[TAMAMLANDI]
On yedi yaşındaysanız,notlarınız kötüyse ve en yakın arkadaşınıza aşıksanız...Hayatınız çok zor olabilir...O zaman,Eray gibi Serdar Ortaç dinleyerek,efkarlanabilirsiniz.
İki erkeğin aşkını anlatıyor...Sevmeyen varsa okumasın...
-Berce...
Eray,tam kapıyı açmış evden çıkıyordu ki çarptığı bedenle geriye tökezledi.
"Hassiktir...Kuzey?Ne işin var burada?Evimi nasıl buldun lan?"Kuzey,çocuğun şaşırmış haline gülümsedi.
"Seninle konuşmaya gelmiştim ama bir yere gidiyorsun sanırım."Diyerek çocuğu baştan aşağıya süzdü.
"Heeee ya!Enes ile randevulaştık.Sen benimle neden konuşmaya geldin ki?"Kırmızı saçlarını karıştırdı."Dün olanlar ile alakalı,okul çıkışına geldim ama yoktun.."
"Depodan ayrılınca eve geldik direkt."Kısacası açıkladı Eray."Öyleyse sen Enes bey ile randevuna git daha sonra konuşuruz."Dedi Kuzey.
Enes'in ödeyeceğini öğrendiği için alayına sipariş verirken, Eray olduğu yere daha çok sinmek ile meşguldü.
"Kuzey yeter lan!Utanmasan kafeyi satın aldıracaksın,ayrıca senin yiyeceğin şeylerin parasını ödemeyeceğimi biliyorsun değil mi?Bu kıyağım sadece Eray'a geçerli!"Enes'in bağırması ile garson çocuk yerinde korkuyla sıçradı.
"Enes olur mu öyle şey?Adam kayırma yapıyorsun ama."Yavşakça gülümsedi Kuzey.
"Sus lan puşt!Eray'ın adresini, nereden buldun lan?" Enes,sinirle tıslarken,Kuzey gülüyordu."Çokta zor olmadı.Ayaz'a sordum."
Eray 'Hay ben senin yedi ceddini sikeyim,Ayaz.'Diye içinden geçirdi.
Kuzey ve Enes tartışmaya devam ederken, Eray onları izleyen garsona,siparişlerin bu kadar olduğunu söyleyerek,yolladı.
"Yeni evliler gibi tartıştığınızın farkında mısınız?" Dediği şey ile birbirlerine baktılar,Eray'a baktılar ve tekrar birbirlerine bakarak öğürme sesleri çıkarmaya başladılar.
"Daha önce çok yakıştığınızı söyleyen oldu mu?"Eray piçlik yapmaya devam ederken,Kuzey ona baktı."Yakışmak mı?Eray...İmkânımız olsa birbirimizi uzaya yollayıp arkasından toprak atacağız dediğin şeye bak."
"Ne güzel atışıp duruyorsunuz..Kabul edin seviyorsunuz birbirinizi." Dedi Eray.
"GARSON!GELİRKEN DÖNER BIÇAĞIDA GETİR!" Diye bağırdı Enes.
.
Yemeklerini yerken bolca, Kuzey ve Enes'in aşık atışmasını dinlemiş en sonunda birbirlerini bıçaklamaya kalkışmaları ile kapı dışarı edilmişlerdi.
Kuzey motoru ile yanlarından ayrıldıktan sonra ikili,Enes'in moturunun oraya gitmilerdi ve Enes sigara molası verirken, Eray ayağını kaldırıp indiriyordu.
"Herkesin motoru var..Bir benim yok."Enes ters ters çocuğa baktı."Daha iki tekerlekli bisiklet süremiyorsun Eray.Ne motoru?"
Eray,burun kıvırdı."Bisiklet süremiyor olabilirim ama elektro gitar çalabiliyorum,İngilizce ve Japonca öğreniyorum,dövüşmeyi biliyorum ki taekwondo siyah,karatede kırmızı kuşağım...Çok iyi öpüşüyorum."
Aslında hiç iyi öpüşmüyordu onu geçin daha önce hiç öpüşmemişti ki!Yastıkla deneme yapmıştı ama sonuç yastığın parçalanması ile bitmişti...
Enes,son duyduğu 'Çok iyi öpüşüyorum.' İle kahkahayı bastı."NE GÜLÜYORSUN BE!Ay...Neyse gül.Çok güzel gülüyorsun."Diyerek kıvırcığı izlemeye devam etti.
"Çok iyi öpüşüyormuş....Daha önce kiminle öpüştünde.."Diyerek gülmeye devam ederken motoruna bindi bu sefer kaskı düzgünce Eray'a uzattı.
"Hayret!İlk defa, kaskı beni öldürmek istiyormuş gibi vermedin."Diye söylenerek kaskı taktı ve motora bindi Eray.
Sonrasını biliyorsunuz zaten...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunlar çerezlik bölümler asıl kaoslar başlayacak...
