28.03.****
Ölmek istedim bugün, yok olmak, hatta param parça olmak. Bunun bir sebebi yok tek sebep yorulmam. Çok yoruldum sevmekten, seviyor gibi yapmaktan yada bu yalan dünyadan.
Biliyorum fazla klişe konuştum ama artık çok yoruldum. Hani boğuluyor gibi olursunuz ya, nefesiniz kesilir bu dünyadan bıkarsınız tamda öyleyim şuan, biter mi bilmem yada geçer mi... Benim de normal bir hayatım olabilir mi mesela? Normal bir psikolog olabilir miyim?
Bugün ölmeyi denedim yine ama başaramadım. Okula başladım tekrar biraz zorlansam da ilaç kullanmadığım ve hakkımda rapor yazılmadığı için bir sorun çıkmadı.
Her neyse bugün zindana indim, karanlık ve pis kokuluydu. Yine aynı kıyafeti giydim siyah ve kapşonlu uzun ceketi...
Miray'la beraber zindana girdik, ağladım sebepsizce, saatlerce ağladım sonra elime aldığım balyozla demirlere vurdum. büküldü araları açıldı ve en son bir tane demir parçası kırıldı.
Kendini öldür diyordu Miray ve o esnada Ozan geldi. Aptal neden öldürdün beni, ne geçti eline, şimdi gel yanıma, ne kadar beni öldürsen de aşığım sana ama böyle kavuşamayız.
Ozan'la kavuşmak istiyordum bu yüzden defalarca kez kendime sapladım bir an başım döndü elim kıpkırmızıydı. Ozan konuşuyordu. Aptal senden nefret ediyorum şimdide sen geber.
Miray sakin kalmamı söylüyordu. Ölümden korkma, sakinleş ... canım acıyordu...
Yavaş yavaş zindandan çıkarken bir elimle yarama bastırıp bir elimle de ambulansı arıyordum. Telefonu kapattığımda tüm öldürdüklerim başımdaydı hepsi ölmemi istiyordu.
Öz babam: Geber küçük sıçan yaşamayı hak etmiyorsun.
Cem: Seni sürtük aptal o boktan vücudun için öldürdün beni şimdi acı çekerek öleceksin.
Küçük kız: Abla annemi niye ağlattın, abla boğazım acıyor, abla öleceksin.
Ozanla beraber öldürdüğümüz insanlar: Geber sürtük
Ve en acısı Ozan konuştu: Aptal senden nefret ediyorum.
"Miray bir şey söyle." diye bağırdım güçlükle öylece yüzüme bakıyordu etrafımdakiler sesini arttırıp tekrar ettikçe bağırdım "Miray bir şey söyle, Miray bir şey söyle, Miraaay bir şey söyle."
***Yazar'dan***
Işıl bir bataklığa düşmüştü ve bu bataklık onu içine çekti çok direnmişti, çok uğraşmıştı fakat o da diğerleri gibi pes edip intihar etti.
Yılların yalnızlığı bir günde bitmişti, ölürken acısı vücudunda değil, ruhundaydı...Umarım kitabımı beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFRENİ HASTASININ GÜNLÜĞÜ
ЧиклитBiliyordum hiçbir şey gerçek değildi fakat bu bataklık beni içine çekiyordu. Ben artık bir katildim.