İkisi de bu öpüşmeyi onlara uzun gelecek bir süre beklemişti. Ama beklemedikleri şey, bunun yanında getirdiği tutkuydu. İkisininde dudakları birbirlerindeyken aynı şeyi düşünüyorlardı; “gelecek”. Birlikte bi gelecekleri olamazdı, bu imkansızdı. Bunun düşüncesiyle kadın, genç adama daha sıkı sarılıyordu. Alec ise, ne yapacağını bilmez bir şekilde kadını kendini bastırıyordu.
Jennifer, Alec’in onu koltuğa yatırıp, üzerine yerleşmesiyle tutkusunu daha çok fark eder duruma gelmişti. Alec, onu istiyordu. Bu düşünceyle gülümsedi. Adam, onu öpmeye devam ederken kendini sarhoş olmuş gibi hissediyordu. Sarhoş ve aşık. Adamın elleri, boynundan kayıp kalçalarına indiğinde kadın bunu neredeyse hissedememişti. Bedeni uyuşmaya başlamış, dudaklarıysa az önceki öpüşmeden dolayı titriyordu. Alec, dudaklarını kadının boynuna indirdiğinde, Jennifer’da tepkisiz kalmamıştı. O da ellerini adamın saçından çekmiş, göğsüne yerleştirmişti. Bedenindeki sızıyı dindirmek istiyordu. Aslında istediği, Alec’in ona daha yakın olmasıydı. Alec ise, kadının ezileceği düşüncesiyle aralarında bir mesafe bırakmıştı. Jennifer, bu mesafeyi kapatmak için adamı gömleğinden tutup çekti. Hazırlık yakalanan Alec, kadının üzerine tüm ağırlığını vermişti. Onun ağırlığını hisseden Jennifer ise, iyice kendinden geçmiş ve adamın beline bacaklarını dolamıştı. Onu tekrar dudaklarına çektiğindeyse, hiçbir şeyi umursamıyordu. Tek düşüncesi, Alec’le birlikte olduğu ve dudaklarının, dudaklarında oyalandığıydı.
Alec, kadının ani öpüşüne büyük bir istekle karşılık vermişti. Bir kerelik prensiplerinden vazgeçebilirdi. Kendini bir anda yakalayan tutkuya bıraktı. Jennifer’ın ağzındaki eşsiz tat, adamı sarhoş etmiş, bedenini uyuşturmuştu. Ağırlığını kadının üzerine vermemek için büyük çaba harcaması gerekiyordu. Sonunda dudaklarını ayırdığında, kadının titreyen dudaklarına baktı. Öpülmekten kızarmış, tutku dolu dudaklarına.. ona baktıkça içinde gittikçe büyüyen bir arzu hissediyordu. Kadının boynuna küçük öpücükler kondurmaya başladığında, ellerini kalçalarına indirmişti. Adeta onun için çıldırıyor ama bunu yapamayacağını düşündükçe, kendini kadına bastırıyordu. Jennifer, onu yakasından tutup üzerine çektiğinde aralarındaki mesafe tamamen kapanmıştı. Bunu önemsememişti. Kadın tekrar onu dudaklarına çektiğinde, gözlerindeki tutkuyu görmüştü. O da bunu en az kendisi kadar istiyordu. Jennifer, bacaklarını beline doladığında adam inlemesini son anda tutmuştu. Bu kadın onu kesinlikle çıldırtıyordu. Daha önce kimseye böyle bir şeyler hissetmiyordu. Onu gördüğünde bile, kendinden geçiyor ve içindeki kadının üzerine atlama isteğini bastırıyordu.
Jennifer, dudaklarını nefes almak için çekmişti. Eğer buna gerek olmasaydı, onunla sabaha kadar öpüşebilirdi. Yine de, küçük öpücüklerini kondurmayı bırakmamıştı.
“Tanrım” kadının fısıltısı, adamın kulağına ulaştığında, ikiside inlemişti. Bunu yapmamaları gerekiyordu. Ama ikiside arzuyla yanarken, ne yapabileceklerini bilmiyorlardı. Alec,alnını kadının alnına dayayıp nefesini yüzüne veriyordu. Kesik kesik nefesler alması onun suçu değildi. Jennifer onu deli ediyordu. Gerçi, kadınında ondan bir farkı yoktu. O da kesik nefeslerini adamın yüzüne veriyordu. İkiside gözlerini kapatıp, kalp atışlarına odaklanmışlardı. Jennifer, yine aceleci davranmış ve adamın dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuştu. Bunu beklermiş gibi Alec gözlerini açmış ve kadının dudaklarına saldırmıştı. Elleri artık onun kalçasında durmuyor, kadının tişörtünü çekiştiriyordu. Tişörtü çıkarmak için bir süre öpüşmeyi kesmişlerdi. Ama ikiside bundan memnun olmamış, anında geri birleşmişlerdi.
Jennifer, daha önce kimseye bu kadar yakın olmamıştı. Bunun da verdiği heyecanla, tutkusu iki katına çıkıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Ya da Alec’in ne yapacağını. Bilinçsizce ellerini adamın gömleğine götürmüştü. Gömleğin düğmelerini açmak için büyük bir çaba harcıyordu. Dikkati son derece dağılmıştı. Bunun sebebi ise kesinlikle Alec’in nasıl kullanacağını bildiği dili ve elleriydi. Elleri onun bedeninde dolaşırken nasıl dikkatli olabilirdi ki!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız
RomanceAşkın her zaman imkansız olduğunu bilirsiniz. Ama yine aşık olmayı dener,aşık olduğunuzu sanırsınız. Oysa ki 'aşık olmak' diye bir şey yoktur. Eğer sizde böyle düşünüyorsanız, Jennifer Coronel ne yapmalı? Yıllarca aşkın saçma bir şey olduğunu düşünm...