9

3K 215 148
                                    

Medyadaki şarkıyı yine ben dediğimde açmanızı öneriyorum.

Yemek masasını toplarken düşüncelerine engel olamayarak sürekli sakarlık yapıyorlardı. Bang Si'nin hepsini şirkete çağırması fazlasıyla akıllarını dağıtıyordu. Genelde herhangi bir konu için Namjoon ile konuşur, Namjoon da arkadaşlarıyla paylaşırdı. Azar işitecekleri bir şey yapıp yapmadıklarını düşünmekten kendilerini alamıyorlardı. Jimin ise tamamen kendince 'kendi yüzünden' olduğunu düşündüğü mevzu ile ilgili olup olmadığını sorguluyordu kafasında. Beyinlerini meşgul eden bu düşüncelerden sıyrılarak hazırlanıp yola çıkarak şirketin yolunu tuttular.

Şirketin önüne geldiklerinde içlerindeki garip endişeyi bastırarak arabadan indiler. Birbirlerinin gözlerine bakıp birinin neden burada olduklarını söylemesini bekleseler de kimse şuan, üstelik erken bir saatte burada olmalarının sebebini bilmiyordu. Ortamda oluşan gerginliği azaltmak adına gülümsemeye çalışarak şirkete giriş yaptılar. Görevli ile beraber toplantı odasına geldiklerinde odada 3 menajer dışında başka kimsenin olmadığını farkettiler. Bang Si'nin konuşma yapmasını beklemişlerdi fakat şimdi burada değildi. Menajerler ayağa kalkarak selam verip elleriyle sandalyeleri işaret ederek oturmalarını istediler.

"Merhaba çocuklar. Bu saatte neden burada olduğunuzu eminim merak ediyorsunuzdur. Bang Si'nin de neden burada olmadığını merak ettiğiniz gibi. Kendisinin başka bir toplantısı çıktığı için bugün bize katılmayacak fakat ortaklaşa konuştuğumuz her şeyi size söylemek için buradayız."

Başıyla devam etmesini belirtir şekilde yanındakine baktı. Elbette yanındaki anlayarak sözü devralmıştı. 

"Min Sung'un da dediği gibi, konuştuklarımızı sizlere aktaracağız. İptal ettiğimiz düeti Dong Hyun bugün yayınlayacak. Ümidimiz bize karşı şeyler içermemesi fakat bu sektörde işler böyledir. Bunu kenara koyarak asıl meseleye geliyorum. Yavaşça insanlar tarafından tanınıyorsunuz ve sizden yeni bir şarkı istiyoruz. Güzel bir klibi olacak şekilde. Şuana kadar yaptıklarınızın en iyisini istiyoruz. Bu şarkı ile patlayıp ilerlemenizi, ödül almanızı ve Dünya'ya tam anlamıyla açılmanızı istiyoruz. Demek istediklerimizi anladığınızı umuyorum.'' Derin bir nefes alarak yerinde kıpırdandı ve devam etti.

'' Sözlerini yazarlarla birlikte yazacaksınız. Tabi yazarlar tamamını beğenirse değiştirilmez. Çok ilgi çekici olan ve kulakları mest edecek bir şey olmasını istiyoruz. Hem şu düet olayının üstüne insanlara şarkılarınızda birine ihtiyacınız olmadan nasıl yükselebileceğinizi de göstereceksiniz."  Önünde duran bardaktaki sudan bir yudum alarak sözü diğer kişiye devretti.

"Kareografi de oluşturmanızı istiyoruz yine. Bu yüzden kapsamlı bir çalışma olacak. Bu süreçte sizlere dans konusunda neler yapmanızı gerekeceklerini anlatacaklar. Onlara da neler istediğimizi belirttik. Tüm bu çalışmalarla ortaya bizi zirveye yükseltecek bir şey çıkarmanızı umuyoruz. Lütfen mükemmel odaklı olduğumuzdan emin olun. Gerekirse çok çalışacaksınız ama emin olun mükafatını sonra alacaksınız. Şimdi gidip şarkı üzerine yoğunlaşabilirsiniz. Bir sorunuz olduğunda bize ulaşabilirsiniz."

Namjoon diğer arkadaşlarına soruları olup olmadığını anlamak için baktığında kimsenin ses etmediğini farketti. Bu sorulacak soruları olmadığını gösteriyordu. Ayağa kalkarak karşısında duran 3 menajere yöneltti bakışlarını.

"Herhangi bir sorumuz yok şuanlık. O zaman biz yurda geçip bu konuda yoğunlaşıyoruz. Sonra iletişime geçeceğiz zaten."

"Elbette Namjoon. Şimdi çıkabilirsiniz."

Sandalyelerinden kalkarak selamlarını sergileyerek odadan ayrıldıklarında içlerinde mutluluk ve stresin harmanladığı duyguyu zirvede tadıyorlardı. Birbirleriyle konuştukları zaman aklındakilerinin kaybolacağını bildikleri için yurda dönene kadar sadece kendi içlerinde düşünmeye karar verdiler. Bu onların ortak yönüydü. Topluca konuşmadan önce ayrı ayrı konuşmazlardı. Hepsi bir arada konuşurken hiçbirinin bir endişesi kalmadığı için bu onlara bir lütuf gibi gelirdi. Birbirlerini seviyorlardı. Bu bağ sıradanlıktan tamamen uzak, en özel şeydi. Tek kelime etmeden bakışlarından düşüncelerini anlayabiliyor olmak onları sonsuz mutlu bir evrene atıyordu.

apnapan | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin