GİRİŞ

774 174 340
                                    

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Küçüğüm

Arkadaşlar bildiğiniz üzere bu benim ilk kitabım, ilk bölümlerim de aşırı fazla yazım yanlışları ve klişeler olabilir ama ilerleyen bölümlerde kendimi gittikçe geliştirdim. Bu yüzden lütfen ilk bölümlere göre linçlemeyin.

Neyse hadi ben sizi tutmiyim. İyi okumalar...

"Aralık ayının sonları ilk defa bu kadar sakin geçiyordu, ilk defa yağmur böylesine yavaş iniyordu gök yüzünden. Sanırım Bulutlar artık üzülmüyor... Sanırım üzülme sırası tekrar bana geçtimişti?"

Genç kız odasının kapısını sesiz ve ürkekçe açarak, kapı ucundan kafasını çıkardı ve etrafı gözetlemeye başladı. Uzun koridor da kimsenin olmadığını görünce yüzüne bir tebessüm kondu, derin bir nefes alarak adımlarını odanın çıkışına yönlendirdi. İçinde olan bu sonsuz korku ve endişe ile beraber küçük sesiz adımlar ile merdivenlerden inmeye başladı.

Oysaki tek istediği bir bardak suydu, neden korkuyordu?

Her an bir yerden Babası Selim beyin çıkacağı korkusu ile adımlarını hızlandırdı. Merdiven'in son basamağını indi ve mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Mutfak kapısının yarı açık olduğunu ve Babası Selim bey ile Genç kızın yardımcısı Gülçin hanım vardı. Genç kız babasını görmesi ile beraber elleri titremeye başladı. Mutfağa gelmek için kullandığı adımları şimdi ise odasına geri dönebilmek için kullanıcaktı.

"Selim bey bu çok yanlış," genç kız duyduğu cümle ile beraber adımlarını durdurdu. 'neyden bahsediyorlar?' diye düşünmeye başladı. "Neyi yanlış Gülçin?" Selim beyin sinir ile söylediği bu cümle Genç kızı korkutmuştu. Burada durup onları dinlememesi gerektiği biliyordu, ama içinde biriken merak onun orda kalmasını ve onları dinlemesini istiyordu. Genç kız bir kaç adım atarak kapının açık kalan ağzından onları izlemeye başladı.

"Görmüyor musun? gittikçe deliriyor! Elime bu fırsat geçmişken geri çeviremem!" Selim Beyin gür sesi ile söylediği bu cümle Genç kızı korkutmuştu. Genç kız korku ile bir kaç adım geriledi, biliyordu yaptığı şeyin yanlış ve ayıp olduğunu. Ve şuan oda biliyordu Selim Bey'in bahsettiği deliren kız takendisiydi. Genç kız gözünden düşen yaşlara aldırış etmedi ve orda kalıp konuşmanın devamını dinlemek istedi.

"Selim bey siz kafayı yemişsin! Daha iyi oluyor, son bir kaç haftadır kendini toparlıyor farkında değil misiniz? Bu yaptığınız onu ölüme itmekten farksız!" Dedi Gülçin hanım, sesi çok hiddetli çıkmıştı. Bu Genç kızın daha çok korkup ağlamasına sebep olmuştu. Ama yinede gitmiyordu sonda kalbinin krılıcağını bile bile orda bekliyordu. Yada artık genç kızın kırıla bilecek bir kalbi kalmamıştır?

"Neyi iyiye gidiyor Gülçin?" Selim beyin sesi oldukça yüksek çıkmıştı bu genç kızı ürkütmeye yetmişti. "Ben kararımı verdim." Dedi ve adım sesleri gelmeye başlarken genç kız bir kaç adım geri attı. Genç kız ondan bahsettiklerini biliyorlardı ama ne hakkındaydı bu konuşma?

Gülçin Hanım'ın sesi duyuldu tekrar "Önemli olan sizin değil Esila'nın kararı!" Genç kız daha çok meraklandı, acaba bu sefer ne yapıcaktı. Adım sesleri durdu, Genç kızda durdu. "Hafta sonu için hazırla onu göz kamaştırı olmasını sağla." Selim Bey'in, Gülçin Hanımın dediği ciddiye bile almadan verdiği cevap hem Gülçin Hanımı hemde Genç kızı şaşırtmıştı.

Genç kız kendini toparlamaya çalışarak merdivenlere koştu, merdivenleri iki şer, iki şer çıkmaya başladı. Merdivenin deyneğine tutundu ve ağlama başladı tekrar. Aslında ağlıyıp gülmek bile onun kararı değildi. Daha fazla ayakta duramayarak merdiven basamaklarına oturdu genç kız. Hıçkıra, hıçkıra ağlamaya başladı. Selim Bey merdivenin önünde durdu ve genç kızı görünce güldü. Kafasını mutfaktan yeni çıkmakta olan Gülçin hanıma çevirdi "Gerçekten çok iyi" dedi ve gülümsemesi silinerek arkasını dönerek evin koca kapısından çıktı.

Genç kız babasının arkasından tiksinircesine bakmak ile yetindi çünkü; korkuyordu, hastaneye tekrar yatmaktan o kadar çok korkuyordu ki bu korku anlatılamazdı.

🌒

"Baba sen benden ne istediğin farkındasın değil mi?" Diye sordu Genç adam sinir ile. Yaklaşık beş dakika önce aldığı teklif ile deliye dönmüştü. Babası Serdar bey onun bu ani sinirlenmelerine o kadar alışmıştı ki bu onu şaşırtmıyordu. "Sakin ol," dedi Serdar bey umursamaz bir tavız ile. Genç adam elleri ile saçını arkaya itti bağırmaya başladı. "Sakin ol diyor ya." dedi biranda kahkahalar atarak.

Kahkalarını susturduğunda "Sen bende ne istediğin farkında mısın?" Diye bağırdı tekrar "Resmen hasta bir kızın hizmetçiliğini yapmamı istiyorsun!" Diye bağırdı. Serdar bu söz ile başını ona çevirdi ve ciddi bir tavır ile "Seninde onladan pek farklı olduğunu düşümüyorum(?)" dedi. Genç adam kendine hakim olamıyordu.

"İstemiyorum!" Diye bağırdı hiddet ile. "Zorla mı?!" Dedi kendinden emin bir şekilde. Serdar bey gülmeye başladı ve "İkimizde biliyoruz buna itiraz etmek gidi bir hakkın yok," dedi koltuğundan kalkarak "Yoksa-" dediği anda Genç adam Babası Serdar Beyin neyden bahsettiği anladı ve hiddet ile sözünü kesip "Senden nefret ediyorum!!" Diye bağırarak odanın kapısını açtı ve çıkarken çok sert bir şekilde kapattı.

🌓

Birbirinden farklı iki kişinin beraber olması sonucunda neler olucak?

Bir tarafta Asrın Demiran

Diğer tarafta Esila Kander

Yıllardır sinir hastası Genç adam ve tıpda adının bile konulamadı psikolojik bir hastalığı taşıyan genç kız...

.
.
.

Öncelik ile şunu söylüyorum ilk kitabım, bir çok hatam var.

Yorum ve vote bırakmayı unutmayın şimdiden bana şans verdiğiniz için hepinize teşekkür ederim<3

.
.
.

BEŞ BUÇUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin