' Hele ondan da koy ' diyerek masanın öbür ucundaki patlıcan reçelini göstererek ağzı dolu bir şekilde konuşan Akif'e reçeli uzatan Ali ' Al bunu, semeri de vereceğim birazdan 'dedi.
Akif, reçeli alırken burun kıvırıp 'komik adam 'diye söylendi.
Nalan Hanım 'Karışma çocuğa Ali, yesin istediği kadar yaralı '
Ali 'Maalesef yaralı 'derken sahte bir içerleme nefesine yansımıştı.
Akif 'Maalesef? '
Ali 'Nasip 'diyerek geçiştirince Masal üzerindeki psikolojik baskıdan kurtulmak için 'Ölü demek istedi 'dedi.
Ali, ortamdaki geriliminden memnundu. Kuzey'in gevşemesini istemiyordu, masada zaten iki gevşek vardı.
Kuzey, Ali'nin kadınına ters bir şekilde bakmasına ufaktan ayar olmaya başlamıştı. Geçmişmiş, ağabeymiş umurunda olmamasına çok az kalmıştı.
Ali ' Nasip ' diye mırıldanırken bakışlarını Masal'ın üzerine yöneltti.
Nalan Hanım her şeyin farkında olarak sessizliğini korumaya devam ediyordu. E, damat olarak benimsemişti ama acı da çektirmek isterdi. Ali de bu acıyı kocasından önce birazcık alabilirdi. Buna okeyi vermişti.
Ali, sessizlik ile ortamı iyice gerdiğinden emin bir şekilde çayını yudumladıktan sonra ' Ne zaman evleneceksiniz? ' diye düz bir sesle konuştu.
Masal, tam o anda ağzına attığı lokmayı genzine kaçırınca öksürmeye başladığından Kuzey, ' En kısa zamanda ' diye dişlerinin arasından konuştu.
Bu tavrı Ali de yaprak bile kıpırdatmadığından aynı düz sesi ile ' En kısa, ne zaman? ' diye sordu.
' İlk müsait oldukları zaman '
Ali, bakışlarını Nalan Hanıma çevirip ' İlk ne zaman müsaidiz? ' diye sordu ama bu bir soru değildi ve Nalan Hanım bunu çok iyi biliyordu o sebeple gelen pası karşıladı.
' Bilemiyorum Aliciğim, ne zaman müsaidiz? '
' Uzun bir süre müsait olacağımı sanmıyorum '
Nalan Hanım ' O zaman, uzun bir süre müsait değiliz Aliciğim ' dedi.
Masal, öksürmekten kızaran yüzü ile ' Anne! ' diye soludu ama bu ortamda hissedilmedi.
Akif ' Biliydim böyle olacağını ' diye mırıldanıp elindeki çatalı, önündeki tabağın üzerine havadan bırakıp ' Bu sohbeti hepimiz için özetleyeceğim çünkü başım ağrıyor ve daha da ağrıyacak gibi ' dedi ve ekledi.
' Kuzey, ağabeyim ağzına sıçacak. Ağabey, Kuzey ağzına sıçacak. Kuzey, Paşalara geleceksin. Masal, paşa sana da gelebilir ama bilemiyorum bok da çıkabilir. Uzun lafın kısası bu ortamda birine bir şey olmayacaksa bu kişi Benim '
' Peki ben? ' diyen Nalan Hanım ile Akif ' Sen de paşalara gelebilirsin diyeceğim ama kendime ayıp etmek istemiyorum çünkü sende az şeytan değilsin Naloş ' diye cevap verdi.
Akif, çatalını eline geri alırken ' Durumu özetlediğime göre, kahvaltıya devam edebilirim ' diye mırıldandı.
Ali ' Bu nasıl özet lan! '
Akif, göz devirip ağzına bir parça peynir attıktan sonra ' beğenmediysen kendine bir yazar alırsın, o yazar sana özet ' diye sakince cevap verdi.
( Aldı :) )
Hırlayan Ali ile Akif ' Neyini beğenmedin pardon? Kan var, savaş var, intikam var, aşk var ki bu kısım mide bulandırıcı ama mide bulanması da olabilir emin değilim ' diyerek Masal'a döndü ve ' Miden bulanıyor mu kız hatçe? ' diye sordu.