Meleğin söylediklerini duyduktan sonra nasıl bir tepki vereceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Sadece ona bakıp gülümsüyordum tek yapabildiğim şey buydu. Sonunda kendimi toparlayıp ondan devam etmesini istedim.
"Peki sonra ne oldu? Ben o dönemleri çok fazla hatırlayamıyorum kusura bakma."
"Sorun değil aradan yıllar geçti normaldir."
Meleği n anlatımından.
O gün tekrar arkandan gelip sana kartını vermeyi düşündüm koşarak etrafta seni bulma ümidiyle etrafa bakındım ama seni hiç bir yerde bulamadım. Kartta bilişim fakültesinde son sınıf öğrencisi olduğunu gördüğümde üniversiteye gitmeye karar verdim.
Gittiğimde ise başlangıçta kartı güvenliğe bırakıp gitmeyi düşünmüştüm ama sonra bur şey oldu sana teşekkür borçlu olduğumu düşündüm kendimce o gün yanıma gelip nasıl olduğumu sorman bana iyi gelmişti.
Bir başına yaşadığım onca şeyden sonra hiç kimse çıkıpta senin yaptığın gibi nasıl olduğumu bile sormamıştı ve bu benim için oldukça değerliydi.
Bu yüzden seni bulmak istedim ama bu hiçte kolay değildi. Onca öğrenci arasından seni bulmak samanlıkta iğne aramak gibi bir şeydi o an benim için.
Seni daha önce hiç görmemiştim. Gidip sınıfların kapılarında ders programları aramaya başladım. Nihayet son sınıflara geldiğimde bugün okulda dersinin olmadığını gördüğümde bu benim için hayal kırıklığı olmuştu.
Ama artık adresini biliyordum. Yarın yeniden gelip seni bulacaktım kendimi bu şekilde avutuyordum. Yeniden eve döndüğümde ise durum çokta farklı değildi teyzem yokken o ev bana boş geliyordu. Mutfağa geçip kendime yiyecek bir şeyler hazırladıktan sonra televizyonun karşısına geçip boş boş bakıyordum.
Sanki hiç bir şeyden tat alamıyordum. Sonra televizyonun başından kalkıp odama yöneldiğimde kitaplığımda duran defterler dikkatimi çekmişti. O defterleri bana teyzem almıştı.
İstanbul' a ilk geldiğim dönemlerde bir gün elinde bir hediye paketi ile gelmişti. Paketi aldığımda içinden pambe kaplı bir defter ve kalem çıkmıştı. Merakla teyzemin gözlerine baktığımda şöyle demişti. "İnsan bazen kendi içindekileri başkaları ile paylaşmaktan korkabilir veya anlatmaktan çekinir. İşte böyle zamanlarda yapılacak en iyi şey seni yargılamayacak bir dosttur. Bu günlüğü de bir dost olarak gör ve anlat ona içinde yaşadıklarını."
Söylediklerini bitirdiğinde bir an duygulanmış ve gözlerimden yaşlar akarken ona sıkıca sarılıp teşekkür ederim demiştim. İşte o günden sonra teyzemle aramda sıkı bir bağ oluşmuştu.
Bu günlük alışkanlığı da o günlerden kalma işte. Neyse daha sonra boş bir defteri elime alıp yazmak istedim. Ne yazacağımı nereden başlayacağımı bilmiyordum. Günler sonra elime ilk kez günlük alıyordum.
Çantama uzanıp kalem ararken senin öğrenci kartın ilişti gözüme ve o an nereden başlamam gerektiğini bulmuştum. Seninle başlayacaktım. O gün okuduğun satırlar işte bu bahsettiğim günlere aitti.
Farkında olmadan benimsemiştim seni. Şu an bunları sana anlatmak çok tuhaf biliyor musun henüz bu anlattıklarım büyük resmin küçük bir kısmı belki de. Şu an geçmişi düşündükçe bakma şu an sana bir çırpıda bunları anlattığıma bakma bunları anlatmak için çok zorladım, çok tereddüt ettim.
Ertesi gün olduğunda sabah erkenden kalkıp senin ders saatine yetişebilmek için okulun yolunu tuttum. Fakültenin önüne geldiğimde umarım geç kalmamışımdır diye çok düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Meleği ( Tamamlandı. )
RomanceAli tam da evleneceği gün sevdiği kadın ortadan kaybolunca büyük bir mutsuzluğa kapılır. Kuzeninden gelen bir haber ile İsviçre' ye tatile gittiğinde beklenmedik bir şekilde karşısına çıkan Melek ile asıl aşkı bulur. Ali ve Meleğin İsviçre de başlay...