11.BÖLÜM - ŞOK

140 13 10
                                    


Yok canım Demir olmazdı değil mi?

Sonuçta istemediğin o söylemişti. Ama bugünde evden trip atar gibi çıkmıştı.

Yok canım Demir değildir. Olamaz yani. Burak... Onur...

Burak bizim okuldaydı o yüzden onun öğrenmesi daha kolaydı.

"Saçmalama Nazlı. Ne Onur'u, senin hasta olduğunu nerden bilecek o şerefsiz."

Koltuğa biraz daha sokularak iyice düşünmeye başladım. Demir değil, Burak değil, Onur hiç değil.

Acaba Mert ve Miray olabilir mi? Bence de onlardan başka kim olabilirdi ki.

Bunları kimin gönderdiğini düşünürken yine uykumun geldiğini anlamıştım. Bu yüzden de gözlerimi karanlığa teslim ettim.

*********

"Tamam Mert. Mert gelirken 2 ekmek alır mısın? Evde kalmamış.

Tamam görüşürüz."

Ne ara gelmişti bu kız. Saat kaçtı acaba.

"Günaydın uyuyan güzel."

"Dalga geçme Miray ya. Ne zaman geldin sen."

"On dakika önce."

"Neden haber vermedin peki."

"Çok güzel uyuyordun da ondan."

"İyi ki varsın Miray."

"Ben üzerimi değiştirip geliyorum." dedi ve öpücük atarak merdivenlere doğru gitti.

Miray

Yirmi dakika sonra aşağı indim.

"İyi ki bir üzerini değiştirecektin hee."

"Ne be. Duşa da girip çıktım. Hem sen beni mi gözetliyorsun?" deyince gülümseyip;

"Yo hiç de bile."

"Hem sen beni boş ver. Kimden geldi bu çiçek ve sepet?"

"Bilmiyorum. Siz göndermediniz mi?"

"Hayır. Biz neden sana çiçek ve sepet gönderelim ki."

"Allah Allah, o zaman kim gönderdi?"

"Ne biliyim ben Nazlı sana gelmiş bir şeyi. Getirenler isim söylemediler mi?"

"Hayır. Gönderen kişi ismini vermek istememiş."

"Değişik. Aklına biri geliyor mu?"

"Hayır. Hiç kimse gelmiyor."

O sıra kapı çaldı. Gelen Mert olmalıydı.

Nazlı tam yerinden kalkacakken "Ben bakarım." diyerek kapıyı açmak için salondan çıktım.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum canım. Nazlı nasıl iyi mi?"

"Turp gibi." deyince kahkaha attı Mert.

"O kadar yani?"

"Aynen." deyince bu sefer bende Mert ile birlikte gülerek salona geçtik.

"Bu çiçekler ve sepet kimin böyle. Çok güzeller."

"Bizde bilmiyoruz."

"Ne demek bizde bilmiyoruz?"

"Ne demekse o demek işte Mert. Kimin gönderdiğini bilmiyoruz. Getiren kişiler isim vermemiş."

"Değişik. Neyse hadi bugün ki yemekler benden."

"Vay Mert Bey. Hangi dağda kurt öldü?" diye soran Nazlı'ya bakıp güldüm.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin