' Gel yüzbaşım ' diyen paşaya doğru yaklaşan kuzey, selamını vererek beklemeye başladı.
Aklından geçen, başına gelecekti.
Biliyordu.
' Senin işinde nasıl iyi olduğunu bilirim evlat '
' Sağ olun komutanım '
' Fakat, karşındaki askerin ne düzeyde olacağını ve kalacağını bilecek kadar tecrübeli olduğunu düşünmüyorum '
' Bir yanlışım mı oldu komutanım? '
' Yanlış değil, fazla oldu yüzbaşı ' dedikten sonra gözlüğünü çıkarıp burnunu sol elinin iki parmağı ile hafifçe ovaladı ve ' bilgi işleme, bordo eğitimi vermemelisin yüzbaşı. Onlar, kalenin görünmeyen yüzüdür ' diye devam etti.
' Olası bir durumda, devlete katkı sağlayabilecek durumda olmaları gerekmektedir komutanım '
' Hakkın var yüzbaşı ama eğitiminin düzeyini düşürmeni istiyorum '
' Emredersiniz komutanım '
' Çıkabilirsin '
Kuzey, selamını verdikten sonra odadan çıktı ve ilk gördüğü er'e ' BANA TEĞMEN DÖNMEZİ ÇAĞIR ' diye gürledikten sonra ' HEMEN!! ' diye ekledi. Asker, kendisine bağıran komutan ile hızla hareketlendi ve program eğitiminde her şeyden habersiz olan Masal'a bir ürperti geldi.
' hayırdır inşallah ' diye mırıldandıktan sonra içeriye giren askerin, eğitmenin kulağına bir şeyler fısıldadığını gördü.
Eğitmen, kulağına söylenen isim ile ' Teğmen DÖNMEZ ' dedi.
Masal, duyduğu ismi ile ayağa kalkıp selamını verdi ve ' emredin komutanım ' dedi.
' YÜZBAŞI ŞANLI SENİ ÇAĞIRIYOR, FIRLA '
' EMREDERSİNİZ KOMUTANIM ' dedikten sonra içinden şimdi boka bastın MASAL diye geçirdi ve çıkışa doğru hareketlendi.
Yanındaki askere ' ne olduğunu biliyor musun? ' diye sorduğunda asker ' bilmiyorum ama çok sinirlendiği kesin komutanım ' diye cevap verdi.
Odasına girdiğini mi anladı acaba?
No fadırrr noo!
Anlamaz!
Değil mi?
Sikeyim nerede çuvalladım ya?!
Masal, odasının önüne geldiğinde iki kere tıklattı ve içeriden gür bir ses ile gel! Diyen adamın sesini duydu. Derin bir nefes alıp, duruşunu düzeltti ve kapıyı açıp içeriye girdi.
Kuzey, içeriye giren kadının elektriğine kapılmamak için çaba sarf etmeye ve bu çaba için ise güç kalkanlarını ultra seviyesine yükseltti.
' Beni emretmişsiniz komutanım ' dedikten sonra selamını verdi.
Kuzey, karışışındaki kadının üniforma kaplı vücudunun aslında ne kadar güzel ve dolgun olduğunu biliyordu.
Siktir kuzey! Topla taşaklarını!
' BABASININ ARKASINA SIĞINAN KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞUNU ÇAĞIRDIM, ÜZERİNDE ÜNİFORMA OLAN ASKERİ DEĞİL '
Masal, tek kaşını kaldırdıktan sonra adama kısık gözleri ile bakarken durumu anladı. Babası sadece kendisine karşı oynamıştı. Demek ki uyarıyı yapmıştı!
' İsterseniz üzerimdeki üniformayı çıkarabilirim ' dedi ve dik duruşunu bozmadan ' ama bu sizi hayal kırıklığına uğratabilir çünkü bu üniformanın altında küçük bir kız çocuğu yok ' diye ekledi.
