Jimin
Kimsiniz?
+82928xxxxx
Ah, hadi ama Jimin. Bu kadar zor değil bulmak.Jimin
Size kimsiniz diyorum.
+82928xxxxx
Dong Hyun'unu ne ara unuttun Jimin-ah?Jimin
Yine mi sen? Ne istiyorsun benden?
+82928xxxxx
Eminim ki isteyeceğim şeyi yapmak zorundasın Jimin.
Jimin
Ne istiyorsun dedim?
+82928xxxxx
Çok haşinsin Jimin-ssi. Beni delirtiyorsun.
Jimin
Engelleyeceğim seni.
+82928xxxxx
Bu hiçbir işe yaramaz. Sadece bekle. Zamanı geldiğinde her şeyi öğreneceksin zaten. Eğer fotoğrafın yayılmasını istemiyorsan dediklerimi yapacaksın.
Jimin
Defol git!
Jimin gelen mesaj sonrasında tamamen sinirlenmiş bir şekilde saatlerini yatakta oturarak geçirdi. Dong Hyun'dan tam anlamıyla kurtulduğunu sanarken bir anda ortalığa çıkıvermişti işte. Hissettiği öfke damarlarında hızlıca akıp giderken derin nefesleri odayı dolduruyordu. Arkadaşlarını bunun için gecenin bir vaktinde uyandırmalı mıydı bilmiyordu. Kendini ciddi anlamda çaresiz hissediyordu ve yine başlarına iş açtığını düşünüyordu. İçinden tüm her şeye küfrederken tek yapabildiği şey fikirlerinin zihnini esir almasına izin vermekti.
Güneş ışığı odaya dalarken hiç uyumadığını ve pratiklerini yapacaklarını aklına getirerek uyumaya çalışsa da arkadaşlarının bu durumu duyduğunda pratiğin erteleneceğini iyi biliyordu. Sürekli arkadaşlarını zor durumda bıraktığını düşünüp kendini hırpalıyordu. Uykuya dalmadan önce hatırladığı tek şey yatağında minicik kıvrılarak cenin pozisyonunda yatarken gözyaşlarının yastığına akıp gitmesiydi.
Sabaha karşı uyuduğu için arkadaşları onu kahvaltı için uyandırmaya geldiğinde gözlerini zar zor açarak banyoya gitti ve bu gibi suyu suratına çarparak titremesini sağladı. İçindeki öfke dinmek yerine artarken buz gibi su bile yüreğini soğutmuyordu. Savsak adımlarla mutfağa ulaştığında arkadaşları her şeyden habersiz bir şekilde gülüşüyorlardı. Onlara buruk bir gülümseme ile baktı. Birazdan anlatacakları yüzünden o çok sevdiği gülüşlerinin silinecek olmasını kötü hissettiriyordu. Farkına varmadan gözlerinden akan bir damla yaşı eliyle sildiği sırada arkadaşlarının bakışlarını onu bulmuştu.
"Jimin? Ne oldu, iyi misin?"
Taehyung hızlı bir şekilde ayağa kalkıp arkadaşının yanına ulaşırken diğerleri de hızla yerlerinden kalktı. Jimin ise içinde daha fazla tutamadığı gözyaşlarını Taehyung'a sarılıp dostunun omzuna döktü. Ağlaması gittikçe artarken kimse ne olduğunu anlamıyordu.
Jungkook en son onu uyumadan hemen önce görmüş, son derece mutlu bir şekilde vakit geçirmişlerdi. Sabaha kadar ne olmuş olabilirdi de Jimin şuan ağlıyor olabilirdi merak ediyordu.
Jimin'in ağlamaları yavaşlarken Taehyung sırtıyla omzunda ağlayan bedenin sırtını sıvalıyordu. Jimin'in gözlerinden akan her damla hepsinin kalbine birer hançer bahşediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/247149545-288-k842157.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apnapan | jikook
Подростковая литератураPark Jimin ve Jeon Jungkook'un içinde olduğu 7 genç bir müzik yarışmasını kazanarak grup haline gelirler. Park Jimin ise ilk görüşte kalbini tekleten grup arkadaşı Jeon Jungkook'a geri dönüşü olmayan bir şekilde aşık olmuştur. Peki aşkları önlerine...