19.Bölüm

8.2K 535 78
                                    

Ali, karargâhtan çıktıktan sonra Masal'a mesaj atmış ve onu almak için yola çıkmıştı. Hayatına karışamazdı, evet. Bunu biliyordu ama kardeşi yerine koyduğundan dur! Diyebileceğini de biliyordu. Küçüklüğünden beri tanıdığı Masal'ın hal ve hareketlerini yadırgamıyordu ama şimdi yadırgıyordu. Daha önce bir askere bu denli takıldığını görmemişti. Eğlenceli olmayacağını düşündüğünden kimse ile görüşmemişti. Tabi bu duruma en büyük etkenlerin başında babası geliyordu.

General kızı olmanın getirdiği bazı tereddütler vardı.

Masal da bunu bildiğinden boklarını, babasının menzili dışında yiyordu.

Yakın mesafede olan eve geldiğinde Masal'ı aradı ve ' Geliyorummm ' diyen neşeli sesi duyunca geri kapattı.

Masal, koşturarak arabaya yaklaştı ve kapıyı açıp zorlanarak Ali'nin arabasına bindi. Çok yüksekti amına koysundu!

' Selam '

' Selam ' diye ağzının içinden cevap veren Ali, sert mizacını bozmak istemiyordu çünkü sağlam bir konuşma yapacaktı.

Masal, Ali'nin mırıldanmasına göz devirip ' Anladım, anladım. Sert bir konuşma yapacağız ' diye huysuzca söylendi.

Ali'nin ters bakışına karşılık ' Ama anlamadığım bir şey var ' dedi ve ekledi ' Neden şimdi? '

' Onu sen söyleyeceksin Masal '

' Hayat, şekerim ' diyen Masal ile arabasını sağa yanaştıran Ali ' Anlat ' diye dişlerinin arasından soludu.

Masal ise göz devirip ' Önce bir yemek yeseydik, yemek yemedim senin yüzünden ' dedi.

Ali ' Sadece erteleyebilirsin Masal, kaçamazsın ' derken sesindeki soğukluk, arabanın içini buza çevirmişti. Ali, arabayı tekrar çalıştırıp yola koyuldu ve çok geçmeden kokoreççinin önüne park etti. Araçtan inerken ' İn ' diye höykürmeyi de ihmal etmedi.

Masal ise yutkundu.

Ciddi anlamda yutkundu.

Çünkü Ali'yi uzun zamandır tanıyordu ve böyle bir konuşmayı tüm çılgınlıklarına rağmen daha önce hiç yapmamışlardı. Evden çıkmadan Akif'e mesaj attığı için şükür ediyordu.

Tıpış tıpış Ali'nin peşinden giden Masal, köşedeki masaya oturdu ve siparişleri vermesini bekledi. Ali, siparişleri verdikten sonra Masal'ın karşısına oturdu ve ' Başla ' diye mırıldandı.

' Nereden başlayayım? '

' Elinin köründen '

' Elimde bir kör yok ' derken sevimli bir şekilde gülümseyen Masal'a ' Masal! ' diye uyarı veren Ali ' Uzatma ' dedi.

' Off tamam ya ' dedikten sonra ' Yüzbaşı ile olan muhabbetim yüzünden burada olduğumun farkındayım. Ne var yani?! Eşek kadar adam, eşek kadar kadınım. Takılamaz mıyım? ' diye huysuzca söylenmeye devam etti.

' Takılmak? '

' Evet, ya ne olacaktı? Direkt nikah masası mı? '

' Neden O? '

' Neden olmasın? '

' Soruma soru ile karşılık verdiğin zaman, kaynama olmayacak, aklım bulanmayacak Masal! Karşında Akif yok '

' Biliyorum, zaten Akif olsaydı hesap sormaz hesap sormama yardımcı olurdu '

' Şıracın olmadığım için huzur doluyum '

' Şıracım olmadığın için çok mesudum '

' Masal ' derken gelen ekmek aralarına uzanan kadına ' Ciddi misin? ' diye sordu.

KARA HİLAL ( Kuzey'in Masalı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin