27. Bölüm

95 18 16
                                    

Meleği bir an da baygın bir şekilde kucağımda görünce ne yapacağımı bilemez bir halde aniden telefonumu açıp ambulansın numarasını tuşladığımda bir gram Almanca bilmediğimi fark edip açan kişinin ingilizce biliyor olmasını dileyip ona derdimi ingilizce olarak anlattığımda telefonun diğer ucunda ki kişinin inligilizce biliyor olması ile bir kaç saniye rahatladıktan sonra onlara Meleğin rahatsızlığından bahsedip hemen gelmelerini istediğimde telefonumu bir kenara bırakıp yeniden kucağımda duran Meleğe döndüğümde ellerimin korkudan titrediğini fark etmiştim. Şu an da ona bir şey olmasına dayanamazdım.

Birkaç dakika sonra nihayet ambulans geldiğinde kucağıma alıp onu kafenin dışına çıkarıp ambulansa doğru ilerlediğimde görevliler gelip kucağımda baygın bir halde duran Meleği alıp ambulansta ki sedyeye yatırmışlardı. Korku dolu gözlerle onları izlerken birkaç dakika sonra Meleğin gözlerini açtığını gördüğümde derin bir nefes alıp verdim.

"Neredeyim ben? Ne oldu bana?"

"Sonunda açtın gözlerini şükürler olsun."

"Ali ne oldu bana?"

"Bir an da bayıldın."

Biz konuşurken ambulansta ki görevlilerden birisi bana dönüp Meleğin tansiyonunun düşmüş olduğunu söyledi. Bu yüzden bayılmış. Sabahtan beri bir şey yemediği içi. Olmuş.

"Melek bunu bana neden söylemedin. Bir şey yediğini. Ne kadar korktum biliyor musun? Lütfen bir daha böyle yapma."

"Üzgünüm gün boyu koşuşturmacadan dikkat etmemişim."

Bir süre durup serumun bitmesini bekledikten sonra Meleğe kafede ki koltuklardan birine oturması için yardım ettikten sonra mutfağa yönelip yiyebileceği ne varsa bir tepsiye koyup yeniden onun yanına yöneldim. Daha öncesinde bir kez daha Meleği bu şekilde baygın bulmuştum. Belli ki yiyip içmesine çok dikkat etmiyordu.

"Al bakalım bunların hepsi bitecek."

"Bunlar benim için oldukça fazla ama sende yersen kabul edebilirim belki."

"Tamam sana eşlik edeceğim ama sende söz ver kendine dikkat edeceksin madem artık bundan böyle bir aradayız kendine dikkat edeceksin. Hatta evlensek ya biz en azından aklım hep arkada kalmaz."

Melek şaşkın bir halde yüzme bakarken, "Hayır olmaz." Demişti bir an da.

"Tamam canım bende öyle hemen şimdi evlenelim demiyorum ki."

"Ali bak bunun cevabını şimdi veremem."

"Biliyorum ameliyat..."

"Şey ben..."

"Bir dakika yoksa sen ameliyat olma fikrinden vaz mı geçtin yoksa?"

"Şey yani..."

"Eğer sen ameliyat olma fikrinden vaz geçtiğini söylüyorsan ben de her seferinde seninle evlenme fikrini önüne sürerim ona göre."

"Ne hayır bunu kabul edemem. Sen yeniden Türkiye' ye dönme fikrini gözden mi geçirsen acaba?"

"Evet gideceğim ama seninle birlikte. Hem o zamana evlenme fikrini bir daha düşünürsün öyle değil mi?"

"Yapma lütfen. Hem geç oldu artık eve gidelim ne dersin?"

"Bu fikri sevdim ben ya bu şekilde devam etmeliyim bence."

"Ali hadi gidelim artık."

Tam ikna olmuş ameliyat olacak derken bu şekilde bir an da çatmakta nereden çıkmıştı şimdi. Ona belli etmemiştim ama içten içe kendimi kötü hissediyordum. Özellikler de onu o halde baygın görmek korkularımı daha da artırmıştı. Yarın gidip ilk iş doktoru ile konuşmak ve ameliyat hakkında merak ettiklerimi sormak istiyordum.

Kış Meleği ( Tamamlandı. )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin