18

1.5K 103 23
                                    

Konferansa katılacakları mekana gelmiş, sahnede ufak bir konuşma yapıyorlardı. Jimin suratının asık olduğunu fatketmiyor, içindeki üzüntüyü yansıtıyordu. İnsanların anlamamasını dilese de hemen yanındaki Hoseok son derece güler yüzlüyken Jimin'in zorla gülümsemeye çalışması illa birinin gözüne batacaktı.Konuşmalarına kaldıkları yerden drvam ederken, kendilerine gösterilen masaya oturmuşlardı. Jimin ve Jungkook'un arasına oturan Namjoon elindeki mikrofonuyla konuşma yapıyordu. Jungkook Namjoon'u izlerken gözlerinin Jimin'e kaymasını engelleyemiyordu elbette. Her ne kadar kalbinin kırıkları canını yaksa da gözlerini biriciğinden alamıyordu. Suratını asık görmek canını sıkıyor olsa da yaptığı şey doğru değildi. Jungkook böyle düşünüyordu. Öfkeli ve kırgındı.

Jimin de Namjoon'u dinlerken gözlerinin Jungkook'a kaymasını engelleyemese de sevgilisinin kendisine baktığı bariz belli oluyordu. Jungkook'un ne yapmaya çalıştığını algılayamıyordu. Dün gece ona o ithamları eden oyken şimdi neden bakıyordu böyle? Acı çektirmek için miydi? Jungkook daha fazla kendisine bakmasın diyerek yerinde kıpırdandı ve onun bu hareketi anlamasını bekledi. Birbirlerini iyi tanıyorlardı ki Jungkook bunu farkedip bakışlarını önüne çevirdi. Belki de gözlerinin nereye değdiğinden bile bi haberdi. Jimin konferans süresinde konuşmayarak sadece dinledi. Hatta bir ara yanlışlıkla masadaki mikrofonu Jungkook'a uzatıp, ne yaptığının farkına varınca geri çekmişti. İkisi arasında bulunan gerilim arkadaşlarını da etkiliyordu ve bu da olayı katlanılmaz yapıyordu. 

Mikrofonu Jungkook'a, Jimin yerine Namjoon uzatmıştı ve konuşma bitiminde Jimin ilk alkışlayan olmuştu. Sahi, ne yapıyordu şuan?Konferanstan ayrılarak hızla sahne alacakları yere gitmek için arabalara bindiler. Jimin fırsattan istifade olarak Jungkook ile konuşmak istese de farklı arabalara binmiş olmaları bu durumu engelliyordu tabi.Üstlerini giyindikleri sırada Jungkook'un orada olmadığını farketti. Kendisinden kaçmak için başka odada giyinmeye gitmişti elbette. Teahyung da bunu farkederek Jungkook'u yalnız bırakmamak için eşyalarını alarak onun yanına gitmişti.

"Jimin ile konuşmayı düşünmüyor musun?" dedi Taehyung tişörtünü giyerken. 

"Bilmiyorum. Hazır değilim sanırım."

"Eminim ki bir açıklaması vardır Jungook. Neredeyse 2 sene boyunca seni uzaktan sevdi ve buna en yakın şahit benim. Ona kız istediğin kadar, fakat sevgisinden şüphe etme. Bu onu çok kırmıştır."

Jungkook iç çekerek odadaki koltuğa bıraktı kendini. Düşünceler beynini ağrıtıyordu sanki. Midesi kasılıyordu artık.

"İnan bana ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum Taehyung. Evet beni gerçekten seviyor bunu biliyorum ama bu iş çözülmeden hiçbir şeyden emin olamam. Üstelik benden saklaması da beni üzdü."

"Jimin bir şekilde çözecektir bu işi. Saklama kısmında da eminim söyleyecekti. Kendini üzme lütfen."

Taehyung dostuna doğru adımlarken kolları arasına aldı onu. Arkadaşlarını çok seviyordu ve hangi sebepten olursa olsun üzülmelerine dayanamıyordu. Jimin ile yolda uzunca konuşmuş, kayıtların silindiğini öğrenmişti. Fakat Jimin bunları Jungkook'a söylememesi için tembihlediği için beklemek zorundaydı. Tek temennisi bu işin güzellikle sonuçlanmasıydı. 

"İyi ki varsın Taehyung."

"Sen de öyle Jungkook, iyi ki."

#

Sahnede performanslarını sergiliyorken Jimin gülümsemeye özen gösteriyordu. İçi her ne kadar acıyla kavrulsa da, fanlarına mutlu görünmeye çalışıyordu. Jungkook ile bir türlü denk gelmemişti ve bu oldukça canını sıkıyordu çünkü biricik sevgilisi adeta kendisinden kaçıyordu. Konser esnasında da olsa, tek kelime de olsa konuşmak istiyordu. Bu yüzden önünde ilerleyen biriciği yere çömelmişken hızla karşısına geçip aynı pozisyonda durdu. Fanların duymayacağını bildiği için sesini yükseltmekte sakınca duymadı, çünkü bu seste kendini duyurması biraz zordu.

apnapan | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin