyorsunuz. Düşünün çünkü ben bir manyağım ve her zaman bir manyak olarak kalacağım, beni değiştiremezsiniz.

Tekrar siyah ve koca arabaya bindiğimizde hızlı pardösümü üstüme giyinip makyajımı silmeye başladım ciddi değildik hatta tam tersi çılgınlar gibi eğleniyorduk o insanların aptallıklarından bahsedip durduk, biliyorum "Asıl aptal sizsiniz." diyorsunuz ama bir ezik olmaktansa aptal olmayı tercih ederim.

Bir yere gelince araçtan indik ve mavi lüks bir araca binerek araç değiştirdik ardından ise benim şizofren sevgilim elindeki çakmağı arabaya atarak koca aracı aleve verdi.

 Bu olaydan da kurtulmuştuk. Arabanın altına bağladığımız tabloyu polislerin bulabileceğini sanmıyorduk.

"Bay psikopat bu tablo ne olacak yani kime satabiliriz ki?"

"Ah kraliçem yorma sen kafanı, bu tablo var ya şuan tüm mafyalar tarafından isteniyor ve hangisi daha yüksek para  verirse bu tablo onundur."

"Ne ayrıcalığı var bu tablonun?"

"Çok soru sorma ve bu bizi ilgilendirmez, biz paramızı alırız paranın da fazlasını yakarız. Anladın mı?"

"Anladım." dedim bir çocuk gibi.

"Zeki kızım." dedi ve başımı omzuna yasladı.

Yarın tabloyu mafyaya götürecektik. Merak ediyordum orada nasıl psikopatlar vardı acaba?

ŞİZOFRENİ HASTASININ GÜNLÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin