(1 hafta sonra saat sabah 09:00)
Çakan şimşek sesi ile gözlerimi araladım. Camdan damlayan yağmur damlalarına gülümsedim ve esneyerek yatakta oturur pozisyon aldım.
O sırada banyo kapısı aralandı ve yarı çıplak bir şekilde Asrın çıktı(!) Gözlerim istemsizce bedeninde gezinmeye başladı. Hızlıca gözlerimi ovaladım ve üstümdeki şaşkınlığı atmaya çalıştım.
"Çok beğendin sanırım?" Dedi keyifli bir şekilde, hızlıca bakışlarımı kaçırdım ve "Ne alakası var!?" Dedim sinirli bir şekilde. Gözlerim kaçamak bir şekilde karın kaslarına odaklandın , ve sanırım o bunu fark etti. "Tabi canım." Diyerek benim ile dalga geçti.
Bana sırtını çevirdi ve dolabından bir şeyler alıp giyinme odasına girdi.
Evet, benim için hazırladığı yerde kalmıştı. Bende onun konforlu yumuşak yatağında yatmıştım, yataktaki yoğun erkeksi kokusu dışında gayet rahat bir şekilde uyumuştum.
Zaten dün gece hastaneden çıkmıştık.
Yaklaşık bir kaç dakika sonra kendime geldim ve hızlıca banyoya giderek elimi, yüzümü yıkadım. Banyodan çıktığımda Asrının çoktan giyinmiş olduğunu fark ettim.
Bu saatte nereye gidecekti ki?
"Nereye gidiyorsun?" Diye sordum kendimi tutamayarak.
"İşe gidiyorum karıcım." Dedi. Dalga geçiyordu ama hiç dalga geçer gibi değildi, daha çok 'Sanane karım mısın?' diyormuş gibiydi.
"Hastaneden daha yeni çıktın, biraz dinlenmen lazım." dedim işe gitmesini önlemek isterce.
Bakışlarını gözlerime odakladı ve "Seni ilgilendirmeyen şeylere karışma." Dedi dümdüz bir ses ile.
"Ama-" dediğim sırada lafım kesti.
"Ama ne? Esila bizim gerçek bir ilişkimiz yok, normal şartlarda senin ile en fazla bir gece geçiririm, dahası yok. Şu kocasını seven kadın rolünü sadece başkalarının yanında yap." Dedi ifadesiz bir şekilde.
Hiçbir şey demeden sinir ile odadan çıktım, insanlar neden kalp kurmakta bu kadar başarılı olabiliyorlar dı?Hayır yani kötü bir şeyde demedim ki, sadece onu düşündüğüm için bir uyarıda bulundum.
Gözlerimde dolan yaşları akmaması için gözlerimi bir kaç kere kırmıştırdım ve merdivenlerden inmeye başladım, arkamdan gelen adım seslerini umursamayarak.
Son basamağı atmam ile beraber mutfaktan gelen gürültü dikkatimi çekmişti. Yavaş adımlar ile mutfak kapısına doğru ilerledim, Siya ile Esra yı mutfakta görmem ile şaşkın bir ifade takıntım.
Dün hastaneden çıkarken Siya ilk başta evine gideceğini söylemişti lakin Esra burda kalmak istediğini söylediğinde oda kararını değiştirmişti. Bunun nedenini sorduğumda ise trip atıp 'Kalmamı istemiyorum musun?' demişti.
Zaten Asrın ile aynı odada yatma sebebimiz buydu, başka insanlar bizim gerçek bir evli çift olmamıza inanması içinmiş yani Asrın öyle demişti.
Arkamdan gelen kahkaha sesini ile Siya ve Esra bakışlarını bize çevirmişti. "Üçüncü dünya savaşı oldu da bizim mi haberimiz yok?" Diye sordu Asrın, bir kahkaha daha atarak.
"Ne gülüyorsun ya!?" Dedi Esra aşırı yapmacık bir şekilde utanır gibi yaparak. "Kızım şu hâlinize bakar mısınız?" Dedi Asrın eli ile üstlerini göstererek.
"Hep bu salak yüzünden," dedi Siya, Esra yı göstererek. "Unu elim ile yoğuremam dedi gidip miksere koydu, sonra mikser çalışırken üstüne un ekledi MAL(!)" Dedi sonda ki kelimenin üstüne baskı yaparak. Esra onun bu söylediklerine göz devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEŞ BUÇUK
Science Fiction(ARA VERİLDİ) (Klişe bir kitaptır) "Güzel kızsın," diyerek bir anda lafa girmişti Asrın, dediği şey gözlerimi irice açmama ve ağzıma almış olduğum pasta dilimini yutmama engel olmuştu. "Gerçekten güzelsin, ama ben sevmediğim biri ile ilişki kuramam...