apnapan | jikook

25

Birbirlerinin kucaklarında, kokuları burunlarına dolarken geçirdikleri huzurlu uyku sonrası ilk uyanan Jimin olmuştu. Odaya giren güneş ışıkları yüzünü buruşturmasına ve gözlerini kırpıştırarak açmasına neden olmuştu. Sarmaş dolaş bir şekilde sarıldığı sevgilisine bakarak onun hâlâ uyuduğunu farketmiş, azami şekilde hareket ederek yan dönmüştü manzarasını izleyebilmek için. Güneş güzel çehresine hafifçe vuruyor, tenini çok hoş gösteriyordu. Jungkook o an için Jimin'in en iyi manzarasaydı. Hayır o an değil elbette, Jungkook her zaman Jimin'in en iyi manzarasıydı.Elini hafifçe uyuyan sevdiğinin yanaklarına çıkarıp okşadı orayı. Elleri yavaşça geziyordu yüzünü. Yanakları, kirpikleri, şakakları...Gezinti sırası dudaklarına geldiğinde kendini daha fazla tutamadı ve kuş tüyü hafifliğinde bir öpücük bıraktı kiraz dudaklara. Jungkook'u uyurken izlemeyi çok seviyordu. Birbirleriyle uyudukları zamanlarda genelde ilk uyananın Jimin oluşu, daha fazla izleme şansı veriyordu ona. Rüya alemindeyken, sevgilisi bir bebekten farksızdı. Yurda gittikleri ilk gün kendisini uyku tutmamış, gece boyu küçüğünü izlemişti. O zamanlarda yaş olarak da küçük olan Jungkook, uykusunda bir bebeğe dönüşüyordu. O dönemlerde Jungkook'tan uzak durmak Jimin için oldukça zordu çünkü yüzünün her santimini öpücüğe boğmamak için kendiyle savaşıyordu.Jungkook hafif mırıltılar eşliğinde uyanırken Jimin onun şakaklarınan öptü yavaşça. Eliyle belini okşarken saçlarını öptü ardından. Jungkook öpülerek uyandırılmayı seviyordu, eh bu da Jimin'in işine geliyordu.

"Jimin. Ne zaman uyandın?" diyerek mırıldandı Jungkook çatallı sesiyle.

"Çok olmadı biraz seni izlemek istedim." Jungkook gözlerini ovuşturarak açmaya çalışırken Jimin'den birkaç öpücük daha kapmıştı o esnada.

"Hadi ben bi lavaboya gideyim sen de uykunu aç iyice. Güzel bir kahvaltı yapalım."Jimin son kez bir öpücük vererek yataktan kalkmış, biraz ilerleyerek kafasını yastığa gömen sevgilisine bakıp tebessüm etmişti. Sevgilisi gerçekten bir bebekti, koca bir bebek.

#

"Bugün nereleri gezeceğiz sevgilim?" Üstlerini giyinip kahvaltı yapmak için aşağıya inmiş, Jimin yeni yerler görme heyecanını bastıramazken sormuştu.

"Sürpriz. Tüm gün gezeceğimizden emin olabilirsin."

"İyi bakalım. Kendimi sana bırakıyorum."

Jungkook kendisine hafifçe göz kırparken utanıp yemeğine dönmüştü. Bazı anlarda son derece utanmaz olurken, minik şeylerde hemen utanabiliyordu. Vakit kaybetmemek adına hızla kahvaltılarını bitirmiş, otelden ayrılarak bir taksiye binmişlerdi. Jungkook yine kamerasını almış, her anlarını saniye saniye çekmeye devam ediyordu. Hiçbir detayı atlamak istemiyordu. Hem zihnine, hem kamerasına kaydetmek istiyordu. Jungkook taksiciden kendilerini meydana bırakmalarını istemiş, koltuğa yaslanarak yanındaki sevgilisinin yüzünü incelemeye başlamıştı. 10 dakikalık bir sürenin ardından taksiden inmiş, kalabalığa karışmışlardı. Havanın iyi olması insanları dışarıya dökmüşçesine kalabalıktı sokaklar. 

"Çok kalabalık Jungkook. Umarım bir sıkıntı çekmeyiz."

"Umuyorum ki çekmeyiz. Hava çok güzel baksana, kimse evde oturmak istemezdi bu havada." 

Jungkook gözlerini yakan güneşe hafifçe bakarken Jimin de ona eşlik ediyordu. Caddeleri dolaşırlarken Jungkook ara sıra geride kalarak, önünde ilerleyen Jimin'i çekmeye çalışıyordu. Sevgilisi kaç defa kamerasını bırakmasını söylese de Jungkook bir an olsun elinden düşürmüyordu.

"Jimin bak şurada güzel bir mağaza var, bakalım mı?"

"Bakalım tabii."

Camlarla çevrili mağazaya girdiklerinde burunlarını hoş bir parfüm kokusu karşılamıştı. Fazla aksesuardan uzak, kıyafetler ve camlar dışında pek bir şeyle dizayn edilmemiş bu mağaza fazlasıyla göze hitap ediyordu. Jungkook'un sürekli kendisini çekmesini fırsat bilen Jimin de gülerek kameraya el sallamayı ihmal etmemiş, Jungkook ise Jimin şapkasını çıkarıp saçlarını düzeltirken dahi kayıt almaya devam etmişti. Mağazada birkaç kıyafet denemesinin ardından ikisi de tek parça kıyafetler almıştı. Jungkook kamerasını boynuna asarken, Jimin çalışana yakınlardaki başka mağazaların yerini sormuş, anlatılanları dikkatle dikkatliyordu.