30 FİNAL

1.7K 87 72
                                    

5 YIL SONRA (2025)

Bazı şeylere karar vermek zordur. Verdiğiniz kararın sizi ileride nereye götüreceğini bilemiyor olmak da öyledir. Bu karar minik bir gölden, uçsuz bucaksız bir okyanusa düşmekten farksızdır. Sizi neler bekliyor bilemezsiniz. Açıldığınız okyanusta tutunacak bir dal parçası bulup bulamayacağınızın kesin olmadığı gibi, dibe batmanız da olasıdır. Tek yapılacak şey belki de iyi düşünmektir. İyi düşünmek ve olası tehlikeleri hafızanızdan silip atmak.

Jimin ve Jungkook da verdikleri karar konusunda ne hissedeceklerini bilmiyordu. Uzun süren sancılı bir dönemden geçerek buraya gelmişlerdi ve şimdi geriye dönüp baktıklarında her şeyi net olarak görmek istiyorlardı. Yaşanan tüm olumsuzluklar, tüm bu iç karartıcı vakitler dahi bir şekilde anıya dönüşmüştü onlar için. Birbirlerine kızarken de anıydılar, severken de. Acılarını birer anıya dönüştürmek istediler ve bu kararı aldılar. Dostlarıyla paylaştıkları bu karar sonrasında kimse hiçbir şeyden emin olamıyordu. Ortamdaki gerginlik yüzünden neredeyse kimsenin tek kelime etmeden günü bitirdiği vakitler olmuştu.

Zordu.

Bu kararı alabilmek bile bu kadar zorken, uygulamak, işe dökmek neredeyse imkansıza yakındı. Çoğu zaman vazgeçtiler, kararlarını çöpe atmaya her an hazır oldular. Titrek elleriyle tutundukları umutlarının ellerinden bir yaprak gibi kayıp gideceğini göze dahi alarak beklediler. Nefreti hissettiler zaman zaman. Gelecekte önlerine çıkacak olan nefreti buram buram hisettiler. Geri adım atmak istediler bazen.

Çünkü korktular.

Öyle korktular ki bazen, geri adım atmak, tamamen kaçmak istediler. Gözleri kırmızının farklı tonlarıyla şişene kadar, yaşları akmayacak hale gelene kadar ağladılar zaman zaman. Bu öyle sancılı bir süreçti ki, acı bedenlerini ve ruhlarını çoktan ele geçirmiş ve dilediği işkenceyi çekinmeden uyguluyordu.

İyileşebilirlerdi elbette. İlaçları yok değildi fakat elde etmek kolay değildi. Önlerinde seçenekleri azdı tüm süre boyunca. Ya acının kendilerine ettiği türlü işkencelere izin vererek sonsuz acıyı kabulleneceklerdi, ya da ilacı elde etmek adına daha fazla acıya, sonunun iyi olacağını bilerek dayanacaklar ve sonunda iyileşeceklerdi.

2. yolu seçmişlerdi.

Daha fazla acıya katlanmayı göze alarak mutlak mutluluğu seçmişlerdi. Aldıkları kararı şirketlerine sunarak onlardan empati yapmalarını, kararlarına izin vermelerini beklemişlerdi. Günler süren, red alabilme ihtimallerinin geçtiği günler sonrasında şirket kendi istediği şekilde olmak kaydıyla iznini sunmuştu. Heyecan içlerini kaplıyordu elbette. Yılardır bir gün belki yapabiliriz dedikleri şeyi gerçekleştirmek için hazırlardı.

Evet. Canlı yayında 10 yıldır sürdürdükleri ilişkilerini açıklamak üzere hazırlanıyorlardı.

O gün gelmişti ve tarifi anlatılamaz bir stresin eşlik ettiği titrek elleriyle kamerayı kurmaya çalışıyorlardı. Gelmişti işte. O gün çatmış ve gelmişti. Alacakları nefreti bilseler dahi sonunun aydınlık olduğunu umdular.

"Her şey hazır sanırım Jungkook." dedi Jimin terden ıslanan ellerini pantolonuna silerken. "Biraz sonra tüm herkes ilişkimizi bilecek."

Herkes ilişkimizi bilecek.

Bu sözün gerçekleşmesini 10 yıldır beklemişlerdi. Tam 10 yıl.

"Çok heyecanlıyım Jimin. Ömrüm boyunca bu denli bir heyecana sahip olmadım. Ne yapacağımı ne edeceğimi bilemiyorum."

"İnan bana ben de öyle. Kalbim duracak sevgilim." diyerek Jungkook'un elini son sürat atan kalbine yerleştirdi Jimin. "Baksana nasıl atıyor."

"Senden hiçbir farkım yok. Hadi gel açalım artık yoksa kalbimiz duracak birazdan." Kameradaki ekrana dokunarak canlıyı başlatmıştı. "İşte başlıyoruz."

Birkaç dakika insanların toplanmasını beklerken streslerini bastırmaya ve nefeslerini düzene sokmaya çalıştılar. Zordu her şey. Bunca zaman sakladıkları şeyi açığa çığarıyor olmak zordu.

