24.BÖLÜM - DOĞUM GÜNÜ

92 11 48
                                    

Miray

Arkamı döndüğümde Sinan'ı görmemle kısa bir şok geçirdim. Onu en son uzun bir süre önce görmüştüm.

Sinan'ı görünce gözlerim Rüzgar'ı da aradı fakat o yoktu. Gerçekten kaybolmuştu ortadan.

Yanımıza yaklaştı ve bana bakarak konuştu.

"Merhaba Miray, biraz konuşabilir miyiz?"

Başımı olumlu anlamda salladım.

"Pek fazla vaktini almayacağım. Bu akşam işin yoksa bir yere kadar gelebilir misin?"

Bu adam hep böyle kibar mıydı?

"Neden?"

Kolunda ki saate baktı ve bana döndü.

"Gelince anlarsın. Adresi mesaj atarım."

deyip gitti.

Şaşkın bir şekilde Mert'e bakıyordum fakat o şaşkın gibi görünmüyordu.

"Bu da neydi Mert?"

Ellerini havaya kaldırıp çıkış kapısına doğru yöneldi.

"Bilmiyorum canım, gider bakarsın. Benim işim çıktı sonra görüşürüz."

Mert de gitti.

Ne yapacağımı bilemez bir şekilde bir kaç dakika etrafıma baktım ve eve gitmek için yola çıktım.

...

Eve geldiğim zaman dağınık olan salonu toparladım. Nazlı'nın yokluğu her yerde fark ediliyordu.

Onu kırmak istememiştim fakat konuşmamız bir şekilde kırıcı bir hal almıştı ve düzeltemiyorduk da.

Kimse kardeşini üzmekten mutlu olmazdı. Bende mutlu değildim.

Eve gelince Nazlı'yı aramayı aklıma yazıp odama çıktım.

Üzerime sıradan bir şeyler giyip telefonuma gelen mesajdaki adrese doğru gitmek için evden çıktım.

...

Navigasyonun beni getirdiği yer boş bir araziye benziyordu. Hatta navigasyonda adresin olması bile ilginçti.

Burası terk edilmiş, unutulmuş bir yerdi.

Ayağıma giydiğim topuklu ayakkabılarım her adım attığımda zeminde yankı yapıyordu ve bu ürkmeme neden oluyordu.

"Kimse var mı?"

Kendi sesim bana yankı yaparak geri gelirken geri dönmek istedim ve arkamı döndüm.

Arkamı döndüğüm zaman beyaz bir perde gözüme çarptı.

Korkarak ve biraz da merak ederek o tarafa doğru yürümeye başladım.

Biraz daha yaklaştığımda bir kaç yerden ışık açıldı.

"Hadi ama şakanın sırası değil. Sinan neler oluyor?"

Yine kendi sesim bana yankı yaparken sinirden gözüm dönmek üzereydi.

"Gidiyorum ben!"

Arkamı döndüğüm an beyaz perdeden bir ses geldi.

"Önce ben çekeceğim dedim sana!"

Nazlı'ydı bu.

"Ben konuşsam ne olur sanki?"

Mert?

"Hayır ben konuşacağım geç kenara."

Arkamı döndüğümde perdede Nazlı ve Mert vardı.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin