Kış Meleği ( Tamamlandı. )

15. Bölüm

Sabah alarmın sesiyle uyandığımda içimde büyük bir heyecan vardı. Bugün Kış Meleğin de ki ilk iş günümdü ve ben Melek ile birlikte çalışacak olmaktan çok mutluydum. Hatta bütün gece sabaha kadar uyumakta zorlanmıştım. Sabaha kadar ara ara gözlerimi her açtığımda günün hâlâ doğmadını gördüğümde umutsuzlukla başımı yeniden yastığa koydum. Ne zaman uykuya daldığımın bile farkında değildim. Ama şimdi alarmın sesini duyupta kalktığımda derin bir "Ohh bee." Dedikten sonra hızla üzerimi değiştirip aşağıya indim. Camdan dışarı baktığımda geceden bu yana yağan karın tüm sokakları kapladığını görmek bile içimde ki heyecan ve mutluluğun yok olmasına yetmemişti. Hatta belki de kış benim için en güzel mevsimdi. Çünkü ben Meleği bir kış günü bulmuştum. O yüzden kar ile arama koyduğum anlaşmazlığı bir kenara koyup onu sevmeyi deneyecektim.

Üzerime kalın bir şeyler aldıktan sonra telefonum ve anahtarımı alıp hızla Kış Meleğinin yolunu tuttum. Karla kaplı ara sokaklarda ilerlerken adımlarım adeta yürümüyor koşuyordu. Bir an evvel kafeden olmak için hızlanmaya çalışsam da karlar yolda yürümeme engel oluyordu.

"Yapma ve kar tam da seni sevmeye başlamışken beni yarı yolda bırakma."

Kendi kendime konuşurken o esna da sokakta yanımdan geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Anlaşılan o ki bundan sonra sesli düşünmemeye dikkat edecektim.

Yanımdan bana tuhaf gözlerle bakarak geçen insanlara gulumseyerek geride bıraktıktan sonra yoluma devam ettim. Dün Melek bana kafenin bir anahtarını vermişti. Onun dediği saatten erken gidip kafeyi onun için hazırlayacaktım. Kanatsız Meleğim bu kafeden bir başına yeterince yoruluyordu biraz da bu yüzden onun iş teklifini Abul etmiştim. Sanırım onun da bir çalışana ihtiyacı vardı hoş kendi başına da bu kafeyi çeviriyordu ama artık onun daha fazla yorulmasını istemiyordum.

Kafenin kapısının önüne geldiğimde büyük bi heyecanla kapıyı açıp içeri girdim. Girdiğimde ilk önce Meleğin bilgisayarının başına geçip listeden güzel bir müzik seçtikten sonra masalara doğru ilerledim.

Bir şarkı durumu bu kadar güzel anlatabilirdi. Kendimi şarkıya kaptırmış elime bir fırça ve bir kova su ile alıp masaların arasında adeta dans edercesine süzülerek silmeye başladım. Yerleri sil.e işi bittiğinde ise sıra kurulamaya gelmişti. O da bitince masaları yerlerine yerleştirip bir süre dinlenmek için bilgisayarın başına geçip kendime yeni bir müzik açmaya karar verdim.

İşte yine mukkemel bir şarkıyı bulduğumda kaldığım yerden devam ettim. Bir ara camdan dışarı baktığımda basamakların karla kaplandığını görüp yıkamaya karar verdim.

Elime aldığım fırça ve kovayı dışarı çıkarıp yerleri de bir güzel sildikten sonra mutfaktan kendime bir bardak sıcak çay alıp her zamanki oturduğum köşeme bu kez kimse yokken rahat rahat oturup bacaklarımı yandaki koltuğa uzattım. Bir yan da bilgisayardan yükselen şarkı ve diğer yan da elimde ki sıcak çayımla ortamın tadını çıkardım. Bir an için şarkı bitmiş ve yeni şarkıya geçtiği esnada dışarı bir gürültü duydum. Oturduğum yerden aniden kalkıp kapıya yöneldiğimde basamakların biraz ilerisinde karlara uzanmış Meleği gördüm.