30

726 41 30
                                    

Gözlerini açtığında çıplak omzunda sıcaklığını hissettiği güneş, karşısındaki yüze vururken göğsüne değen kolye tam zıttı soğuktu. Belini saran kolun üzerinde duran elini kaldırıp o yüze dokundu. Parmakları sakallı yüzde, rahatsız etmemeye dikkat ederek gezinirken aralık dudaklarıyla sıcak nefesini dışarı veren ve uyuyan Akın'ı izledi Beren. Dağınık saçları alnına düşmüş Akın, ona dün geceyi hatırlattı. Hafızasının gözünün önüne bir sinema perdesi gibi sıraladığı anlar, yatakta kıpırdanmasına sebep oldu. Hareket ettirdiği bacakları, dolandığı diğer çıplak bacakların sıcaklığını hissetti. İçine dolan heyecan ve iç organlarını harekete geçiren kıpırtıyla yüzünü sevdiği adama kolunu sardı. Kollarını sardığı sırtta parmakları ufak dokunuşlarla gezinirken başını yasladığı çıplak göğse burnunu sürtüp içine derin nefesler çekti. Başında dün gece içtiği içkinin sızısı, yüzünde ise yaşanılanların kanıtı olan pembe halkalar vardı.

"Gıdıklanıyorum."

Duyduğu boğuk ve alaycı ses, Beren'in kıkırdamasına sebep olurken Akın'ın bedeni de bu gülüşten etkilenip kıpırdamıştı. Başını yasladığı göğüsten kaldırıp gözlerini yukarı, Akın'ın yüzüne doğru çevirdi. Kısık ve uykulu gözlerle kendisine bakan Akın,  aralık dudaklarını birbirine bastırmış ve burnundan derin soluklar alıyordu.

"Günaydın."

Akın'ın aksine toparladığı sesiyle ona cevap verdi Beren. Karşılığında ise zaten kısık duran gözleri yok edecek bir gülümseme bahşetti Akın.

"Günüm çoktan aymış benim."

Gözlerini aldığı iltifatla kaçıran Beren, yine aynı göğse sığınarak yüzünü sakladı. Akın elini Beren'in belinden çekip yüzünü tutarak kendisine bakmasını sağladı.

"Kaçırma güzel gözlerini benden."

"İsteyerek olmuyor Akın."

Boğuk sesiyle kafasını geriye yatırarak kısa bir kahkaha attı Akın.

"Biliyorum sevgilim."

Elleri Beren'in saçlarında gezinirken içindeki hınzır adama engel olamayıp Beren'e sataştı Akın. Sesi de söylediği cümleye ayak uydurmak istercesine kalın çıktı.

"Halbuki dün gece çok cesur bir şekilde bakıyordun gözlerimin içine."

Beren kulağına fısıldanan cümleyle ensesinden kulaklarına kadar yanma hissederken kendisine kaşlarını kaldırarak bakan Akın'ın koluna sitemle vurup yatakta doğruldu.

"Bilerek yapıyorsun!"

Göğsünün üzerinde tuttuğu yorganı utanmasına keyifli bir şekilde gülen  Akın'ın üzerinden inatla çekiştirdi. Sırtını yatağında başlığına dayadığında gözleri odanın içinde gezindi. Üzerine giyebileceği bir şey ararken odanın her yerine dağılmış kıyafetlere bakınca sertçe yutkundu. Yatağın yanındaki uzun koltuğun üzerinde bir tişört gördüğünde umutla oraya ulaşmaya çalıştı.

"Düşeceksin Beren."

"Düşmem sevgilim. Hatta -parmak ucuyla aldığı tişörtü kendine hızla çekip yatağta eski halini aldı- aldım."

Akın'a gülümseyerek elindeki Akın'ın tişörtünü başında geçirip saçlarını tişörtün içinden çıkardı. Sağına döndüğünde bir kolunu başının altına koyarak kendisini izleyen Akın'a baktı. Ona gülümseyerek yataktan kalkınca tişört dizlerinin bir karış üstüne kadar bedenini örtmüştü. Saçlarını tepede toplayarak bileğindeki tokayla sıkıca tutturdu. Gözlerini bir an olsun ondan ayırmayan Akın, yatakta çıplak göğsü ve beyaz tenini beline kadar  örten bordo örtüyle kendisine bakıyordu. Onun bu halini görmezden gelemeyip usulca yatağa yaklaştı. Dizlerinin üstünde yatakta emekleyerek Akın'ın yanına ulaşıp onun sakallı yanağına uzun ve ıslak bir öpücük bıraktı. Ordan boynuna ulaşan dudakları aynı Akın'ın dudaklarının kendisine yaptığı gibi pürüzsüz tende gezindi. Dudaklarından sonra burnunu aynı yerde aşağı yukarı sürttüğünde kulağına Akın'ın titrek nefesi geldi. Ani bir hareketle belinden tutularak kendini Akın'ın bedeninin altında görünce dudakları aralandı. Yüzüne dökülen saçları yüzünü rahatsız etmeden Akın uzanıp geriye doğru çekti.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin