Medyayı dinleyin🍩🍩
O an kendimle çelişirken Adrien'ı ittim. Yerdeki kapanmış telefonumu elime alıp, flaşı geri açtım.
"Üzgünüm bu bu olmamalı."Adrien bana yaklaşıp çenemi tuttu. Göz göze gelmemezi sağladı. "Niye bu kadar soğuksun?" dedi.
"B-ben bilmiyorum ama bu doğru değil olmamalı." Anlık içimi bodrum kattan hemen ayrılma istediği kapladı.
Merdivenlerden hızlıca çıkarak tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkadım onun dokunduğu yerleri o an temizlemek istedim. İçeri Jessie girdiğinde ise hiç konuşmadım.
Tuvaletten çıkıp bahçeye doğru giderken çantamın olmadığını fark ettim. Tekrar bodrum kata indim, tam flaşı açıcakken Adrien'ın biriyle konuştuğunu duydum. Merakıma yenik düşüp gizli gizli dinledim.
"Hayır öyle olmadı, iyi tamam kapat."
Dediğini duydum, hiçbir şey anlamadım. Burada olduğumu fark ettirmek için telefonumun flaşını açtım.Beni fark etti ama hiç yüzüne bakmadan köşede duran okul çantamı alıp yukarı çıktım. Flaşı kapatıp bahçeye doğru yürüdüm. Arka bahçeye gitmek istedim arka bahçeye pek kimse gelmez çünkü okulun yan çizicileri burada olur.
Kafa dinlemek için 2. iyi yer.
Arka bahçeye varınca bir banka yayılarak oturdum. Kulaklığımı çıkarıp telefonuma taktım, şarkı dinlemek iyi gelecekti.
Bacaklarımı kendime çekip müzik dinlemeye, hissetmeye başladım.
Yaklaşık 8 şarkıdan sonra zil çaldı. İlk ders bitmişti. Aşağı yukarı 5 dakika sonra omuzumda bir el hissettim. Biri kulağımdaki kulaklığı çekip kulağıma fisıldayarak, "Merhaba tatlı şey yanlız kalma yanına oturmayım." dedi gerçekten sinir bozucu.
Kim olduğuna bakmadan rastgele bir yumruk geçirdim.
Ardından yere düştüğünü anladım. Arkamı dönüp baktığımda tanımadığım biriydi o an ki hırsım ve sinirimle üzerine çıkıp tekme tokat daldım.. sanırım öfke boşalması yaşıyorum ve bu artık ailemin ölümünden sonra artmaya başladı..
Daha fazla altta kalmayıp bana tokat attı. Ben tokatın şokundayken o üstüme üstüme yürümeye başladı. Dudağının kenarı kanamaya başlamıştı. "Sen ne yaptığını sanıyorsun köpek!" diyerek bağırdım.
"Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun durup dururken insan bir adamı bu hale getirir mi?" dedi ellerini yüzüne tutarak.
"Bana asılmaya çalıştın." derken sinirle bir yumruk daha yapıştırdım düştüğü yerden kalkıp bana sert bir yumruk patlattı, yere düştüm.
Burnumun kanadığını anlayıp elimin tersiyle sildim Ardından ayağa kalkıp "Bir kadına nasıl el kaldırırsın?" dedim
"Kadın olduğundan şüphe etmeye başladım." dediğinde kıkırdadım.
"O zaman şöyle söyliyeyim sen nasıl bana el kaldırmaya cüret edersin." dedim ani ruh değişimimle, sinirle.
"Sen kimsin ya amma kendini abarttın." dedi demek beni tanımıyor bu yüzden benimle kavga etti. En iyisi onu kendimi tanıtmaktı.
Ufak bir gülümsemeyle yanına yaklaştım bacak arasına tekme atıp "Ben buranın belalısıyım ve artık seninde." dedim yere yığılmış olan bedene bakarak.
Çantamı alıp yürümeye başladım. Hem burnum kanamaya devam ediyordu hem de o itin kanı üstüme sıçramıştı ama siyah giyinmemden dolayı belli olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE ADRİNETTE
FanfictionKötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret? Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır. Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...