'' MERHABA,
HER ZAMAN Kİ GİBİ YİNE SÖYLEYECEĞİM;
BU SERİ, YANİ KARA HİLAL SERİSİ SENARYO TARZINDA YAZILMAKTADIR! ALLAH NASİP EDERSE ÖYLE DE DEVAM EDECEKTİR.
( Kişiliğim gereği aşırı romantik olamadığım için ana karakterleri her bölümde oynatamam. Gerçi bu konu benim kişiliğim ile ilgili de değil! Bu kitaptaki ana karakterlerin süreci dip dibe ilerleyemez çünkü olay kurgusu farklı işlemektedir. Aynı zamanda bir okuyucu da olduğumdan sizi anlıyorum çünkü bende hep ana karakterleri okumak istiyorum LAKİN; ana karakterlerim normal değil. Çevresi de normal değil. Etrafta gelişecek olaylara da odaklanmanız ve kurgudan kopmamanız için uğraşıyorum.)
Bir de,
BEN KÜFÜR EDİYORUM AMA KENDİ ARKADAŞ ORTAMIMDA.
EVET, KİTAPLARIMDA AŞIRI AŞIRI KÜFÜR EDİYORUM. VE YİNE EVET, KİTAPLARIMIN AÇIKLAMASINDA AŞIRI İBARESİ BULUNMAKTADIR. BU YÜZDEN TEKRAR EDİYORUM; KARAKTERLERİMİN HEPSİ AŞIRI AŞIRI AŞIRI AŞIRI KÜFÜR ETMEKTEDİR. BAZI YERLERDE BOKUNU ÇIKARDIKLARI DOĞRUDUR AMA BUNU YAPAN BEN DEĞİLİM!! KARAKTERİN KENDİSİDİR.
TEŞEKKÜRLER... ''
Buyurunuz,
Kuzey'in sinir sistemi çökmek üzereydi. O lanet sarışın kadının psikolojik baskısından ağır hasarlı kurtulmuştu. O nasıl bir şeydi? Diye kendini düşünmekten alıkoyamıyordu. Üzerine göreve de çıkması eklenince kafasındaki tüm bilgiler birbirine girdiğinden yaklaşık on saattir, toparlanmaya çabalıyordu. Operasyonlar, şifreler, rütbeler... Hemen hemen her şey birbirine karışmıştı.
O lanet kızıl hariç!
Kafası karışmıştı ama erkekliği hala ne istediğini biliyordu.
Çalan kapısı ile oturduğu sandalyeden ' Gel ' diye seslendi.
Açılan kapıdan görünen Yüzbaşı Beyzade ile duruşunu düzelten Kuzey ' Hayırdır Yüzbaşım? ' diye, gayri ihtiyari sordu.
Ali, kafasını bir şey yok dermiş gibi sağa sola sallarken yatağa oturdu ve ' Ortalıkta yoktun ' diye mırıldandı.
' Yoqqq amınaa koyayımm! ' diye böğürerek, yüzündeki abartılı şaşırma ifadesi ile odaya dalan Akif ' Sen, onu merak ettin he? ' diye sordu.
Ali ' ya sabır! ' derken Kuzey ' Destur nedir bilir misin teğmen? ' diye ters bir sesle sordu.
Akif ' Kullanmıyorum canım ' dedikten sonra Ali'ye dönerek ' Beni bir kere bile böyle merak etmedin ağabey ' diye üzgünce konuştu.
' Am biti gibi dibimden ayrılmadığın için olmasın Akif? ' diye dişlerinin arasından tıslayan Ali ' Tövbe estağfurullah ' diye devam etti. Ağzını bozmuştu en sonunda.
Akif, gücenmiş gibi elini kalbinin üzerine götürüp ' Kırıcı oluyorsun ama ağabey ' dediğinde Ali ' Kırıldın inşallah? ' diye sahte bir umutla sordu.
Akif, şeker kız kendi gibi sağa sola sallanarak yatağa oturdu ve ' Hayır aşkım, ben sana kırılır mıyım hiç ' dediğinde Ali ' Allah aşkına kırıl da göreyim ' diye ters ters söylendi.
Akif, Kuzey'e kirpiklerini kırparak bakıp ' Görüyorsun değil mi? Benimle uğraşmaya bayılıyor çünkü bana aşık. En çok bana ' diyerek kolunu Ali'nin omzuna attı.
Ali ise ' Akif? ' dediğinde Akif ' Efendim? ' diye tatlı bir şekilde karşılık verdi.
' Siktir git '
' Peki ' diyerek ayağa kalkan Akif ' Albay sizi çağırıyordu, onu diyecektim ama tat bırakmadınız ki ağzımda ' dedi.
' Her önüne geleni ağzını alma sende ' diye söylenip ayaklandığında Kuzey de ayaklandı ve odandan birlikte çıktılar.