apnapan | jikook

20

"Sevgilim?"

"Efendim hayatım?"

Jungkook ve Jimin sabahın erken saatinde kalkarak kendilerini pratik yapmaya vermişlerdi. Çıkacak albümleri için sıkı bir çalışma içerisindelerdi ve Jimin her durumda daha fazla pratik yapmaya çalıştığı için Jungkook da ona destek çıkıyordu. En azından yanında ben varım ve abartmasını engelleyebilirim diye düşünüyordu. Şimdiyse pratiğe ara vermiş, yere çömelip su içerken seslenmişti Jimin.

"Ben seninle bir dans kareografisi yapmak istiyorum." dedi Jimin elindeki suyun kapağını kapatırken. Gözleri ise tamamen karşısındaki gözlere odaklıydı.

"Bize özel bir şey mi?"

"Evet bize özel. Kareografisini kendimiz yapacağımız bir dans. Youtube üzerinden paylaşırız, ne dersin?"

Jimin bir süredir aklındaki konuyu açabildiği için mutluydu. Dans konusunda her anlamda kendini göstermek istemesinin yanı sıra, sevgilisiyle özel bir şeyler yapmak istiyordu. Şirket ilişkilerinin açığa çıkmaması adına kısıtlasa da bu tarz bir şeyin fazla dikkat çekmeyeceğini düşünüyordu. Sonuçta ikili dansları sürekli yapıyorlardı. Ki Jungkook ve Jimin arada yaramazlık yaparak sahnede yeterince 'moment' adı altında yakınlaşmalar bahşediyorlardı hayranlarına. Onlara minik mesajlar vermeyi seviyorlardı.

"Olur tabiki sevgilim. Aklında bir şarkı var mı?"

"Düşündüm bunu ama net bir şarkıda kalamadım açıkçası." Jimin dudaklarını büzerken bu görüntü Jungkook için kesinlikle dayanılmazdı. Oturduğu yerde hızla kayarak büzük dudaklardan hızlı bir öpücük çalmıştı.

"Aslında sen böyle diyince aklıma bir şarkı geldi Jimin."

"Hangi şarkıymış o?

"Derin bir nefes alarak cevapladı Jungkook.

"Own It."

Şarkının adını duyan Jimin'in gözleri büyürken Jungkook onun bu haline gülümsüyordu.

"Bebeğim sen o şarkının anlamını biliyorsun değil mi?"

"Elbette biliyorum Jimin. Hem ne olacak ki? Dans cover yükleyeceğiz kanala sadece. Bence şirket bir şey demez." Jungkook tek kaşını kaldırmış Jimin'e bakıyordu şimdi. Gözlerindeki isteği görmüştü elbette, sadece söylemesini istiyordu.

"Gerçekten güzel olur. O zaman biz menajere mesaj atalım. O da bir konuşsun geri dönüş yapsın bize."

Jimin cümlesinin sonuna doğru telefonuna uzanarak hızla bir mesaj çevirdi. Jungkook ile özel şeyler yapmak her zaman için hoşuna gidiyordu. Lâkin şarkının anlamına bakıldığında insanların ne düşüneceğini kestiremiyordu. Eh, evet konserlerde bilerek yakınlaştıkları oluyordu elbette. İnsanlar aşklarını görsün istiyorlardı bir açıdan. Tabi bunun dışında birbirlerine dalıp gittikleri de çok oluyordu. Aşık olmak böyle bir şey işte diyordu Jimin. Gözlerine gözlerini değdirdiğin an geriye kalan her şey duruyordu.

"Hadi kalk bugün kahvaltıyı biz hazırlayalım. Hyunglar kalkmamıştır daha. Malum baya erkenciyiz." dedi Jungkook yavaşça ayağa kalkarken. Ardından sevgilisine uzattı ellerini kalkması için.

"Hazırlayalım tabi de, bu kadar erken kalkmanı ben söylemedim. Sıcak yatağında yatıyor olabilirdin şuan." Jimin nihayet yerden kalkmış, kollarını geriye atıp geriniyordu. Yorulmuştu.

"Senin yanında olduğum anı sıcak yatağa tercih edeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun Park Jimin. Çünkü senin sevgin zaten beni sıcacık yapıyor." 

Kolunu minik bedenin omzuna atarken yanına çekti iyice. Birkaç adımda ulaştıkları kapıyı açarken, pozisyonlarını bozmadan sallanarak mutfağa ilerlediler. Hyunglarına güzel bir sürpriz yapacak olmak güzeldi. 7 kişiyle oluşturdukları minik aileleri sığınacak bir yuva gibiydi. Dışarıda göremeyeceğiniz en saf sevgiler toplanarak büyüyordu onlarla beraber. Jungkook ve Jimin'in sohbet ederek ve şakalaşarak hazırladıkları kahvaltı tamamlanmak üzereyken diğerleri mutfaktaki seslere gelmişlerdi. Kapının kenarına dizilmiş, kendilerinden habersiz bir şekilde gülüşerek sofrayı hazırlayan ikile bakıyorlardı. Ne de güzel görünüyorlardı öyle. Onlara bakınca hissettiğiniz tek şey ise tamamen aşktı.