"Hoşgeldiniz Army. Size bir şey açıklamak için buradayız." diyerek konuşmayı başlattı Jimin. "Bir süredir size söyleme kararı aldığımız şeyi sonunda paylaşabiliyor olmak bizim için ne kadar önemli tahmin edebilirsiniz."

"Verdiğimiz bu karar sonrasında iyi veya kötü tüm tepkileri göze alarak geldik buraya. Lâkin sizden bizi anlamanızı istiyorum. Bunun kolay olmadığını empati yaparak farkedebilirsiniz. Biz sizleri çok seviyoruz ve desteğinizi esirgemeyeceğinizi umuyoruz. Lütfen bizi sevin Army." diyerek devam etti Jungkook. Çok heyecanlıydı ve kelimeleri toparlaması uzun sürüyordu.

"Oh, sanırım artık söyleyebiliriz. Army. Biz...Biz Jungkook ile bir ilişki içindeyiz. Bunu tahmin ettiğinizi ve fark ettiğinizi biliyorduk. Lütfen bizi anlayın. Size bunu açıklamak çok zordu. Sektörde bu denli başarılı ve iyiyken böylesine nefret alabilecek bir şeyi saklamaktan başka çaremiz yoktu. Hakkımızda yaptığınız teorilerin çoğuna denk geldim ve okudum. Tahminleriniz doğruydu. Debut zamanımızda Jungkook'a olan hislerim 2015 itibarı ile karşılık buldu ve o dönemden beri birlikteyiz. Çektiğimiz sıkıntıları anlayabileceğini umuyorum. Bu zordu çocuklar. Bu inanın bana çok zordu ve ben çoğu defa kendimle çelişerek yanlış yolda olup olmadığımı sorguladım. Fakat yanlış değildi bu. Biz sadece birbirimizi seviyoruz. Olan tek şey bu." Jimin gözyaşlarının akmasına engel olamayarak kafasını eğerken Jungkook sözü ondan devralmıştı ıslak gözleriyle.

"Bundan sonra alacağımız nefreti tahmin edebiliyoruz. Fakat daha fazla saklayamazdık çünkü sizler her şeyin farkındaydınız. Biz artık yorulmuştuk. Bu basit bir şey değil. Sürekli olarak var olanı saklamak bizi bedenen ve ruhen yoruyordu. Sizlerden sadece sevginizi istiyoruz. Bizi sevin ve anlayış gösterin. Biz hala aynı Jimin ve Jungkook'uz. Değişen hiçbir şey yok. Sadece artık bir tık daha özgürüz. Hepinizi çok seviyoruz. Tahmin dahi edemeyeceğiniz kadar çok. Tüm bu zamana kadarki sevginiz için teşekkür ederim Army."

"Bize vereceğiniz destek için de şimdiden sizlere minnettarım. Biliyorum ki Army'miz bizi yalnız bırakmayacak. Size sahip olduğumuz için her zaman şanslıydık ve şimdi o şansa çok ihtiyacımız var. Tek istediğimiz aşkımızı özgürce yaşamaktı. Lütfen bu özgürlüğümüzde bizden nefret etmeyin ve sevginizi esirgemeyin. Hepinizi çok seviyoruz. Hoşçakalın Army, sizi morluyoruz." diyerek yayının son cümlelerini söyledi Jimin.

İkisi de ağlıyordu, ikisi de yayın boyunca yaşlarını durduramamıştı ve duygu dolu anlar yaşanmıştı. Her şey açığa çıkmıştı artık. Bundan sonra alacakları nefrete karşın, sevgileriyle dik durabileceklerdi.

Yayından birkaç gün sonraki tepkiler, nefretin çoğunlukta olmasın bekledikleri haberlerin desteklerden oluşmasına şaşırmışlardı. Hayranları, sevgili Army'leri onlara tüm desteklerini sunarak arada oluşan nefretin üzerini örterek sadece sevgiye yer vermişlerdi. Artık sadece sevgi vardı, tüm kötülüklerden arınmış temiz ve saf sevgi.

Başarmışlardı.

Birbirine aşık iki kalp, kötülüklerle dolu bu dünyada sevgiyi yayabilmeyi başarmıştı.

----------

Kitabımız burada son buldu. Bu bölümü yazarken ileride nasıl olmasını istediysem öyle yazdım. Umuyoruz ki ileride de buna benzer güzel şeylerle karşılaşırız.
Apnapan serüvenimiz şimdilik son buldu. Bu kitabı yazma sürecimde bana olan desteğiniz için çok teşekkr ederim. Ne kadar duygulu olduğumu az çok tahmin edebilirsiniz. Bu kitap benim ilk göz ağrım. Ara ara gelerek isteğiniz doğrultusunda özel bölümler yazarak sizlerle paylaşabilirim. Sevgiyle kalın, Apnapan'ı unutmayın

DUYURU
One shot olarak yayınladığım Bad Blood kitabıma göz atmayı unutmayın ♥


apnapan | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin