O an Meleği karşımda görüldüğüme hâlâ inanamaz bir vaziyette şaşkınlıkla ona bakıyordum. Bir an da önde aşağı yukarı gidip gelen bir elle gözlerimi kapatıp açtığımda Melek konuşmaya başlamıştı.
"Ali, burada mısın?"
"Ne?"
"Deminden beridir bakıp duruyorsun. Evet kişi severim ama biraz daha bu şekilde durursak üşüteceğiz."
Meleğin konuşması dile daldığım yerden çıkıp ona yöneldim.
"E-evet tabii gidelim. Dalmışım bir an. Sen öyle karşımıza çıkınca."
"Nedenmiş. İstersen geri gidebilirim."
"Hayır onun için değil sadece geleceğini düşünmemiştim."
"Tamam sakin ol. Şaka yapıyorum sadece."
Meleğin o içimi ısıtan gülümsemesini yeniden yüzünde gördüğümde içimde yine bir şeylerin yeşermesine engel olamamıştım. Kalbi gibi güzel olan gözlerini hep gülümserken hayal ediyordum aksini düşünmek bile içimde bir yerlerde hzuursuzluk oluşmasına neden oluyordu. O gün onu hastanede ağlamaktan kızaran gözleri ile görmek kalbimi o kadar acıtmıştı ki sanki onun acısı benim de acımdı.
"E o zaman hadi bize gidelim. Emre kafeyi sen halleder misin?"
"Tabii siz beni bırakıp eve geçersiniz."
Zaten Melek son günlerde oldukça yorulduğu için Gökçe eve gidip dinlenmemizin daha iyi olacağını söylemişti. Bir süre sonra Emre' yi kafeye bırakıp direksiyona Gökçe geçtiğinde artık eve gitmeye hazırdık. O an giderken aklıma Burak geldiğinde hemen cebimde ki telefonu alıp Burak' ı aradım.
"Burak sana da sorun çıkarıyorum ama sanırım ben burada kalacağım."
"Senin adına sevindim kardeşim. Hiç sorun değil. Daha sonra ziyarete beklerim ama."
"Tamam merak etme gelmeyi çok istiyorum hem belki... Neyse hadi görüşürüz."
Burak Meleği ve tüm olanları biliyordu. Bu yüzden çok fazla tepki vermemişti. Telefonu kapatıp yeniden cebime koyduğumda Melek meraklı gözlerle bana bakıp yüzünü yeniden cama çevirdiğinde,"Sor hadi."dedim.
"Şey başka bir yere mi gidecektim?"
"Evet, Burak' ın yanına İtalya' ya gidecektim. Bana orada iş bulmuştu."
"Ya öyle mi? Sanırım işlerini bozdum."
Bu bir serzeniş değildi. Olaya sonradan dahil olmuş, işlerimi bozduğunu düşünmenin verdiği bir şeydi.
"Aksine ben senddn uzaklaşmak için böyle bir işe girişmiştim ama iyi ki de olmamış şimdi belki de seninle burada olamayacaktım."
Söylediklerim karşısında başını cama yaslamış sanırım göz yaşlarını siliyordu.
"Hem bu gülen gözleri geri de bırakmak doğru olmazdı."
Dediğimde yüzüne yeniden o güzel gülümsemesini yerleştirmişti. Aramızda eve gidene dek bundan başka konuşma geçmemişti. Çünkü o da bende bundan sonra ne olacağı konusunda en ufak bir fikre sahip değildik ve şu anın şaşkınlığını yaşıyorduk. Ben onun son an da beni durdurması karşısında şaşkındım o ise boyle bir şeye girmesinden ötürü şaşkındı.
Yolun sonuna geldiğimizde Emre' lerin bahçesinden içeriye adım atıp ağır adımlarla eve doğru ilerliyorduk. Gökçe arkamızdan gelip kapının kilidini anahtarıyla açtığında tüm kafa karışıklıklarından sıyrılıp içeriye girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Meleği ( Tamamlandı. )
Roman d'amourAli tam da evleneceği gün sevdiği kadın ortadan kaybolunca büyük bir mutsuzluğa kapılır. Kuzeninden gelen bir haber ile İsviçre' ye tatile gittiğinde beklenmedik bir şekilde karşısına çıkan Melek ile asıl aşkı bulur. Ali ve Meleğin İsviçre de başlay...