Partner Of My Heart ๛ PJM

10.BÖLÜM

-> Soracak bir şey bulamadım, bari siz bir şey sorun, edin. Ne bilem yazın bir şey?

Vote-Yorum💜

(Mina)

Bu şirketteki son günümüzdü yanş en azından haftaya kadar. Bu da demek oluyordu ki 5 gün boyunca Park Jimin'i görmeden rahat günler geçireceğim.

Şirketteki odama geldiğimde masama güzelce yerleştim. Bilgisayarımı açıp maillerimi kontrol ederken kapımın tıklatılmasıyla bakışlarım oraya kaydı.

Al işte iti an çomağı hazırla!

Her zamankinin aksine siyah yırtık pantolon ve yarısını içine sıkıştırdığı beyaz tişört giymiş, beline de kalınca bir kemer takmıştı. Gri renkli saçlarını bir taraftan ayırmıştj

" Ne var Park Jimin!? "

" Anahtarını getirdim ama hata ettim sanırım?"

" Masanın üstüne bırak ve git!"

Geri bilgisayarıma dönerken göz ucuyla da kontrol ediyordum, Ancak aksine masanın önündeki koltuğa yerleşip masaya uzatıp ayak ayak üstüne attı.

Bu sefer laf etmedim konuşur konuşur vaz geçer dedim ama öyle olmadı öğle arasına kadar sadece oturdu beni seyretti.

Tabi ben bu sırada bilgisayar işlerimi hallettim, birkaç çizim karaladım. Öğle arasına çıkacağımız zaman artık dayanamadım ve patladım.

" Ya senin hiç işin gücün yok mu? Saatlerdir başımda oturuyorsun!"

Hiç utanmadan sırıtıp yüzünü eline yaslayarak bana baktı.

" Hayır, buranın patronu olduğuma göre istediğimde çalışırım."

" İyi aferin, devam et böyle! "

Bilgisayarı kapatıp birkaç dosyamı aldım ve Yoongi-ssi'ye vermek için kalktım.

Jimin de eksik değildi, arkamdan takip ediyordu.

Bir üst kata çıkıp asistanına müsait olup olmadığını sorup içeri girdim.

Beni görünce önündeki işini bıraktı:

" Merhaba Mina-ssi."

" Merhaba, birkaç dosya getirmiştim."

Elimdekileri alırken gözü arkamdaki Jimin'e takıldı.

" Jimin? Bir sorun mu var?"

" Bir sorun yok Yoongi-ssi kendisi yeni kuyruğum oluyor."

Kaşları havalandığında açıklama ihtiyacı duydum şahsen, çünkü Park Jimin denen insan don gibi duruyordu.

" Sabahtan beri başımda bekliyor, bir de patron olduğu için istediğinde çalışırmış! "

" Öyle mi Jimin!? "

Kendisinden cevap bekkemenize rağmen salak salak gülerek bana bakıyordu.

Bıkkınca nefesimi verdim.

" Bunu başımdan al Yoongi-ssi, sinirlerimi bozuyor! "

Arkamı dönüp çıkacakken Jimin hala önümde dikiliyordu.

" Çekilsene! "

Boş boş bakmaya devam edince göğsünden ittirdim.

" Aptal!"

Soo Bin'in odasına girip masanın üzerine oturdum, böylece dizlerimin altında kalan kırmızı eteğimim küçük yırtmacın açılmasına izin vermiş oldum.