Çıkan hemşirenin ardından telefonu çaldı Beren'in. Aslı arıyordu. Üzerinde Akın'ın bakışlarıyla açtı telefonu.
"Efendim Aslı."
"..."
"Tamam çıkıyorum şimdi. Neredesin sen?"
"..."
"Tamamdır, öptüm."
Telefonu kapatıp Akın'a döndü Beren.
"Gitmem lazım. Tekrardan geçmiş olsun, arkadaşın gelir birazdan zaten." derken montunu giyiyordu Beren. Çantasını da takan Beren kapıya doğru yöneldi.
"Teşekkür ederim tekrardan. Dikkat et kendine, görüşürüz." dedi Akın. Beren sadece kafasını sallayarak kapıyı açtı, tam çıkacakken Akın seslendi.
"Beren."
"Efendim."
"Görüşürüz.." diyerek sorarcasına baktı Beren'e. Eli ayağına dolandı Beren'in, Akın onunla görüşmek istiyordu.
"Görüşürüz." diyerek gülümsedi Beren. Kapıdan çıkmadan önce Akın'ın kısılan gözlerini görmüştü.
...
"Kuzen nerede kaldın Allah aşkına? Kırk takla attım oyalamak için."
Hastaneden çıkar çıkmaz koluna girmişti Aslı.
"Geldim işte. Hemşire vardı içeride, beklemek zorunda kaldım." dedi. Buraya geldiğinden beri sürekli yalan söyler olmuştu.
"Ee hadi öyle oldu diyelim. N'aptı çifte kumrular?" diyerek kıkırdadı Aslı.
"Ne çiftesi ne kumrusu Aslı. Akın ve ben mi? Başına bela almayı seven biri gibi mi duruyorum uzaktan." diyerek yükseldi Beren. Aslı'nın kıkırdaması kahkahaya döndü.
"Hadi hadi. Ben bilmez miyim seni sanki. Besbelli hoşlanıyorsun ondan. Belli ki karışılıklı bir şey."
Birkaç saniye sessiz kaldı Beren. Evet geldiğinden beri aklının bir köşesinde Akın hep vardı. Bazı hareketleri de hoşuna gitmiyor değildi. E şimdi yakışıklı da çocuktu. Ama onu tanımıyordu ki. Bir de onun ve ailesinin hakkında öğrendikleri vardı. Onun şahit olduğu en büyük tartışma anne babasının ettikleri kavgaydı. Daha fazlasını, daha ağırını hatta içinde ölüm olan bunca şeyi kaldırabilecek biri değildi.
"Yine daldın bir yerlere."
"Yani tamam, etkilenmedim diyemem ama daha çok meraklandırıyor beni. Onu tanıyınca, merakım da geçince düşüncelerimden vazgeçerim belki."
"Tanışın o zaman. Sonunu hep birlikte görelim."
"Hadi yürü, yürü. Sana da eğlence çıktı."
...
Eve girdiklerinden on dakika sonra teyzesi gelmişti Beren'in.
"Hoşgeldin anne. Dur alayım elinden." diyerek annesinin elindeki poşetlere uzandı Aslı.
"Hoşbulduk kuzum. Ne yaptınız bugün?"
Beren ve Aslı birbirine bakarak aynı anda "Hiçç." dedi. İkisi de söylediklerinden sonra birbirlerine gülmüştü. Teyzesinin gelmesiyle akşam yemeklerini yiyen üç kadın salonda oturmuş sohbet etmişti. Uyumak için odalara geçtiklerinde günün yorgunluğunu yatağa uzandığında fark etmişti Beren. Eline aldığı telefonuyla gün içinde de kendisine yazan annesine cevap verip Instagram'a bakmak istedi Beren. Biraz dolandıktan sonra aklına bir şey geldi ve arama motoruna 'Akın Koçovalı' yazdı. Karşına çıkan hesapta dikkatli bir şekilde gezinen Beren, Akın'ın hepsi ciddi olan fotoğraflarına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
FanfictionTanışmak kaderdir, arkadaşlık seçim. Aşık olmak ise tamamen tesadüf.. ..."Soğuyan havadan dolayı adımları hızlanınca bir ses duydu Beren. Bir hıçkırık sesiydi bu. Biri ağlıyor muydu? Usulca kafasını sağdaki karanlık sokağa çevirdi ve yerdeki bedeni...