Herkes evlerine dağıldı. Tabiki Paul hariç. Beyefendi evin topusunu almak istiyormuş.
"Paul sana son defa söylüyorum. Burası.... Senin.. Evin.. DEĞİL!" dedim
Paul ayaklarını yere vurdu "Artık benimde evim" dedi
"Ya senin evin var zaten" dedim saçlarımı çekiştirip
"Kovuldum" dedi Paul.
"Ne kovulması?" dedim
Paul elini alnına koydu "Pot kırdım de mi? Peşimi bırakacak gibi durmuyorsun" kafa salladım "Peki söyleyeyim. Annem ile konuştum RÜKİYE ANA işte dersler hakkında derken konu ne ara Ally'e geldi anlamadım. Annemde kızdı dersleri düşünmem gerekiyor falan baya kavga ettik. Pılımı pırtımı toplayıp buraya taşındım" dedim
İki kelime yetti anlattıklarından sonra cevap olarak "Ergen misin?"
"Evet"
"Valizin nerede?"
"Sen yokken getirip salona sakladım" dedi Paul
"Pekala, bizimle kal ama RÜKİYE TEYZE ile konuşucaz" dedim
Paul ellerini çırpıp dişlerini göstererek gülümsedi "Sen kardeşlerin en iyisisin" dedi
Saçlarımı savurup merdivenlere yöneldim "Tabikisim" merdivenleri çıkarken sönen havam ve yere kapaklanmam kahkahalara yol açtı.
Sabah okul için hazırlanırken Paul içeri daldı "Ne var orangutan kafalı" dedim
"Hayvanlara laf yok ve sana da günaydın" dedi Paul "Güzel bir kahvaltı hazırladım. Üstünü giyip aşağı gel tontonuda ben kaldırırım"
Dedi"Tamam siktir git" dedim. Paul göz devirip odadan çıktı. Üstümü değiştirip
Aşağı indim. Kahvaltıyı görmemle kahkaha attım.
"Bunu mu yiyicez" dedim
Paul "Ne var ye işte" dedi
Büyükannem sandalyeyi çekip oturdu "Doyucak m-mıyız?" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE ADRİNETTE
FanfictionKötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret? Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır. Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...