The Strongest Gene [2]

Bölüm 375: Kârlı Üçüncü Taraf

Kabilenin hararetli Gece Baharu Festivali hâlâ devam ediyordu. Üç metre boyunda iri erkekler ve üç metre boyundaki rüya gibi dişiler bunu kabilenin halka açık meydanında yapıyorlardı. Kabilenin girişindeki belirli bir çalıda, birkaç zifiri siyah siluet ortaya çıktı. Kabileye bir göz attıktan sonra, sessizce çalılara saklandılar. Bu siluetler, daha önce Genetik Birlik ve Gizemli Organizasyon'un mücadelesinden kâr sağlamayı planlayan tarafsız gruptu. Peşlerindeki barbarlardan kurtulmuşlardı.

İçlerinden biri fısıldadı, "Patron, Gizemli Organizasyon üyeleri etrafta görülmüyor."

Başka bir kişi "Genetik Birlik üyeleri de burada görünmüyor." diye yanıtladı.

"Sadece barbarlar..." başka biri mırıldandı.

Bu kabileyi sadece 10 kısa saniye gözlemlemişti. Ancak, bu kısa 10 saniyede gördükleri şey, neredeyse gözlerini kör etmişti. Uzun yıllar izci olarak kaldıktan sonra, izciliğin bu kadar rahatsız edici bir iş olduğunu ilk kez fark etmişlerdi. Erkek barbarları görmezden gelseler bile, kadın barbarların görünüşü, güçlü kolları, yüzleri yada heybetli bir kaplan gibi inlemeleri... lanet olsun!

Lider onlara baktı. "Sakin olun."

Gerisi farkında olmayabilir ama ondan kaçamazlardı. O insanlar da kesinlikle burada bir yerdeydiler.

"Daha dikkatli olun. Bu barbarların etrafından dolaşın ve oraya gizlice girin. Bu devasa köyde, barbarlardan arınmış tek alan. Gizemli Organizasyon ve Genetik Birlik üyeleri kesinlikle oradalar," diye yavaşça emretti lider gibi görünen kişi.

Gerisi başını salladı.

"Anlaşıldı."

Liderlerine hâlâ oldukça güveniyorlardı. Ona olan güvenlerinin temeli, sahip olduğu son derece eşsiz yetenek, şaşırtıcı derecede olağanüstü kabiliyet ve sahip olduğu eşsiz kan soyu yeteneğiydi.

- - - - - -

Yetenek adı: Kârlı Üçüncü Taraf

Fonksiyon: Kullanıcının çevresinde iki farklı enerji birbiriyle çarpıştığında, kullanıcı bu çatışmayı her zaman tespit edebilecektir. Bu sayede kullanıcı, çatışan iki tarafın genel savaş gücünü belirleyebilecek.

Tahsis: Her iki partinin savaş gücünü değiştirebilir (kabaca% 10 değişiklik)

Menzil: 100 kilometre

Tüketim: 1 puan ruhsal enerji

- - - - - -

Gerçekten, bu yetenek hiçbir savaş gücüne sahip değildi. Ancak, hiçbir savaş gücüne sahip olmasa da, karanlıkta saklanarak iki partinin de kazançlarını ele geçirmesine izin veren cennete meydan okuyan bir yetenek idi. 100 kilometre mesafede hiç kimse onun tespitinden kaçamazdı. Yeteneğinin en korkutucu yönü buydu.

Neredeyse aynı anda Genetik Birlik üyeleri ile Gizemli Organizasyon üyeleri çatışıyordu. Bilgileri inceledi ve buraya kadar olan yolu kolayca takip edebildi. Daha da korkutucu olan şey, yeteneğin eklentisi "tahsis" idi. Çatışan taraflar arasındaki eşitsizlik çok büyük olsa bile, onun için önemli değildi. Bu işlev sayesinde zayıf tarafın gücünü %10 arttırabilir ve daha güçlü olan tarafın gücünü %10 azaltabilirdi.

Bu seviyedeki bir mücadelede, savaşın sonucunu değiştirmek için yeterliydi. En azından düşmanlarının çatışmadan daha fazla zarar görmesini sağlayacaktı. Ne de olsa, rakibe yeterli hasar verildiği sürece savaşın kolayca biteceği zamanlar vardı.

Tahsis gerçekten de son derece ürkütücü ve cennete meydan okuyan bir yetenekti. Aynı zamanda Bu, daha önce kimsenin görmediği bir yetenekti. Çünkü şu anda, bu korkunç yeteneği elde etmek ve kaynaşmak için gereken farklı genetik yeteneklerin miktarı bilinmiyordu. Beş veya altı gerekebilir. Ancak kesin olan şey, bunun tek kullanımlık bir yetenek olduğu gerçeğiydi.

Diğerlerinin de bu yeteneğe sahip olan kişilerin kesinlikle zayıf bir savaş gücüne sahip olacağı sonucuna varması bundan kaynaklanıyordu. Bu yeteneğin kullanıcısı A-sınıfı olsa bile, eninde sonunda bu tek yeteneği yaratmak için diğer tüm yeteneklerini kullanacağından, çok fazla savaş gücüne sahip olamayacaktı. Ama yine de, şaşırtıcı bir şekilde bu liderleri, gruplarında en yüksek savaş gücüne sahip olan kişiydi.

Bu yeteneği kullanarak çok fazla kaynak elde etmesi ve daha sonra kendini eğitmek için bu kaynakları kullanması yüzünden miydi? Yada belki... konu savaşmaya gelince doğuştan yetenekliydi? Tek bildikleri şey, liderlerinin son derece korkunç bir savaş gücüne ve şaşırtıcı bir yeteneğe sahip olduğuydu.

Bu ekibi toplamasından bu yana, uzunca bir süredir başkalarının savaşından kazanç sağlıyorlardı. Aslında hiç başarısız olmamışlardı. Bu sefer, barbarlar ortaya çıkmamış olsaydı, uzun zaman önce görevi başarıyla tamamlarlardı. Onların gözünde liderleri efsanevi bir figürdü.

Hum-

Hum-

Liderin gözlerinden hafif bir parıltı yayılıyordu . Bakışlarıyla, kabilenin derinliklerine baktı ve Gizemli Organizasyon ile genetik birliğe ait iki farklı grubu açıkça görebildi. Savaş güçleri arasındaki farka gelince, neredeyse hiç yoktu.

"Eşit bir şekilde savaşıyorlar, heh?"

Çok sevindi. Bu onun en sevdiği ortamdı. Ancak, normalde takımıyla birlikte ortaya çıkmadan ve mevcut herkesi yenip tüm kaynakları ellerinden almadan önce her iki taraf da eşit hasar alırdı.

Mhm... Gizemli Organizasyon ve Genetik Birlik bile buna bir istisna olmaz. Uzaklarda gizlenmişlerdi ve iki tarafın çatışmasını izliyorlardı. Ancak tuhaf bir şey fark ettiler. Genetik Birliğin savaş gücünü temsil eden sayı durmaksızın azalmaktaydı. Gizemli Organizasyon'a gelince, sayıları hiç değişmiyordu. Kesin olarak, yavaş yavaş artıyordu. Başlangıçta, barbarların da kaotik savaşa katılabilmesi için Gece Baharı Festivalinin bitmesini bekliyorlardı. Beklenmedik bir şekilde, bu barbarlar çok güçlü bir canlılığa sahipti ve bu işi yaparken çok uzun süre dayanabiliyorlardı.

Gözlerini kıstı. "Bir şeyler yanlış görünüyor." Her iki taraf da açıkça çatışıyordu. Neden belirli bir tarafın savaş gücü durmadan artıyordu? Bu doğru görünmüyordu. Bu nedenle, henüz savaşlarını yarıda kesmeye cesaret edemedi.

Shua!

Shua!

Kârlı Üçüncü Taraf yeteneği bir kez daha etkinleştirildi.

Shua!

Veriler yenilendi. Bunun üzerine şaşırtıcı bir sahne ortaya çıktı. Bir saniyede, Genetik Birliği temsil eden veriler sanki hepsi ölmüş gibi kayboldu. Gizemli Organizasyon'a gelince, onları temsil eden veriler keskin bir şekilde artmıştı.

????

Uğursuz bir duygu hissediyordu. Böyle bir şeyin olması için... Bu, Genetik Birlik ve Gizemli Organizasyon tarafından ona kurulan bir tuzak mıydı?

Tereddüt etmeden geri çekilmelerini emretti. "Geri çekilin!"

"Patron?" Diğer herkesin kafası karışmıştı. Geri çekilmek mi? Ama zaten başarının eşiğindeydiler. Sadece savaşın bitmesini beklemeleri gerekiyordu...

En ufak bir tereddüt etmeden emir verdi, "Geri çekilin! Hemen!"

Shua!

İnisiyatif aldı ve geri çekilmeye başladı.

Geri kalanlar birbirlerine baktılar ve dişlerini sıktılar. Sonunda ona güvenmeye karar verdiler ve onunla birlikte geri çekildiler. Ayrılmadan önce oraya son bir kez baktı.

Shua!

Veriler bir kez daha yenilendi. Gizemli Organizasyon'un savaş gücünü temsil eden veriler bir kez daha büyük ölçüde arttı. Genetik Birliği temsil eden verilere gelince, tamamen ortadan kalktı. Bu noktada, Tahsis yeteneği savaş gücünü %100 değiştirebilse bile, yine de işe yaramazdı. Anında ruhu titredi. Burada gerçekten bir şeyler yanlıştı.

Geri çekil! Geri çekil! Arkalarında hiçbir iz bırakmadan hızla geri çekildiler. Tüm bu süre boyunca hayatta kalmak için zekasına ve hilelerine güveniyordu. Sadece yaşayan bir kişi gücünü artırabilirdi. Sadece karanlıkta saklanarak başkalarına karşı plan yapabilirdi.

"Patron, sadece bu şekilde geri mi çekileceğiz?"

"Genetik Birlik birdenbire yok oldu. Nedenini bilmiyorum." Kaptan başını salladı ve devam etti, "Karşı tarafın yok edilmesiyle, artık tam konumlarını tespit edemiyorum. Ancak, en azından, çatışmaları sırasında savaş güçleri bana maruz kaldı. O seviyedeki bir güç... hehehe. Ödül olarak 10 milyonluk bir görev vermek için anonim bir kimlik kullanın. Mekan olarak da burayı belirleyin."

Astları başını salladı. "Evet."

Uzağa baktı. "Galip gelen kim olursa olsun, şimdilik mutlu kalmanıza izin vereceğim." Güçleri eşit olmadığı için, düşmanlarının hepsinin eşit bir şekilde eşleştiği ortam hazırlardı. 10 milyon ödüllü bu görev, bir grup insanı buraya çekmek için yeterli olacaktır. Hepsi, daha yüksek sınıflara meydan okuma yeteneğine sahip C-sınıfı savaşçılar olsa bile, yine de kendi gücüne güvenen pek çok insan vardı. O insanlar geldiği sürece...

Hehe.

Mücadeleye başladıkları sürece, yeteneğinin etkisi en üst düzeye çıkacaktı. O sırada karanlıkta saklanacak ve "Tahsis" yeteneğini kullanacaktı. Bu, savaşlarının sonucunu kontrol etmesi için yeterli olacaktır. Savaşın gelgitlerini kontrol etmek, aslında en uygun olduğu yöndü.