"Nasıl çıkacağız buradan?"
Jimin panikle etrafta dolanırken Jungkook ne yapacağını bilemez halde kapının kulpuna bakmaya devam ediyordu. Elbetteki bir şeyleri konuşmak istiyordu fakat kendini geri çektiği anda gelen bu fırsatı kullanıp kullanmayacağından emin değildi. Jimin kendisi gelsin istiyordu, zorunluluktan konuşmak istemiyordu.
"Bilmiyorum" dedi sessiz bir şekilde. Tek istediği karşısındaki bedene sarılmak da olsa kendini tutmaya çalışıyordu.
"Biz konuşalım diye yaptılar resmen. İnanamıyorum ya. Konuşmak istesek konuşuruz zaten."
"Evet konuşmak istesek konuşuruz ama sen kaçmaktan başka bir şey bilmediğin için konuşamıyoruz tabi."
Jungkook'un bir anda ve yüksek çıkan sesi Jimin'i şaşırtmış, bir adım geriye gitmesine neden olmuştu."Bana sesini yükseltme Jungkook." dedi Jimin sesini bozmamaya dikkat ederek.
"Neden yükseltmiyim? Biricik sevgilim kendince kendini suçluyor ve benimle muhattap dahi olmuyor. Ha tabi eğer hala sevgiliysek."
Jungkook'un sesi sinirine eş oranla yükselirken Jimin onu en son ne zaman bu kadar sinirli gördüğünü hayal etmeye çalıştı. Yakın bir tarihte olmadığı kesindi."Senin için yaptığım şey yüzünden beni mi suçlayacaksın?"
"Ya kimi suçlayacağım Jimin? Burada bir suçlu varsa ikimizdik ama sen gittin üstlendin aklınca. Evet yakalanmamızın suçlusu ikimizdik. Ama şuan eğer bu durumdaysak tek suçlusu sensin. Neredeyse 1 ay oldu Jimin. Koskoca 1 ay ve ben sürekli konuşmak için yanına geldim ama sen kaçtı-"
"Korktum! Anladın mı korktum."
Jimin'in beklenmedik tepkisi Jungkook'u çok şaşırtmamıştı. Onun korktuğu için böyle davrandığını iyi biliyordu elbette."Beraber halledebilirdik Jimin. Anlıyor musun halledebilirdik. Ama sen kaçtın. Tek canı yanan sen değildin ve sen kaçtın. Neden beni bir başıma bıraktın Jimin?"
Jungkook'un sesi anın hüznüyle kırılırken Jimin'e doğru yaklaştı biraz daha. Şimdi tam gözlerinin içine bakıyordu. Orada bir şeyler görmek istiyordu belki de."Özür dilerim. Özür dilerim Jungkook ama korktum. Sana ve diğerlerine br zarar gelmesinden korktum. Dispatch rahat duracak mı sanıyorsun. Sürekli bir nefes gibi peşimizde olacaklar."
"Olsunlar Jimin ne fark eder. Biz de daha fazla dikkat ederiz. Şirket çalışanlarından gizli bir şekilde 2 senedir yürütmüyor muyuz ilişkimizi? Menajerler ve baştakiler dışında kimse bilmiyor. Bir sorun yaşamadık şuana kadar. Bundan sonra neden yaşayalım? Eskisinden bin kat daha dikkatli oluruz Jimin."
Jungkook iyiden iyiye hüzne tekrar boğulurken Jimin'in gözünden bir damla yaş yanağında iz bırakarak çenesine inmişti. Paramparçaydı ikisi de. Yaralarını ancak kendilerinin sarabileceğini bilseler de o an paramparça olmaktan alıkoyamadılar kendilerini.
"Seni bu kadar üzdüğümü farketmemiştim. Özür dilerim Jungkook. Çok özür dilerim." dedi Jimin gözleri yaşlarla tamamen dolduğunda.
"Evet üzdün. Canım çıkıyormuş gibi hissettim. Artık sevgili olup olmadığımızı bile bilmiyorum. Ne hale geldiğimizin farkında mısın?"
"Saçmalama Jungkook. Sen hala benim sevgilimsin. Sadece uzak kalmak ve kafamı toplamak istedim hepsi bu." diyerek sesini tekrar yükseltti Jimin. Ortamın gerginliği bir an olsun azalmazken ikili daha fazla geriliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apnapan | jikook
Teen FictionPark Jimin ve Jeon Jungkook'un içinde olduğu 7 genç bir müzik yarışmasını kazanarak grup haline gelirler. Park Jimin ise ilk görüşte kalbini tekleten grup arkadaşı Jeon Jungkook'a geri dönüşü olmayan bir şekilde aşık olmuştur. Peki aşkları önlerine...