Başımı yastığa koyduğumda Meleğin bugün söyledikleri hâlâ aklımdaydı. Zaman sanki o an durmuş gibi geçmek bilmiyordu. O kadar heyecanlıydım ki her şeyin bu kadar hızlı gelişeceği aklıma bile gelmezdi. Gökçe anlattıktan sonra Meleğin ikna olabileceğini hiç düşünmüyordum. Acaba kararını değiştiren şey neydi? Umarım düşündüğüm şey değildi. Umarım günlükle bir ilgisi yoktu. Ama eğer öyle olsa bile her şekilde onun iyi mutlu olmasını istiyordum.
Gece boyunca o kadar kıpırdanıp uyumaya çalışmıştım ki ne zaman sabah olduğunun farkında bile değildim. Hızla yatağımdan doğrulup aşağıya indiğimde Gökçe ve Emre çoktan çıkmışlardı. Gidip kendime kahvaltı etmek için dolaptan bir şeyler aldıktan sonra masaya geçip hızla kahvaltımı bitirip şöminenin başında oturdum. Şömine de yanan ateşin çıtırtıları yükseldikçe içimde ki bu anlam veremediğim heyecanın dozu daha çok artmaya başlıyordu.
Daha fazla bu şekilde oturamayacağımı anladıktan sonra dışarı çıkıp umarsızca saatlerce sokaklarda dolaşmaya başladım. Aynı evlerin, dükkanların arasında dönüp dururken bir arabanın kornası ile kendime gelip adımlarımı yeniden eve yönlendirdiğimde eve girmekten vazgeçip buraya ilk kez geldiğimde çıktığım tepeye kadar adımlarımı hızlandırıp nihayet o gün oturduğum noktaya ulaştığımda etrafı saran kar tabakasıyla güzel bir görüntü alan kasabayı izlemeye koyuldum. Soğuk hava yavaş yavaş etkisini göstermeye başladığında buna aldırış etmeden oturduğum yerde etrafı izlemeyi sürdürdüm.
Bunu ne kadar zamandır yaptığımın farkına ancak titremeye başladığımda varabilmiştim. Hasta olmamak için zorla tırmandığım yokuşu bu kez kolaylıkla inip nihayet evin bahçesine girdiğimde kendimi hızla evin içine atıp ilk iş olarak şöminenin başına geçip ateşi harladıktan sonra bacaklarımı yanan ateşe doğru uzatıp ısınmaya koyuldum.
Az sonra sıcak ateşin etkisiyle titremem geçmiş ve ısınmaya başlamıştım. Gidip kendime mutfaktan bir fincan çay aldıktan sonra telefonumdan bir müzik açıp başımı koltuğa yasladıktan sonra camdan dışarısını izlemeye başladım. Buna bir süre devam ettikten sonra saate baktığımda henüz daha birkaç saat olduğunu gördüm. Kalan bu birkaç saati nasıl geçireceğimi düşünürken bir an da şöminenin de sıcaklığı ile oturduğum koltukta göz kapaklarımın yavaş yavaş ağırlasmaya daha sonra da kapanmaya başladığını sezinlediğimde buna karşı gelmeyip ağrılaşan göz kapaklarımı serbest bırakıp kapattığımda kalan zamanı da bu şekilde geçirmiş olacağımı düşünüp kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
Az sonra telefonumdan gelen alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda havanın çoktan kararmış olduğunu gördüm. Saate baktığımda çoktan Meleğin söylediği saati geçmişti bile. Hızla yerimden kalkıp üzerime montumu ve beremi aldıktan sonra hızlı adımlarla evden çıkıp buz pateni pistinin yolunu tuttum. Yolda giderken Meleği aradığımda açmamıştı. Acaba eve mi döndü diye düşünürken bu fikirden baz geçip içimden gelen bir hisle puz pistine gitmem gerektiğini düşünüp yönümü yeniden çevirdiğimde on beş dakika sonra nihayet gelmeyi başarmıştım.
Tribüne doğru ilerlerken gözlerim Meleği arıyordu. Tribünde benden başka birkaç kişi daha vardı. Bazıları ise aşağıda paten yapıyordu. Etrafa biraz daha giz gezdirdiğimde Meleğin tribünde olmadığını gördüğümde içimde ki hisse güvenmemem gerektiğini düşünürken o esnada gözüm pistte ki birisine takılmıştı. İşte o an da içimde ki hisse güvenmekle iyi bir iş çıkardığımı düşünmüştüm. Melek aşağıda kendi halinde diğer paten yapanlardan uzakta bir köşede paten yapıyordu. Durup rahatsız etmeden arkamda ki bir koltuğa oturup birkaç dakika boyunca onu izlemeye koyuldum. Ne kadar da güzel paten yapıyordu.
Gözümde yine anılar canlandığında yüzümde büyük bir gülümseme belirmişti. Yeni yıla gireceğimiz o gün ayaklarım beni buraya getirmişti. Meleğin neden burayı seçtiğini şimdi daha iyi anlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Meleği ( Tamamlandı. )
RomanceAli tam da evleneceği gün sevdiği kadın ortadan kaybolunca büyük bir mutsuzluğa kapılır. Kuzeninden gelen bir haber ile İsviçre' ye tatile gittiğinde beklenmedik bir şekilde karşısına çıkan Melek ile asıl aşkı bulur. Ali ve Meleğin İsviçre de başlay...