Aynı gün içerisindeki dördüncü çağırılışına doğru sırıtarak yürüyen Masal için her şey yolundaydı. Alaya geldiği andan itibaren, öküzcüyü onu dört kere çağırmıştı. Her seferinde çizgisi dışına çıkmadan öküze istediği vermeyip gerisin geri eğitim odasına döndüğünden doğru dürüst sevinememişti bile.
Bakalım bu defa ne istiyordu?
Kapısını tıklattıktan sonra duyduğu girin ile odaya giren Masal, sırf girmesi gerektiğini söylemesini beklediği için bile adamı kudurttuğunun farkındaydı. Ne yapsındı?! Kaşıyanı kaşımak sünnet sayılırdı bir yerde.
' Beni emretmişsiniz komutanım ' dedikten sonra tam beşinci kez diye içinden konuşan Masal, dışında yaprak kıpırdatmıyordu.
Kuzey, kadının umursamaz tavrına iyice ayar olmuştu ama girdiği yoldan geri dönmeye niyeti yoktu. Girdiği yoldan geri dönmek istediğini sanmasına niyeti vardı. E ne demişler? Kaşıyanı kaşıyacaksın.
' Eğitiminiz sona erdi mi teğmen? '
' Devam ediyor komutanım '
Eğitimini sikeyim, öküz herif!
' Ne zaman bitecek? '
' Bir bilgim yok komutanım '
Kuzey, başını düşünceli bir ifade ile aşağı yukarı sallayıp ' Eğitim bitiminde yanıma gel ' diye mırıldandı.
Masal, hiç teklemeden ' Emredersiniz komutanım ' dedikten sonra ' Başka bir şey yok ise eğitime devam etmem gerek komutanım ' diye ekledi.
Kuzey, kadının kalkmış burnunu ısırma hissine sahip çıkmaya çalışarak ' Yok, çıkabilirsin ' diye dişlerinin arasından konuştu. Masal sıfır ifade ile selamını verip, odadan çıktığından Kuzey, sinsice sırıttı.
Kızıl cadının aklından geçenleri okumakta hiç zorlanmıyordu. Zira onunla aynı niyeti paylaşıyordu. Bu niyeti paylaşması içinde Kızıl cadı oldukça uğraş vermişti. Hatta tek başına da değil, maaile maşallah!
Kızıl cadıyı yola getirmenin tek yolu erotik kokuyordu. E hal böyle olunca da; Kuzey zorlanmıyordu. Kadının üzerindeki etkisinin farkındaydı. Nereye kadar dayanacağını merak ediyordu.
Masal, Kuzey'in kendisi ile çeliştiğini düşünerek mutlu olurken bir yandan da telefonuna sarılmış Destek ekibini arıyordu. Nasıl olsa eğitim odasından komutan çağırdığı için ayrılmıştı ve geri girmesine gerek yoktu. O sebeple kendisini Akif'in odasına attı.
' Efendim kızım? '
' Ne yapıyorsun anne? '
' Mutfağı temizliyorum '
' Ne güzel, kolay gelsin '
' Sağ ol '
' E başka? '
' Ne başka? '
' ' Kuzey beni sıkıştırıyor, her an su koyabilirim ' demen gerekmiyor mu? '
' Tövbe estağfurullah, anne senden tırsmaya başlıyorum he ufaktan '
' Ufaktan başlama, komple başla Masal. Uslu dur! '
' Duruyorum zaten anne, o beni çağırıp duruyor '
' O mu seni çağırıyor? '
' Evet, beş kere çağırdı '
' Hmm' derken ki sesine yansıyan düşünceli hali anlayan Masal ' Ne hmm? Ne oldu? ' diye hızlıca sordu.
