Kötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret?
Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır.
Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...
Merinette'in Ağzından Uyku sersemiyle sağ tarafa döndüğümde Tae'nin güzel kokusunu içime çektim. Sırtı bana dönüktü. Kolumu üstüne atıp sıkıca sarıldım. Arkamda hissettiğim hareketle Adrien, kolunu tişörtüm'ün içine sokarak belimi kavradı. İyice bana sokulduğunda Tae mırıltılar çıkarmaya başladı "Sıcak oldum, Meyinet" kısık sesinden ne dediğini anlayıp üstündeki battaniye'yi dizine kadar çektim. Ağzını şapırdatmaya başlayınca tekrar uyuduğunu anladım.
Kafasını sırtıma yaslayan Adrien kıkırdadığında sırt üstü döndüm. Tae gibi mırıltı şeklinde söylenmeye başladım "Sıcak oldum, Adrien" dediğimi anlayıp elini tişörtüm'ün içinden çekti. Bana sırtını dönüp, başının altındaki yastığı alarak sarıldı (biiğende böyle yatıyorum ğwldsşl)
İki tarafta bana sırtını dönünce yattığım yerde doğruldum. Hava yeni aydınlandığından güzel bir görüntü yaratmıştı. Battaniye'nin içinden çıkmaya çalışıp, başarılı oldum. Emekleyerek yatağın ucuna geldim. Son kez uyuyan güzellere bakıp yataktan indim.
Odadan çıkıp aşağı indim. Oturma odasında bir koltukta sıkışmış, yatmaya çakılan Paul ve Felix'e baktım. Felix, bacağını ve kolunu Paul'un üstünde atmış iyice Paul'u köşeye sıkıştırmıştı. Ama asıl komik ve güzel görüntü; Paul'un saçlarının Felix'in yüzünü kapatmasıydı. Fotoğrafını çekmeye değerdi.
Göz gezdirip koltuktaki telefonumu elime aldım. Bir çok fotoğraf çekip telefonu kapattım. Saate baktığımda yeni 7'ye geliyordu. Erken olduğu için mutfağa ilerleyip muhtemel içi boş olan dolabı açtım. Beklediğim gibi boş bir dolap ile karşılaştım.
Ağır adımlarla yukarı çıkıp odama vardım. Adrien, ayaklarını yataktan sarkıtmış boş boş yeri izliyordu. Dağılmış saçlarına kıkırdadığımda, bana baktı.
"Seni uyandırdım mı?" diye sorduğumda kendini geri attı. Yatağa yan şekilde uzanırken sarkan ayaklarını sallıyordu.
"Neden yanımdan kalktın?" soruma soruyla karşılık vermesine karşın yanına adımladım. Salladığı ayaklarını dürtüp yüzüne baktım
"Sıcak oldum. Uyuyamadım. Zaten erken kalkmaya alışmışım" dedim umursamazca omuz silkip. "Ben kalktığım için mi kalktın?" dedim tekrar ayağını dürtüp
"Hm hm..."
"Madem kalktın markete gidicem, bana eşlik et" tekrar ayağını dürttüm
"Beni dürtmeyi keser misin?"
"Hayır" tekrar ayağını dürttüğümde iki bacağı arasına tek bacağımı sıkıştırdı
