31

604 37 54
                                    

"Benimle dalga geçmiyorsun değil mi?"

Olanları anlatan Aslı, Beren'in elleri ağzında hayretle kendisine bakmasına gülüp başını iki yana salladı.

"Hayır, dalga geçmiyorum."

"Beklemiyordum! Yani Furkan'dan beklemiyordum. Sen önce söylersin, diyordum hep."

Odada volta atan Beren, kuzeninin anlattıklarına şaşırırken aklına gelen şeyle kaşlarını çatıp Aslı'ya döndü.

"Sen deli misin?"

Kendisine kaşları çatık, elleri belinde yürüten Beren'den gözlerini kaçırdı Aslı. Bu tepkiyi zaten bekliyordu.

"Neden konuşmadın Furkan'la? Sen değil miydin burada bana ona aşık olduğunu söyleyen?"

"Bilmiyorum, Beren."

Aslı'nın asılan suratı ve yere odaklanmış bakışlarını görünce derin bir iç çekti Beren. Attığı bir iki adım ile yatağın yanına geldi. Kollarını açarak Aslı'nın omuzlarını tutarken hem yatağa oturdu hem de onu kendine çevirdi.

"Pişman mısın?"

Omuzlarına ellerini koyan, bir eliyle de tuttuğu omzunu okşayan kuzenine onaylarcasına başını salladı Aslı.

"Peki, neden konuşmak istemiyorsun şu an?"

"İstiyorum! İstemez olur muyum?"

Sesi heyecanla yükselen Aslı'ya şefkatle gülümsedi Beren.

"Ama?"

"Korkuyorum Beren. Ya benim tepkimden dolayı o pişman olduysa?"

"Şimdi gerçekten sinirleneceğim Aslı. Bu düşüncelerle ne cevap alabilirsin ne de içindeki sıkıntıyı yok edebilirsin. Sadece burada böyle oturur, kendine de Furkan'a da eziyet edersin."

Aslı, Beren'in bu cümleleri ile zaten birkaç gündür dolmaya bahane arayan gözlerinin buğulandığını hissetti. Kollarını, konuşmak ve olanları anlatmak için neredeyse saat saydığı kuzenine, Beren'e sardı. Aldığı karşılıkla gözlerini kapatırken yanağına değen iki damla yaş onu irkiltti.

...

"Sabah sabah rüyanda mı gördün oğlum beni?"

Ayakkabılarını giyerken esneyen Furkan'a bakıp güldü Akın. Özlemişti onu.

"Hadi Beren'in yanına gideceğiz daha."

"Hee ben seni anladım. Sen rüyanda beni değil, Beren'i görmüşsün."

Elleri üzerindeki ceketin cebinde tanıdık sokaklardan yürürken Furkan'a bakıp güldü Akın.

"Ulan siz dün akşama kadar beraber değil miydiniz? Ne ara özlediniz birbirinizi? Sahi nasıl geçti tatil?"

Furkan göz kırparak sorduğu soruya karşılık olarak Akın'ın geniş sırıtışını alınca aklına gelen şeyle o da sırıttı.

"Güzel geçmiş, güzel."

Furkan'ın imalı sesiyle ona dönüp ıslık çalarak gözlerini mahallede gezdiren arkadaşının omzuna vurdu Akın.

"Ne sırıtıyorsun anasını satayım?" dedi Akın, yüzünde hâlâ aynı sırıtış varken.

"Sana mı gülüyorum lan ben?" dedi Furkan, Akın'a bakarak gülerken. Akın daha fazla dayanamayıp başını gökyüzüne çevirip keyifli bir kahkaha attı. Gözleri hem kahkahasından hem de mart ayının soğukluğuna tezat çıkan güneşten dolayı kısılmıştı.

TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin