Kevın bizi çözmeye çalışırken kendi kendime gülmeye başladım.
Kevın "Evet çözdün peşimden gelin" dedi. Ayağa kalkıp Kevın'ın peşinden gitmeye başladık. Kevın kapıyı açıp etrafı kontrol etti. Ardından biz çıktık odadan "Siz hemen gidin yolu takip edin Adrien'ın arabası çalıştırana kadar sizi yakalarlar. Motorunu bozdular" dedi Kevın
Adrien ile kafa sallayıp el ele tutuşarak dikkatli bir şekilde evden çıktık. Saat kim bilir kaçtı belki okul bugün bitmiştir bile. Hızlı ama sessiz adımlarla koşmaya başladık. Sabah olduğu için şanslıyız önümüzü görebiliyoruz. "Yanlış hatırlamıyorsam.... Sanırım... buradan sağa dönmemiz gerek" dedi Adrien
"Ne demek sanırım bilmiyor musun yolu?" dedim sitem ederek bir yandan koşmaya devam ediyorduk
"Merinette akşam sürdüm. Karanlıktı. her yer aynı gibi görünüyor. Umarım kaybolmayız" dedi
Aslında haklı bir seferlik geldi bir de yol hatırlamakta zorluk çekmesi normal.Önümüz bir anda kesilince neye uğradığımıza şaşırdık "Nereye gidiyorsunuz bakalım" dedi bizi kaçıran maskeli iki iri adam
Adrien ile birbirimize bakıp koşmaya başladık. Fakat bir tanesinin beni belimden yakalamasıyla çığlık attım "Merinette!" diye bağırdı Adrien "Bırak onu" diyerek adama saldırdı. Adrien adama yumrukluyordu ama sanki fayda etmiyordu.
Bir anda silah patlaması sesi gelince adam beni bıraktı "Koş Merinette!" diye bağırdı Adrien. İkimizde koşmaya başladık. Adamlar iri olduğu için koşmakta zorluk çekiyordu ama bizi yakalayabilirlerdi. Bir araç önümüzü kesmeseydi.
"Atlayın!" dedi Kevın. İkimizde araca binince araba hızla sürüldü. Bu bok çukurundan kurtulduk.
Paul'un Ağzından
"Memur bey size kaç defa diyeceğim ka-çır-dı-lar" dedim sinirlenerekMemur "Anlıyorum bay Paul ama tekrar söylüyorum kaçırıldığını dahil bir ipucu yok. Fakat yine de işlem başlatırsam bu uzun sürer" dedi
Büyükanne olaya sinirlenerek "Başlarım senin sürene şuyuna buyuna ha...."dedi ardından polise işaret parmağını sallayarak "İşlem başlayacak o kadar" dedi
Memur Büyükanne'nin elini çekmesi için vurduğunda -hafifçe- sinirim tepe çıktı. Küçük bir yumruk patlattım. Küçücük yaw
Emilienin Ağzından
Evde bir oraya bir buraya dolanmaya başladım. Natalie, Adrien'ın arkadaşlarını arıyordu. Nerede olduğunu öğrenmek için. O aptal Merinette telefonunu açmıyordu.Natalie "Bayan Emilie, kimse Adrien'ın nerede olduğunu bilmiyor. Dün akşam bara vs. gitmemiş" dediğinde meraktan tırnaklarımı kemirmeye başladım. Kanatacak kadar "Durun Bayan Emilie! Emilie dur!" dedi Natalie. Ellerimi tuttu "Yapma" dedi tekrardan "Ben başka birilerine sordurmak için çıkıcam. Lütfen kendinize zarar vermeyin. Adrien güçlüdür. Ona bir şey olmayacak" dedi
Natalie'in Ağzından
Emilie bana kocaman sarılınca yaptığım şeyin affedilemez bir hata olduğunu kavradım "Ben çıkıyorum. Beni arayabilirsiniz" dedimEmilie sanki bir çocuk gibi kafa salladı. Bir taksi çağırdım. Kısa süre sonra taksi geldi.
"Agreste Holding" dedim taksiciye
Holding'e vardığımda taksiciye ücreti ödeyip içeri girdim "Merhaba Jack, Bay Gabriel odasında mı?" diye sordum.
Jack "Evet odasında girebilirsin" dediğinde odaya yaklaştım. Kapıyı tıktıklayıp gir komutuyla içeri girdim.
Gabriel "Hoş geldin canım" dedi bana sarılıp (Wtf!) sarılmasına karşılık verip
"Seni rahatsız etmiyorum umarım" dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD LOVE ADRİNETTE
FanfictionKötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret? Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır. Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...