apnapan | jikook

21

Wings

Sene sonunda uzun uğraşlar sonunda çıkardıkları albüm hayranlar tarafından bir hayli sevilmişti. Çıkış teklisi olarak yayınladıkları Blood Sweat & Tears parçası deyim yerindeyse patlamıştı. Kareografisi başta olmak üzere, sözleri ve bestesi pek çokça övgü almış, sevilmişti. Çocukların tarz olarak da kendilerini değiştirdikleri bu dönem, fazlaca ilgi almıştı. 

Klip, çocukların tablolar ve heykellerden oluşan bir müzede olmasıyla başlıyordu. Jin'in The Fall of The Rebel Angels tablosuna bakışı, altında elbet derin anlam taşıyordu. Bu tablo, isyancı meleklerin cennetten düşüşünü anlatan bir tabloydu. Çocuklar da klipte, bu tablonun hikayesini birçok detay kullanarak anlatmaya çalışmıştı.

Klipte bulunan sayısız anlamdan biri de gözlerin kapatılmasıydı. Bu hareket özgür düşüncenin engellenmesini, süregelmiş fikirleri temsil ediyordu. Elbette bu hareketin engelleniyor olması, gözleri kapatan ellerin itiliyor olması, çocukların özgür düşünceye ne kadar önem gösterdiğinin sadece ufak bir kanıtıydı. 

Klibin daha sonlarına doğru, Jin'in baş melek Michael'ı anımsatan meleğe yürürken duvarda görülen Almanca yazı elbette rastgele bir şey değildi.

Man muss noch Chaos in sich haben tim einen tanzenden Stern gabaren zu können.

"Dans eden yıldızın doğması için içinde bir kaos olmalı."

Bu mesaj, içte kopan kaos ve isyanı tanımlıyordu. Sanatsal açıdan birçok özellik taşıyan bu klibi hazırlarken oldukça önem göstermişlerdi. Her bir detayına çok emek etmiş, göze hitap etmesi için çok uğraşmışlardı. Hoseok'un koyu olmayan turuncu saçları, Taehyung ve Jin'in farklı tonlardaki sarı saçları, Yoongi'nin beyaz teninde mükemmel duran siyah saçları, Jimin'in gri tondaki saçı, Namjoon ve Jungkook'un ise açık tonlardaki kahveyi andıran saçları hayranların çıldırması için elbette yeterli bir sebepti. Çocuklar bu albüm için görünüşlerini değiştirmiş, fanlar ise bu görünüşe çıldırmıştı. Her yerde şarkının sanatsallığı bahsedilmeye başlarken, çocuklar tamamen gururla harmanlanıyordu. Şirket gelen tepkilerden son derece memnun, maddi ve manevi anlamda daha iyiye gidiyordu. 

Çıkış teklisinin dans kısmında Jimin ve Jungkook ikilisi ortak bir hareket belirleyerek, kareografinin bir kısmında aynı hareketi sergilemişlerdi. Ortaya çıkan sonuç beğenildiğinde ise yola o şekilde devam edilmişti. Şimdi, Seoul Müzik Ödüllerinde ödüllerin açıklanmasını bekliyorlardı. Bu albüm sayesinde ödül alacakları elbette aşikârdı. Geçen her zaman, çocukların popülaritesine katkı sağlarken aksi iddia bile edilemezdi. 

Törenin bitmesiyle, çocuklar Blood Sweat&Tears için dans ve en iyi klip ödülü, ek olarak Wings en iyi albüm ödülü alarak geceden 3 ödülle ayrılmışlardı. Yavaş ve sağlam adımlarla ilerledikleri kariyer basamakları, elbette ki onlara istediğini zamanla verecekti. 

#

"Çok heyecanlıyım."

Jungkook, mezuniyet töreni için hazırlanırken ellerinin titremesini durduramayınca, son çare Jimin'i aramıştı.

"Sakin olmasın sevgilim. En başta yanında olamadığımız için üzgünüm ama hızlıca gelmeye çalışacağız. Sende sakin bir öğrenci ol ve son gününü tamamla."

"Sonunda artık yetişkin oluyorum." diyerek kıkırdadı Jungkook. Bu kelimeyi demek için hep bu zamanı beklemişti.

"Sen zaten yetişkinsin Jungkook-ah. Yetişkin olmayan biriyle sevişeceğimi sanmıyorum."

"Tanrım, Jimin. Ne diyorsun şuan?"

"Dikkatin dağıldı, inkar edemezsin."

Jimin hafifçe kahkaha atarken, Jungkook yüzüne yerleştirdiği tebessümle sevgilisini dinliyordu. Onun kahkahasının dinlediği en iyi müzikten daha güzel olduğuna emindi.