~Selamlarr okuyucularım öncelikle fotoğrafıma yaptığınız güzel yorumlar beni gerçekten mutlu etti. Fotoğrafı kaldırdığım için bazılarınızın güzel yorumları gitti ama olsun. Teşekkürlerrrr💜
Merinette'in Ağzından
Adrien ile evi toparlayıp gerekli eşyaları kutuladık. İşler bitince Adrien'ın odasına yöneldim.Tam kapıyı açacakken Tae gözlerini avuşturarak kapıyı açtı. Dizlerimi kırıp Tae'ye doğru eğildim bu sayede aynı boyda olmamızı sağladım.
"TaeTae... Uykunu alabildin mi?" dedim
"Evet Meyinet... Eve ne zaman gidicez" dedi
"Ben belki bugün Adrien'ın yanında kalırım... Eve geç gidicem. Benimle bekler misin?" dedim
Aşağı yukarı kafa salladı "Tamam o zaman gel aşağı gidelim" dedim
Merdivenlerden el ele aşağı indik. Adrien salonda telefonla oynuyordu. Bizi farketti "Tae... İyi uyuyabildin mi? Rahat mı yatağım?" dedi
Tae "Evet yahat" dedi kısaca
Birlikte koltuğa oturduk. Ben Tae'nin saçları ile oynarken Adrien konuştu
"Annem'e şirket hakkında düşüncelerini sordum bana devretmemi istedi. Yeni bir hayata başlamak istiyormuş. Avukat ile konuştum o halledecek" dedi
"Buna sevindim" dedim
Adrien kafasını telefondan ayırmadan aşağı yukarı salladı.
"Tae acıktın mı?" diye sordum
"Evet... Biyaz acıkmış olaabiliyim" dedi
"Gel bakalım" diyip kucağıma aldım "Adrien sana da yiyecek bir şeyler..."
"Yok sağ ol yiyin siz"
"Pekala"
Tae ile mutfakta sandviç hazırladık. Bir yandan yiyor bir yandan kısa sohbetler ediyoruz.
Felix Şerefsizin'in Ağzından
Paul'u o şekilde bırakıp salona geçtim. Arkamdan boş boş baktığın'ın farkındayım ama yapamam. Sevgilisi varken ve ona ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini bildiğim halde beni sevmesini sağlayamam. Hem Ally... O mutlu... Göz göre göre nasıl yapayım.
Ama şurası bir gerçek birbirimizi seviyoruz...
Salona geçip boş koltuğa oturdum. Leş gibi içki kokuyor.
Paul boş boş bakarak içeri girdi. Yüzüne bakmamaya çalışıp telefonumu elime aldım.
"Ne demek o kadar da heyecanlandırmadı?" diye sordu Paul
"Anlamadım?"
"Bak seni heyecanlandırmamış olabilir ama ben heyecanlandım anlıyor musun?" dedi Paul karşıma dikilip
"Paul salak saçma konuşma beni kuma mı yapmaya çalışıyorsun?" dedim ayağa kalkıp
"Ne kuması ne diyor-" anladı "Ally.... Ondan dolayı" dedi
Bir adım yaklaştım "Evet... Bak seni seviyorum... Senden hoşlanıyorum" omuzlarından tutum "Ve beni heyecanlandırıyorsun ama o kadar..." geri uzaklaştım "Ally varken... Senin bana karşı hissettiğin duygular yanlış" dedim geri koltuğa oturup
Gene öylece kala kaldı. Bir şey demeden karşıma oturdu.
Fısıldayarak söylediği şeyleri duydum "Nasıl anlamadım?" dedi
(Anlamayanlar için 'nasıl anlamadım' derken Felix'i sevdiğinden bahsediyor)Adrien'ın Ağzından
Mutfağa gidip Merinette'in yanına oturdum. "Afiyet olsun" dedim"Sağ ol... İster misin?" dedi sandviç uzatıp. Küçük bir ısırıp aldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE ADRİNETTE
FanfictionKötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret? Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır. Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...