[TAMAMLANDI]
On yedi yaşındaysanız,notlarınız kötüyse ve en yakın arkadaşınıza aşıksanız...Hayatınız çok zor olabilir...O zaman,Eray gibi Serdar Ortaç dinleyerek,efkarlanabilirsiniz.
İki erkeğin aşkını anlatıyor...Sevmeyen varsa okumasın...
-Berce...
"Tamam Didem annem,sen merak etme biz acıkınca yemeğimizi yaparız,saati gelince uyuruz.Sen merak etme.Anne sen zaten merak etmezsin ama sende merak etme yinede...."Diyerek kadınları evden yolladı Eray.
Didem annesi ve Rejan annesi beraber üç günlük, iş için şehir dışına gidiyordu.Çocuklarda bu gece yalnız kalmasınlar diye Eneslerde kalacaklardı.
Enes duvara yaslanmış,annesi ile vedaşmasına bile engel olan kırmızı kafaya bakıyordu.Anneleri o kadar hızlı evden göndermişti ki, Eray bile şaşırıyordu.
Hayır yanlış anlamadınız...Kadınları evden yollayanda Eray,şaşıranda Eray.
Kırmızı kafa arkasına dönerek kıvırcığa bakarak alayla sırıttı.
Kendisini izleyen Enes'e ne var dercesinde başını salladı.Karşılığında o da başını salladı ve Eray tekrar başını salladı..Bunu karşılıklı, on iki kere daha yaptıktan sonra Enes çocuğun kafasına vurarak olayı sonlandırdı.
"Ne vuruyorsun be!?"Diye cırladı Eray."Salak salak başını sallıyordun,başka nasıl durdursaydım?"Omuz silkerek odasına doğru ilerlemeye başlarken, Eray'da arkasından söylenerek geliyordu.
.
Uyku vakti gelince Enes kendi yatağında,Eray ise yerde yatıyordu..
Bunun tam tersi olması gerekiyordu. Evet ama Eray, nezaketen 'Sen yatağında yat,ben yerde yatarım.'Demesini Enes ciddiye alınca sonuç,buydu işte!
"Hiç iyi geceler olmasın sana Enes!" Diye mırıldandı Eray.Enes,gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. "Cevapta vermiyor it!"Tısladı Eray.
Enes "Düzgün konuş." Diyerek uyumak için arkasını döndü.Eray hala kendi kendine homurdanırken -saatlerce- Enes'te onu dinliyordu.
Bir süre sonra homurdanmasını durdurarak yattığı yerden,sanki uyurgezermişçesine, kalktı ve kendisini Enes'in yanına attı.
Enes gözlerini devirerek, çocuğu dirseği ile yataktan ittirdi.Eray, her ne kadar yorganın üzerine düşmüş olsa bile, canı acımıştı ama uyuyor gibi yapmaya devam etti.
Çok geçmeden yine zombi gibi dikilerek Enes'in yanına yattı.Enes bıkkın bir nefes vererek, yüzünü çocuğa döndü ve tekrardan yataktan itti.
Eray bir kez daha yere düşmüştü.Enes ayağa kalkarak yerdeki yorganın iki ucundan tuttu ve sürükleyerek oturma odasına götürdükten sonra ellerini çırparak odasına geri döndü.
Yatağa yatıp gözlerini kapattı.
Tam uykuya dalıyordu ki yanındaki hareketlenme ile gözlerini açarak yatakta doğruldu "ERAY!"
Eray,masum masum çocuğa baktı."ENES!"
Kafasına okkalı bir tokat yesede sonuç Enes'e sarılarak uyumak olmuştu.
.
Eray,cumartesi sabahına uyandığında Enes yanında yoktu.Yataktan kalkmadan önce kenara eliyle itebileceği yorganı beş dakika boyunca tekmelemiş sonrada mızmızlanarak "Eneees!Neredesiiin?Öldüysen 'Öldüm.' Deee!" Diyerek bütün evi dolaşmıştı.
Enes,çocuğun bağırışları ile üstünü giyenmeden beline sardığı havlu ile banyodan çıktı.
Eray,arkasına baka baka yürüdüğü için Enes'i görmemiş haliyle çocuğa çarpmıştı.
Çarpışmanın etkisiyle Eray hafif sendelemiş,Enes ise yerinden kıpırdamamıştı bile.
Eray,başını ovarak Enes'e baktı...ıslak kıvırcık saçlarındaki su damlaları yere düşüyordu.Şakaklarındaki sular sıra halinde aşağı iniyordu...Köprücük kemiklerinde biriken sular aralarda aşağıya inerek kaslarına oradan kasıklarına doğru gidiyordu...
"Oooo...Oooo."Eray,kaşlarını kaldırarak elini çocuğun kaslarına götürdü.
"Oooo...Oooo."Eray,dudaklarını yalayarak elini kaslara değdirirken aşağıya doğru indirdi.
"Ooooo...Oooh...Kas çiftliği...Ohhh" Garip sesler çıkarmaya devam ederken diğer elinide çocuğun kaslarına değdirmis,ıslak vücudu elliyordu.
"Eray...Ne yapıyorsun?"Diye sordu Enes."Elliyorum seni."Diyerek ellerini kasıklara doğru indiriyordu ki Enes ellerinin üzerine vurarak onu durdurdu. "Abartma."
"Sen kaybettin.Hıh!"Eray,burun kıvırarak ellerini istemeyerek geri çekti.Arkasını dönmüş gidiyordu ki Enes'in kahkahası ile durdu..
