Tae ile arabaya binip cenaze yerinden uzaklaştık. "Ne yapalım istersin?" diye sordum arka koltuktaki Tae'ye bakıp
"Şen Adyien'a gitmeyecek mişin?" dedi
"Hatırlattığın iyi oldu tamamen unutmuşum" arabayı yavaşlatıp telefonu elime aldım
Adrien
Çalıyor..."Efendim güzelim"
"Alo Adrien neredesin? Tae ile yanına geliyoruz"
"Siz cenazede değil misiniz?"
"Bitti o"
"Gerçekten mi? Üzgünüm gelemedim. Annem bizim evde kalmak istemiyor bu yüzden evde bizim eşyaları topluyorum. Ev satışa çıkacak"
"Ne? Cidden mi? Tamam kapatıyorum geldiğimde konuşuruz"
"Görüşürüz"
Telefonu koltuğa atıp aynadan kısa süreliğine Tae'ye baktım "Tae acıktın mı?" dedim
"Hayıy" dedi
Yol boyunca bu konuşmadan sonra sessizlik oldu.Arabayı park edip indim. Tae'nin kapısını açtım. Diğer taraftan emekliyerek kapıya ulaştı. Ayakları yere değmediği için yardımcı olup indirdim.
Tae elini uzatınca tuttup arabayı kitledim.
Zile basıp kapının açılmasını beklerken Tae kafasını belime yasladı.
Adrien kapıyı açtı. Gülmeden edemedim "Adrien kolileri bantlıyacaksın kendini değil" dedim
Üstünde küçük küçük bant parçaları vardı.Adrien bana yaklaşıp yanağımdan öptü. Kulağıma eğilip "Bunlar sana çok yakışmış" diyerek geri çekildi "Hadi girin içeri. Havalar soğuyor"
Tae ile içeri girdik "Ee hiç bir şey yapmamışsın mobilyalar falan" dedim
"Ben şimdilik sadece ihtiyacımız olanları aldım. Zaten annem mobilyaları vesaire istemiyor. Kendimkileri ve kıyafetlerimizi topluyorum" dedi
"Anladım" dedim
Tae pantolonumu çekiştirdi. Ona döndüm. Kollarını uzatmış onu kucaklamamı istediği belli.
Kucağıma aldığım an kafası boynumda, baş parmağı ağzında ve diğer elli saçlarımda yerini aldı.
"Ben bir kahve hazırlayayım. İçer miyiz?" dedi Adrien
"Olur" dedim
Birlikte mutfağa gittik. Uzun sandalyeli masaya zor bela oturdum.
"Anlat cenaze nasıl geçti" dedi Adrien"Hiç sorma. Amcam cenazeye sarhoş geldi" dememle Adrien fincanı kırdı. Tae ile oturduğumuz yerden sıçradık.
"Sarhoş mu geldi?" dedi Adrien
"Aynen rezil işte. En azından çok durmadan Felix ile Paul götürdü" duraksadım "Hatta ben bunları bir arayım. Ne yaptılar?"
Zor bela cebimden telefonumu aldım
Mal Paul
Çalıyor..."S-seni... Sikicem Merinette"
"Oha.... Cidden mi? Bende bu anı bekliyordum"
"Geyik yapmayı kes.... Tam yerinde böldün"
"Neyi yaa anlamadım"
Arkadan Felix'in sesi geldi "Öpüşmemizi böldün" (O_o)
"Yuh ama yani... Az bekleseydiniz Ally biraz soğusaydı Paul malından"
"Tamam kapat arıycam seni" dedi Paul ardından kapattı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE ADRİNETTE
FanfictionKötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret? Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır. Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...