Ertesi gün olup kahvaltı masasında yemeklerini yerken, Jungkook dün gece olanlardan Jimin'in haberi olmadığını düşünerek rahatça davranıyordu. Lakin Jimin uyanıktı ve Jungkook'un baş ucuna gelerek saçlarına dokunduğunu biliyordu. Gözlerini açıp Jungook'un surat ifadesini görmeyi çok istese de anın büyüsünün bozmamak için bunu yapmamıştı. Jungkook'un onun uyuduğunu sanarak ne yapacaksa rahatça yapmasını istemişti. Saçına dokunmuş olması belki normal bir şeydi. Fakat Jimin Jungkook'un hızlanan nefes alışverişini de duymuştu. Demek ki heyecanlanmıştı. Heyecan hoşlantının bir belirtisi değil miydi?
''Ne o Jimin? Bakıyorum da bugün pek neşelisin. Yüzünde oluşan bu kocaman gülümsemeyi neye borçluyuz.''
Jin'in sözü üzerine Jimin kafasını kaldırıp Jin'e baktı. Gülümsediğinin farkında bile değildi. Kafasındaki düşüncelerin içinde kaybolmuştu ve mutluluğu yüzüne de yansımıştı.
''Bir şey olmadı hyung. Dün gece uyuyamamıştım ve balkona çıkmak isterken duvara çarptım. Aklıma o geldi.''
Jimin gözünün ucuyla Jungkook'a baktı. Jungkook tamamen duraksamış bir şekilde önüne bakıyordu. Tabi bu şaşkınlık anını yemek yerken yaşadığı için yemeği boğazına kaçmış ve öksürmeye başlamıştı. Jimin sürahiden bardağa su doldurup hızlıca Jungkook'un eline tutuşturdu. Jungkook suyu alıp hızlıca içerken Jimin elini Jungkook'un sırtına koymuştu. Bu Jungkook'un heyecanlanmasına ve iyice elinin ayağının karışmasına sebep olmuştu.
''Teşekkür ederim. İyiyim ama sanırım lavaboya gitsem iyi olacak.''
Jungkook masadan kalkıp hızlıca kendini lavaboya attığında herkes arkasından bakmıştı. Kimse o an orada tam olarak ne olduğunu anlayamamıştı. Tae imalı bir şekilde Jimin'e doğru bakıyordu. Gözleriyle dışarıyı gösterip yerinden kalktı ve Jimin'de peşinden ilerledi.
''Bilmediğim bir şey mi var Jimin? Sen Jin hyung'a öyle diyince resmen panikledi. Neler dönüyor hemen anlat.''
''Sakin ol Tae. Hemen anlatıyorum. Biliyoesun geceleri uyku tutmuyot. Dün gece de uyanıktım. Jungkook'un yatağında bir hareketlenme sezince hemen gözlerimi kapattım. Yatağımın baş ucuna geldi.'' Jimin heyecandan Tae'nin kollarını tutmuştu.
''Tae. Jungkook saçlarıma dokundu. Benim saçlarıma.''
Taehyung gözlerini kocaman açmış ağzı açık bir şekilde Jimin'e bakıyordu. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordu. Çok şaşkındı. Jimin'i bu kadar mutlu gördüğü için de ekstra olarak çok sevinçliydi. Taehyung hızlıca Jimin'e sarıldı ve ikisi de mutluluktan dolan gözleriyle gülüşmeye başladılar.
''Biliyorum bu o kadar abartılacak bir şey değil. Ama baksana Tae. Belki o da benden hoşlanıyor. Belki sevgime kendisinde bir karşılık bulmaya çalışıyor. Beni uykuda sanıyordu ve o sözümle uyanık olup her şeyin farkında olduğumu anladı. Üstelik kalp atışlarını bile hissetmiştim Tae. Resmen heyecanlanmıştı. Peki sence ne yapmalıyım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apnapan | jikook
Подростковая литератураPark Jimin ve Jeon Jungkook'un içinde olduğu 7 genç bir müzik yarışmasını kazanarak grup haline gelirler. Park Jimin ise ilk görüşte kalbini tekleten grup arkadaşı Jeon Jungkook'a geri dönüşü olmayan bir şekilde aşık olmuştur. Peki aşkları önlerine...